neredeyse yarış pistindeki çitlerin etrafında toplanan kalabalıklar gibi etrafını sarmışlardı ve onun sınavı da sağa sola bakmaksızın kendi çitini aşmaktı. eğer onlara lanet etmek için durursan kaybedersin, dedim ona ve gülmek için durursan da öyle. tereddüt eder eline yüzüne bulaştırırsan hapı yutarsın.
Sayfa 118Kitabı okudu
zira kadınlar milyonlarca yıl boyunca evlerin içinde tutulmuşlardır. böylece kadınların yaratıcılığı bugüne kadar bu dört duvara öylesine nüfuz etmiştir ki bu güç, gerçekten de, tuğlaların ve harcın taşıma kapasitesini aşmış, kalemlere, fırçalara, iş dünyasına ve politikaya yönelip buralarda harcanmaya ihtiyaç duyar.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
(…) kadınlar arkasında belirgin bir neden olmayan ufacık bir ilgiden bile şüphe duyarlar, sır tutmaya ve duygularını gizlemeye öyle fena halde alışmışlardır ki meraklı bir bakış kendilerine yöneldiği anda gözden kaybolurlar.
Sayfa 106Kitabı okudu
edebiyat dalı, başkalarının düşüncelerini makul sayılabilecek ölçüden çok daha fazla önemsemiş insanların enkazlarıyla doludur.
belki de erkeklerin kadınların özgürleşmesine karşı çıkışının hikayesi, özgürleşmenin kendi hikayesinden daha ilginç.
“sefalet içindedir büyük şairlerin cansız bedenleri.” budur ezgilerinin külfeti. bütün bunlara rağmen bir şeyler çıkabiliyorsa ortaya, bu mucizedir. büyük olasılıkla hiçbir kitap, yazarının zihninde canlandığı haliyle eksiksiz ve arızasız değildir.
Reklam
on altıncı yüzyılda büyük yeteneklerle doğan bir kadın şüphesiz delirir. veyahut kendini vurur veya geri kalan günlerini köyün dışındaki kulübede yarı cadı, yarı büyücü olarak bilinip kendisinden korkularak veya kendisiyle alay edilerek geçirirdi. kendisine bahşedilen cevheri şiirde kullanmayı denemiş üstün yetenekli hanımefendinin insanlar tarafından bu denli engellenip alıkoyulduğunda ve kendi çelişkili içgüdülerince böylesine işkence edilip lime lime edildiğinde beden ve ruh sağlığını yitireceğini kavrayabilmek için psikolojide uzman olmanıza gerek yok.
böylelikle çok acayip ve karmaşık bir varlık çıkıyor ortaya. hayal edildiğinde son derece önemli; gerçekteyse büsbütün önemsiz. şiir kitaplarında baştan sona yer alır. tarih kitaplarındaysa neredeyse hiç bulunmaz. kurguda kralların ve fatihlerin hayatlarına hükmederken gerçekte ailesinin parmağına zorla bir yüzük geçirdiği herhangi bir delikanlının kölesidir. edebiyattaki en yaratıcı sözler, en derin fikirler kadınların dudaklarından dökülürken gerçek hayatta güçlükle okur, zar zor heceler ve kocasının malı durumundadır.
kadınlık korunması gereken bir uğraş olmaktan çıktığı zaman her şey mümkün olur, diye düşündüm kapıyı açarken.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.