Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vukuf-i Kalbî
İlim fazlalaştıkça, ışığın artması gibi insanın kendi suçlarını görmesi lazım. O zaman kendini beğenmeye ve iftihara meydan kalmaz.
Mahmud Ustaosmanoğlu
Mahmud Ustaosmanoğlu
“vukuf-i kalbî" (kalbin bilmesi)
Zikirde ihlası korumak ve amacı daima akılda tutmak için mürîd, zikrin başında ve her vüz seferde bir "ilâhî, ente maksûdî ve rızake matlûbi" (Allah'ım, maksadım Sensin, ve isteğim Senin rızandır) demelidir. Bu Nakşi ıstılahında “vukuf-i kalbî" (kalbin bilmesi) olarak bilinir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Vukuf-i Kalbî
Hak yolcusu, zikir esnasında yüce Allah ile tam bir huzur halini elde etmeye çalışmalıdır. Öyle ki kalbinde O'ndan başka hiçbir varlığa bir meyil ve muhabbeti kalmamalıdır.
Sayfa 115 - SEMERKANDKitabı okudu
⚘ Nakşibendi yolunda zikir adâbı ⚘
Kalp zikrine 5.000 lafza-i celâl (Allah) diyerek başlanır, belirli zamanlarda 2.000 arttırılır. Bu zikirde dil damağa yapıştırılır, sükûnet içinde bulunularak ve sessiz olarak "Allah, Allah" denir. Bu zikirle ruhun güzel özellikleri ortaya çıkar, nefs yavaş yavaş ölür. Bu zikir yapılırken bâzı şartlara riayet etmek gerekir. Bunlar,
Vukuf-i Kalbî:Kalp Murakebesi ve Muhafazası
Zira kalp, bir yönüyle insan gemisinin pusulasıdır . Pusulanın arızası, dünya okyanusunda rotanın kaybolması demektir. İnsanın duygu, düşünce ve davranışlarının doğru bir şekilde komuta edilebilmesi buna bağlıdır.
Adem Ergül
Adem Ergül
Altınoluk 448.sayı Haziran
Vukuf-i Kalbî = Kalbi her daim uyanık tutmaktır. Bu usul ile ihsan mertebesi kazanılır.
Reklam
VUKUF-I KALBÎ
Kalbin Hakk'dan agâh olması, haberdar olması demektir. Öyle ki; artık kalp, O'ndan başka hiçbir şey düşünemez. Buna şuhûd ve vusûl derler. "Ne yana dönseler, Allah'ın vechini bulurlar" ilâhi ifadesi de buna işarettir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ey Yolcu, Yola çıkıyorsun, Allah yolunu açık ede, kalbini mutmain (inanmış) tuta. Bil ki yol azıksız olmaz, usulsüz (yöntemsiz, tarzsız) olmaz, erkânsız (yol, yöntemsiz) olmaz. Ey Yolcu, Allah dostlarının yaktığı kandiller aydınlatsın yolunu. Ayaklarını sağlam bas ki nefesini sağlam kılasın. İşte sana, yolun büyüklerinden Abdülhalık-i Gücdüvani
Vukuf-i Kalbî
Şeyh Alâeddin Attâr kuddise sırruhû yemek yerken, uyurken, yürürken, alışveriş yaparken, abdest alırken, namaz kılarken, Kur’an okurken, yazı yazarken, günlük evrâd u ezkârı okurken, hâsılı her halde vukûf-i kalbîye (kalbinin durumunu bilip denetlemeye) riayetin önemli olduğunu buyurmuşlardır. Çünkü kişinin maksuda erinceye kadar tek bir gözünü bile gafilce kapamaması gerekir. Âlimler bu hususta, “Allah’tan bir an bile gafil halde uyuyan kişi, o ana ömrü boyunca ulaşamaz.” buyurmuşlardır
Vukuf-i Kalbî
Ey yolcu! Kalbinin hallerini bil! Bil ki kalp ikilidir. Biri kalb-i hayvani, biri kalb-i lisanidir. Biri et parçası, diğeri iki dünya mutluluğunun anahtarıdır.
Reklam
Hasan Şahin Aktaş, takdim metninde. El hak doğrudur. Sadece kitap okumakla bir şey elde edilmez. Oradaki aşka varmadıktan sonra edinilen ancak kuru bir bilgidir. Kuru bilgi de belki boğazlardan geçer ama gönüllere ulaşamaz. Bundan mütevellit soru sormak, soru sorma imkânı bulmak lazım. Diğer yandan sadece bir kitap okumakla yahut sadece bir kitabı övmekle (maalesef hâlâ bazı büyüklerin kitapları için bundan başka okunacak kitap yoktur, en büyüğü budur gibi hissî sözler edilmekte) seyr edilmez. Seyr için cezbe, sohbet ve zikr olmazsa olmazdır. İşte Mehmed Emin-i Tokadi hazretleri de risâlelerinde dervişlerine ve cümle yolculara önemli nasihatler veriyor. Özellikle gece saatlerinin değerlendirilmesini, tövbenin ve kelime-i tevhid'in daima ağızda olmasını, Hâcegân'ın düsturu olan kelimât-ı kudsiyye'ye (hûş der dem, nazar ber-kadem, sefer der-vatan, halvet der-encümen, yâd-kerd, bâz-geşt, nigah dâşt, yád-dâşt, vukuf-ı zamânî, vukuf-ı adedi, vukuf-ı kalbi) mutlak riayeti öğütlüyor.
Sayfa 165Kitabı okudu
Onbir Kandil: Yolumuzu aydınlatır.
Vukuf-i Zaman: Yaşadığın anın farkında ol. Vukuf-u Adedi: Zikirde sayıya riayet et.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.