...eğer kadın gerçeği söylemeye başlarsa aynadaki görüntü büzülür; erkek hayatı uyum sağlayamaz olur. Kahvaltıda ve akşam yemeğinde kendini olduğundan bir kat daha büyük görmezse hükümler vermeye, vahşileri uygarlaştırmaya, yasalar koymaya, kitaplar yazmaya, süslenip ziyafetlerde nutuk çekmeye nasıl devam eder?
Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı.
Reklam
Ocaktan aralığa, ömür ne kadar da çabuk geçiyor!
“Dünya erkeğe dediği gibi kadına da istersen yaz,umurumda değil demiyordu .Dünya umarsız bir kahkahayla ,yazmak mı? diyordu .”
. Biz hiçbir şeyiz, dedim ve düştüm. Tüy gibi uçtum, tünellere sürüklendim. Sonra çok dikkatli bir şekilde ayağımı karşıya doğru ittim. Elimi bir tuğla duvara dayadım. Çok acı çekerek geri döndüm, kendimi su birikintisinin gri, kadavra gibi boşluğunun üzerinden bedenime geri çektim. O halde bu benim kendimi adadığım hayattır. . . .
. İçini çekti, horladı, uyuduğundan değil, yalnızca uykulu ve ağır, arıların dönüp durduğu, sarı kelebeklerin olduğu bu haziran gününde güneş altındaki bir yonca tarlası gibi... . . .
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.