Adımlar attım ve baktım sokağın taşlarına.
Dehlizin derinlerindeki kasvet beni boğuyor!
Çıkmaza çalan bir kat boya vurdum duvarlarına…
Kim bilir başım, şu yaşımda kaçıncı belaya uğruyor?
Saçlarıma rüzgâr vuruyor yağmurla serin serin.
Bu çıkmaz sokağın başına bela olan benim.
Bilmem kaçıncı darbe, böyle daha kaç vurgun yerim?
Düşmeyi bilirim ama iyice kirlendi ellerim!
Fısıltısı, gürültüsü bitmiyor beynimde.
Tutunacak bir dalım kalmadı ellerimde.
Kendimi boğduğum kuyunun derinliğinde…
Kendi kendime büyüdüğümü bir ben bilirim!
Yitip giden gençliğin sorulur elbet hesabı…
Yirmilerinde saçlarını dökenlerden duy hayatı.
Kendine zarar verdirecek diye bozulan asabı.
Toplayacak, düzeltecek, anlayacak olanı benim!
Günler, Aylar hatta Yıllar, onca sırdan, sırlar geçti…
Sırtımızdan dost bilinen nice kahpe insan geçti.
Kılıç değil, Kurşun değil bizi bizzat talan geçti.
Toprağa koyulmadan helalliği alan geçti!
13.06.2024 Muhammet Sami Hasgül