Ağız öpüşlerinde
ya da el
bedenlerin sarsıntısında
bana yakın
tutuşacak
aynı kızıl
yangın
yalazlanan
benim
cumhuriyetimde
Sayfa 159Kitabı okuyor
Yaklaş Mariya!
Çıplak ve utanmaz
ya da titreyen bir korkuyla
sun çiçeklenen dudaklarını bana:
hiç yaşamadık Mayıs için,
ben ve yüreğim bu hayatta yaşadık
yalnız yüz kadar Nisan var.
Sayfa 76Kitabı okuyor
Mayakovski
Ha şiir yazmışsın, ha radyum çıkarmışsın. Al bir gram, böl bir seneye. Binlerce ton taş toprak atacaksın, bir sözcük bulup koyacağım diye.
"Sonunda limana döner bütün filolar,
Bütün trenler soluk soluğa koşarlar gara;
Ben hepsinden çok daha hızlı koşarım sana
Büyük bir aşkla sevdiğim için..."
~ Vladimir Mayakovski
Sayfa 111Kitabı okudu
Hayatın en hüzünlü anı, mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır.”
İş işten geçmiş ola
derler ya hani,
günlük yaşamın akıntısına çarparak
parçalandı aşk teknesi de.
Yaşamaktan alacağım ne kaldı ki,
artık anımsamak boşuna
acıları,
felaketleri,
karşılıklı haksızlıkları.
Sizler mutlu yaşayın yeter.
………………………………………………………………
Sayfa 147 - Varlık Yayınları
Yakalanıyorum. Evde yasak yayınlar ele· geçiyor, bir de tabanca. Mapusta yatmayı hiç de canım çekmiyordu. Hır çıkarıyordum. Damdan dama gönderiyorlardı beni - Basmannaya, Mesçanskaya, Miyasnitskaya falan... sonunda da Butirki'lere, 103 numaralı hücreye.
Sayfa 128 - Varlık Yayınları
Tu serê gijikî dihejînî
û birûyên gewr diqurmiçînî?
Tu çi dibêjî,
gelo ew a li pişt te
ew henekvana bi bask
tiştekî ji evîndariyê dizane?.
Sayfa 49
Sevdiğini bilen, ayrılığa da kendisinin yol açtığının farkında olan için ne korkunç şey ayrılmak.
Ve
uçarı günlerin fırtınalı karnavalı
dağıtacak
sayfalarını kitaplarımın.
Sözlerimin kurumuş yaprakları mı
durduracak seni
çırpınan soluğuyla.
Bırak hiç değilse
son bir sevgi dalgası sereyim
beni bırakıp giden adımlarının altına.
Hayatın en hüzünü anı,
mevsimine kapıldığın kişinin
bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını,
anladığın andır.
Bırak, gitsin…
Bırak, git.
Romanlar üzerine biç bir fikrim yok. Felsefe. Hegel. Doğal bilimler. Ama özellikle de Marksçılık. Marks’ın önsözü kadar vurulduğum sanat yapıtı yok. Öğrenci odalarından yasak yayınlar geliyordu. Sokak savaşının incelikleri falan. Lenin'in ufak mavisini iyice anımsıyorum: Savaşmada iki incelik. Harflerine varıncaya dek kemirilmiş bir kitap daha yoktur bunun gibi. Kaçak bir kullanım yüzünden. En yüksek düzeyde bir tutumluluk estetiği.
Sayfa 127 - Varlık Yayınları
Lisenin dördünden beşine geçiyorum. Notlarım iki puan yükseldi. Masamın altında Anti-Dühring.
Sayfa 126 - Varlık Yayınları
Gerekli değilsin bana!
İstemiyorum seni!
Benim için her şey bir biliyorum.
geberip giderim yakında.
Sayfa 75 - Varlık Yayınları
Sokaklar daralıyor sevinç fırtınasından.
Bayram dışarı salıyor eğlenenleri boyuna.
Dalmış gitmişim.
Katılaşmış ve sayrı düşünceler sızıyor,
o kan pıhtıları sızıyor kafatasından.
Sayfa 74 - Varlık Yayınları