İstersen kütüphaneleri kapat, ama benim zihnimin özgürlüğünün üstüne kapatabileceğin ne bir kapı, ne bir kilit, ne de bir sürgü var.
Yaklaşımları karşısında cehaletin sınırları nasıl da geri çekilir! "Kediler cennete gitmez. Kadınlar Shakespeare'in oyunlarını yazamaz."
Yaratıcılık alanında kadın en önemli yere sahiptir, gerçekteyse tamamen ehemmiyetsiz. Şiir sanatını baştan başa kaplar; tarihte ise bulunmaz. Kurmacada kralların ve fatihlerin hayatlarına hükmeder; gerçekteyse ebeveynlerinin zorla parmağına yüzük taktiği herhangi bir oğlanın kalesidir.
Kömürcü mü bakıcı mı olmak daha iyi; sekiz çocuk büyütmüş temizlikçi kadın, dünya için yüz bin sterlin kazanmış avukattan daha mı az değerli?
Kadınlar korunan cinsiyetken gözlemlenen olgulara dayanan tüm varsayımlar yok olacak. O korumayı kaldırın, kadınları aynı etkinlik ve uğraşlara maruz bırakın, asker ve denizci ve şoför ve liman işçisi yapın.
Savaşın kazananı yoktur..
Doğru, para ve güç sahibiydiler, sahip olma dürtüsü, elde etme hırsıydı bu, sürekli başkalarının arazilerinde ve mallarında gözlerinin olmasına neden oluyordu; sınır çizip bayrak dikmelerine; savaş gemileri ve zehirli gazlara; kendi hayatlarını ve çocuklarının hayatlarını feda etmelerine.
Keşke insanlar düşündükleri şeyleri dosdoğru söyleselerdi, Ne çok can sıkıntısından kurtulurlardı. Virginia Woolf
şükürler olsun yalnızlığa ki gözün baskısını kaldırdı, bedenin yakarışlarını, tüm yalanlar ve söz dizileri gereksinimini kaldırdı.
"Ama artık her şeye dikkat etmeyeceğim; keyfime bakacağım..."
''Zarif ve görgülü ruhlar bu dünyaya ait değillerdir.''
Kimse yoktu. Sözcükleri yok olup gitti.Tıpkı bir havai fişeğin gözden kaybolması gibi.
Bütün karşıtlıklar birbirine, birbirine benzer olanlardan bile daha yakındır.
Sayfa 44
Başkalarının gözleri hapishanelerimiz, düşünceleri hücrelerimiz…
Sayfa 38
Öyle küçük ve önemsiz olan şeylerde teselli buldu ki, sanki dürüst bir insan için bu ıstırap dünyasında mutlu yakalanmak en aşağılık suçmuş gibi, bu rahatlığı elinin tersiyle itip küçültmek geçti içinden
Resim