... acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı. Biz, bu vicdanını, bu merhametini yitirmiş dünyayı hale yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu iş, romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi...
… acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı. Biz, bu vicdanını, bu merhametini yitirmiş dünyayı hale yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu iş, romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi…
Ahmet Ümit
Dostoyevski'nin Suç ve Ceza kitabı üzerine derlenmiş güzel bir yazı.
Suç ve Ceza'yı Niçin Okumalısınız?
1- Felsefesi için
Suç ve Ceza, yalnızca kurgusal bir hikâye değil. Konusu ve yazım tarzı bir yana, felsefesi de oldukça değerli. Ki bu iki etmeni de şekillendiren, kitabın sadece önemli bir öyküye değil, sağlam bir düşünceye de sahip
Acıyı gördüm. Gözlerinin ortasında bir çiçek gibi büyüyen irisin önce ağır ağır büzülmesini, ardından çığlık gibi ansızın patlamasını gördüm. Titreyen dudaklar, bal mumuna dönüşen yüzleri, çöken yanakları, irileşen elmacık kemiklerini, birer mağara gibi derinleşen göz çukurlarını, kurumuş ağızların içinde pelteleşen dilleri gördüm.
Anladım ki
… acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı. Biz, bu vicdanını, bu merhametini yitirmiş dünyayı hale yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu iş, romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi…
… acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı. Biz, bu vicdanını, bu merhametini yitirmiş dünyayı hale yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu iş, romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi…
Acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı. Biz, bu vicdanını, bu merhametini yitirmiş dünyayı hala yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu iş romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi, mecburen kaba güce ve silaha başvuruyorduk, hem de kendi canımızdan olma pahasına...