242 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Distopya alaninda okuduğum ender kitaplardan birisi. Kitapların sanki tehlikeli bir şeymiş gibi gözüktüğü ve bu yüzden yakıldığı bir dönemi anlatıyor kitabımız. Ana karakterimiz ise kitapları yakan itfaiyecilerden birisi. Birgün genç bir kızın sayesinde yaşadığı hayattan kendini kurtarmaya çalışıyor. Yaşamının anlamsızlığını çözüp biz kitapları neden yakıyoruz sorusunu kendisine soruyor.Ardından da kitap saklamaya başlamasıyla olaylar başlıyor. Kitap guzeldi ama her distopya kitabinda olduğu gibi olaylar değişecek devrim olacak ve insanlik eski güzel gunlerine donecekmis gibi okuyorum. Ama sonuç hep hüsran. Neyse kitap güzeldi okunacak türden güzel bir kitaptı. 247 sayfa olmasına karşın çok hızlı bitti tek kötü yanı oydu :(
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 201790,2bin okunma
303 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sevgili yazar, Bir kentin nabzını bu kadar güzel tutabildiğin bu kitap için; “şapka çıkartılır.” (Grand’ın bu tutkusu muhakkak senin de tutkundur.) Kitabı okurken gerçekten, böyle bir salgının hapsettiği kentlilerle aynı anda sürgün ve tutsak hayatı yaşayıp yaşamadığını düşündüm. Ve ilginç bir şekilde insanın içini çürütecek bu felaket zamanları içinde ben, bir yandan vebalıların acılarını, henüz vebaya tutulmamışların korkularını iliklerime kadar hissederken; bir yandan kendimi, hayatımı, hislerimi sorguladım ve bana yaşam enerjisi verdi kitabın. Ayrıca teşekkür etmek istiyorum sana. Kitabı okurken bu anlatıcının kim olduğunu düşündüm durdum ve tahminlerden öte gidemedim. Kim olduğunu söyleyerek beni mutlu ettiniz. :)) (Sanırım okurlar için de bir iki kelam etmezsem incelemem eksik kalır. Kitap bir anlatıcının güncesinden ibaret. Vebaya yakalanmış bir kentin -evet, veba kişileri değil kenti yakalıyor- olabildiğince tarafsız ve belgelere dayanarak -anlatıcı öyle diyor- verdiği tepkileri, yaşadığı değişimleri anlatıyor, ve size de yaşatıyor. Zaten nobel edebiyat ödülü almış kitap, birileri edebi değerini takdir etmiş zamanında :). Çevirmen hataları mevcut ama başlarda yoğun gibi gelse de sonraları çok etkilemiyor okuma zevkinizi. Bir solukta bitecek türden bir kitap değil zira acılar sizi de yoruyor ve ‘içim şişti!’ diyip aralar vererek okumak durumunda kalıyorsunuz. Yine de tavsiye eder miyim? Pek tabii. Okunması gereken bir kitap. Bende biraz ters etki yapıp yaşam enerjisi verdi ama siz değerli okurlarda nasıl bir etki oluşturacağından emin değilim. Keyifli okumalar dilerim)
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,3bin okunma
Reklam
400 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aynı yazar ve yine yapılan aynı hata.. Trendeki Kız'da olduğu gibi Karanlık Sular kitabında da tanıtımın yanlış yapıldığını, reklamının çok sesli olup beklentileri yükselterek ve bu bekletiyi karşılamayarak okuyucuya haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Sıradan bir konuya ve anlatıma sahip olan, polisiye romandan bir tık geride kalan Trendeki Kız ve ne Ölüm Göletinden ne de o gölette hayatını kaybeden kadınlar hakkında yeterli bir bilgi sunan, bunun yerine gereğinden fazla, karakterlerin iç dünyalarına, geçmişlerinde yaşadıkları hayal kırıklıklarına, özgüven sorunlarına vs. yer veren Karanlık Sular'ın fazlaca abartıldığını düşünüyorum. Kitapta birçok karakter var bu bir bakıma iyi bir tercihtir bana göre çünkü aynı konunun farklı karakterler üzerindeki etkilerinden yola çıkarak sonuç kısmına gidilmesi her zaman daha çok ilgimi çekmiştir. Fakat burda kullanılan bu yöntem bana göre yersizdi. Her bir karakter birbirinden depresif, iç karartıcı olmuş ve konunun aydınlatılması adına da pek bir yardımı olmamış. O zaman bunca karaktere ne gerek vardı? Çok gerildim ama olayların ürkücü oluşundan değil, karakterlerin karanlıklarından. Aslında baştan itibaren durgun başlayan ve yaklaşık 250.sayfadan sonra biraz hareketlenen bir kitap olmasına rağmen kitap hakkındaki düşüncelerim değişmedi. Sonundan da pek memnun kalamadım malesef. Benim için belirsiz olan birçok yer vardı. Kitap benim için tamamen hayal kırıklığı oldu ne yazık ki. Kitabı bu kadar gömdüğüm için üzgünüm ama beynimi çok yordu kitap :-)
Karanlık Sular
Karanlık SularPaula Hawkins · İthaki Yayınları · 20171,942 okunma
255 syf.
