1. Evlen ve kendini kocana sakla.
2. Kocana en az 3 çocuk (mümkünse erkek olsunlar) ver.
3. Sezaryen harici şekilde bunları doğur.
4. Ama o sırada evde otur. doğurmaya hastaneye gidebilir misin orasını daha anlamadım.
5. Mümkünse regl olmadan doğurgan ol çünkü ayıp yani ama mümkün değilse bunu doğal bir şey gibi değil de saklanması gereken bir
Beni özgüvenli, özel, duygulu, merhametli, bilgili, neşeli, saygılı vs yetiştiremezdı okuduğum kitaplar gibi.
Anneler günü, babalar günü vs...
Öyle sarmaş dolaş fotoğraflar ile sosyal medyayı doldurmamalı. Anneniz, babanız sosyal medyada değil. Ya yanınızda, ya da bir telefon kadar yakınınızda. Unutmayın ki; sizin bir fotoğrafınız ile paramparça olan annesiz, babasız insanlar var . Size annenizi, babanızı hatırlatan bu günler, başkalarına annesinin ve babasının yokluğunu hatırlatıyor yalnızca. İnce düşünmeli, duyarlı olmalı ..
Kadına, hayvana, bitkiye vs. uygulanan tüm şiddet ataerkil kökenlidir. Aslında şiddet eril düşüncenin tahakkümünden başka bir şey değildir.
Türkiyeden (içindekilerden [adaleti, ekonomiği, siyaseti vs] vatanından bahsetmiyorum vatanına canım feda) gerçekten nefret ediyorum.
"BAĞIRMAKLA OLMAZ!"
Özellikle mazlum coğrafyalardan tatsız haberler geldiğinde, Müslüman dünyanın farklı şehirlerinde insanlar meydanlara iner ve protesto gösterileri yapar. Bu son derece insanî ve fıtrî bir reflekstir. Söz konusu protestoların yöntemi, üslubu, içeriği vs. tartışılabilir elbette. Ama bizatihi eylemin kendisi kıymetlidir. Dahası, "kalben buğz etme"nin tezahürlerinden biridir bu.
Birileri sesini yükseltirken, kenarda hiçbir şey yapmadan duran başka birilerinin "Bağırmakla olmaz! Bunlar tamamen boş işler..." şeklinde ahkam kestiğini de görürüz. "Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin" dedikleri durumu yaşarız yani.
Bu meselede, şu ölçüler önemli diye düşünüyorum:
* Hasbelkader bir şeyler yapmaya çalışan herkesin çabası değerlidir. O çaba, bizim mantık ölçülerimize göre "saçma" bile olsa,
* Bağırmak ve sesimizi yükseltmek, çok sayıda vazifemizden yalnızca biridir,
* Bağırmakla olur, ama "sadece" bağırmakla olmaz,
* Birileri bağıracak, birileri teoriye kafa yoracak, birileri perde arkasında çalışacak... Bu işleri Müslümanlar arasında görev dağılımı gibi tasavvur etmeliyiz,
* Yazması gereken bağırır, bağırması gereken yazarsa... Konuşması gereken susar, susması gereken konuşursa... Koşması gereken durur, durması gereken koşarsa... İşte o zaman işler karışır.
Taha Kılınç
1 soru 1 cevap
İslam bizden hiç kimseyle konuşmamamızı, kendimizi kısıtlamamızı, duygularımızı bastırmamızı mı istiyor?
Hayır.. Aksine İslam bu duyguları yaşarken en güzel en zararsız haliyle yaşayacağımız bir yolu evlilik ile çiziyor önümüzde…
Aşık olmak değil; bu hisleri, haram yoldan fiile dökmek günahtır. Nitekim günümüzde birçok kişinin en başta saf,
