Bir Yudum Kitap
İnsan hükmedemiyor kendisine. Hele ki şu asırda; öfkesi büyük, derdi büyük, işi gücü büyük kibirli mahluklarız işte. Tam da birilerinin istediği gibi. Bilge Karasu, "Bizden beklenen de bu, insan olduğumuzu unutmak." der Göçmüş Kediler Bahçesi'nde. Her birimizi doğuran bir ana, gireceğimiz yer bir metre toprak sevgili okur. Var olsun
"Sana, penceremin önünde duran o vişne ağacını anlatmıştım. karanlıkta bile, ona bakmak bir mutluluktu, bolartırdı gönlümü. Sen o vişne ağacı gibisin, demek isterim sana. İlkyaz güneşinde sert, yalız, ışınımlı aklığıyla bir kışın daha ödülünü dağıtır gibi göğe karşı çiçeklenen, taçyaprakları pörsüyüp döküldüğünde ardından gelecek alın umuduyla bizi oyalayan, yemişi, koparılmazsa, uzun süre karara karara kışı bekleyen vişnenin bütün hallerini sende görüyor değilim elbet. Ama onun gibi bir yaşam umudusun benim için. Yaşanabileceğini , yaşamağa çalışmak gerekeceğini duyurup duran. ama böyle sözler sana söylenemezmiş gibi gelir hep."
Reklam
Üç yanık bilet.
"biz yeni bir dünyayı burada, kalbimizde taşıyoruz. bu dünya şu an büyümekte" buenaventura durruti her yer her yerde
4.BÖLÜM DOĞDUĞUM TOPRAKLAR .
-Muavin seslendi yol ayırımında inecek olanlar toparlansın diye . Babam toparlanın birşey unutmayın diyerek otobüsünün oturduğumuz koltukların üst bölmesinde eşyaların  koyulduğu yerden  eşyalarımızı çıkartıp  annemin ve benim elime tutuşturuyordu kalanlarıda kendisi kucağında topladı . Otobüsten indik bizden başka inecek yoktu annem babam ben
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.