·
Puan vermedi
Okul kütüphanesinde rastladığım bu kitap, eğitimciliği başka bir açıdan görmemi sağladı. Sadece eğitimde değil herkesin önce sevgiyi yüreğinde büyütmesi gerektiğini öğretiyor bu kitap. Okuyucuyu sıkmadan, verdiği öğütlere haklılık payı katarak aktarıyor düşüncelerini. Hepimizde eksik olan ve hep istediğimiz koşulsuz kabul ve farkındalığa vurgu yapıyor; her şeyin başı sevgi diyerek. Bu kitabıyla, yazarın diğer kitaplarına da merak duyuyor insan.
Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek
Yaşamak, Sevmek ve ÖğrenmekLeo Buscaglia · İnkılap Kitabevi · 20201,034 okunma
1724 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Risk Almadan Yazıyorum…
Kitabı elime ilk aldığımda farklı bir duyguya kapıldım. Bunun sebebiyse meşhur “Vatan Şairimiz Namık Kemal”di. Hayranı olduğum bir yazardır “Namık Kemal”. Sürgün yıllarında son günlerini yaşarken elinde “Victor Hugo’nun Sefiller” kitabı varmış. Bu kitabı okurken gözlerini yummuş hayata. “Hürriyet Kasidesi” gibi devasa bir şiiri o zamanın
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202488,2bin okunma
77 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Tek oturuşta bitirebileceğiniz muazzam bir uzun öykü örneği.Okuması pek zamanımı almamakla birlikte içeriği beni derinden etkiledi diyebilirim.Yazarın dünyaya vedası bu kitap tıpkı Hayvanlar Çiftliğin'deki gibi imgeler kullanarak düşüncelerini içinde bulunduğu anlatmaya çalışmış ve bunu başarıyla ortaya koymuş.Stefan Zweig o zamanların baskıcı Nazi rejiminin onu Salzburg'tan kovması sonrasında Brezilya'ya sürgün edilmiş.Son olarak burada eşiyle birlikte bu eserini verdikten kısa süre sonra intihar etmiştir.Aslında burada görüyoruz ki kitapta bahsi geçen Dr.B. karakteri Zweig'tan başkası değildir.Ben biraz daha ileri giderek Mirko'nun Führer olduğunu söylemek isterim.Çünkü Hitler de tıpkı Mirko gibi ansızın en tepeye çıktı.Zorlayıcı bütün durumlar karşısında hiçbir zaman karşısındakilere zor durumda olduğunu belli etmeyerek kaya gibi olan duruşunu bozmadı.Tıpkı Mirko'nun Dr.B ile olan karşılaşmasında olduğu gibi.Bunun yanısıra eline geçirdiği güç karşısında kendisine olan sevgisi hastalık derecesine ulaştı.Mirko'nun da kimseyle tokalaşmamasını ve onu eğer biraz daha hızlı oynasa sürekli yenecek olan rakibini ukalaca amatör diye nitelendirmesini benzetebiliriz.Ayrıca satranç yeteneği ortaya çıkmadan önce pek parlak bir genç olduğu söylenemeyen Mirko, parti başkanı olmadan önce başarısız bir ressamlık dışında pek bir yeteneği olmayan Hitler ile bu yönüyle de benzerlik gösterir.Neyse bunların hepsi tabi ki benim kuruntularım.Bu kitabı şiddetle hepinize tavsiye ediyorum.Çünkü beğeneceğinizden eminim.Kitap ile kalın.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020239,3bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.