Siyah Gözlerine Beni de Götür – N. GENÇ /Hangi yıldızdır bilmem, gözlerin!
Cemile
#kitapyorumu
Sevgili okurlar merhaba. Nasılsınız, bugün size herkesin oku oku dediği bir eseri yorumlamaya geldim. Ama şöyle ki ben daha önce başka bir baskısını okumuşum. Okumaya başlayınca ben bunu okudum dedim ama neyse 2. Kez okumuş oldum artık.
Kitaba gelirsek;
Cemile güzeller güzeli, şen şakrak, şakacı genç bir gelindir. Kocası cephede savaşırken Cemile buğday taşıma, tarla gibi köy işleriyle uğraşmaktadır.
Kocasının kardeşi kiçine balasiyla arası çok iyidir, iki
arkadaş gibi olmuşlar.
Ve bir gün köyde kendi halinde, yoksul ve sessiz bir adam olan Danyar ile buğday taşıma işine başlarlar.
Ve zamanla aralarında bir aşk oluşur. Acaba bu aşk mutlu son ile mi bitecek?
Sayfaları çevirirken severek okuyacağınızı düşünüyorum.
“Çoktandır vurgunum sana; meğer bilmeden de sever, beklermişim seni. Beklediğimi bilmiş gibi bana geldin işte.”
“Ne onu istiyorum artık, ne de geciken sevgisini.”
Şöyle bir ayrıntı var; “Dünyanın en güzel aşk hikayesi. “
demiş Louis Aragon. Bence değil. Hatta başrol Cemile bile değil. Cemile’nin kaynının ağzından dinliyoruz, her şeyi onun gözüyle görüyoruz. Hatta kaynı da yengesine içten içe aşıktır . Belki Cemile kendi diliyle yazsa içindeki fırtınaları bize aktarsaydı o zaman gerçek bir aşk hikayesi olurdu. Belki..
Aytmatov’un akıcı dili ve betimlemeleri ile keyifli bir şekilde okuyacaksınız. İyi okumalar şimididen. 
Cemile 
Cengiz Aytmatov
Aşık Veysel
Buruk ama bir o kadar da gururlu bir S O N...
356 syf.
10/10 puan verdi
Şems, Mevlâna ve Şems yürekli Murat Göğebakan...
"Benim için Konya demek Şems demek, Mevlânâ demektir. Girersin Şems, çıkarsın Mevlâna. Tabii çıkabilirsen. Dönüp dolaşır bir pervane olursun ama yanmaktan kurtulamazsın. Çünkü yanıştır aşk!" demişti Murat Göğebakan.
Kitabı okurken bir yandan Vurgunum, Kör bıçak, Yaralı şarkılarını dinledim öyle hissederek söylemiş ki...
"Yaralı, yaralı bıraktın beni sen, Ah ağladım. Kırıldı kanadım. Kalbim yaralı. Gönlüm yaralı. En güzel yarınlarla sen açtın aramı. Senin yokluğunda ne acılar çektim ben. Gözlerimde çiğ damlası, gözlerimde umut hâresi... Hani bir gün sen de gelir de seversin diye..." Kendisine ihanet eden kadına okumuş ilk bu şarkıyı...
Nereden bilirdim, o gözlerin içine baka baka söylediğim sözlerin gün gelip kör bıçakla sırtımda değil kalbimde yara bırakacağını. Nereden bilebilirdim?" diyor Murat Göğebakan. Sinan Yağmur' un da dediği gibi,
"Yorgundu ama bedeni değil gönlü yorgundu."
Grip dediği hastalığıyla uğraşırken sevdiği kadın tarafından ihanete uğraması...
Bu kitap beni çok etkiledi. Okurken gözyaşlarıma engel olamadım. "Benim gözyaşlarım, bu gözyaşlarından sayılır mı?"... 
Aşkın Gözyaşları Şems - Kalem Arkası 
Sinan Yağmur
Yavuz.
Sanırım ben Osmanlı padişahları içinde Yavuz Sultan Selim'e vurgunum. İskender Pala'nın 
Şah ve Sultan kitabında bunu farketmiş bu Sultanın peşine düşmüştüm. Bir defasında,vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı güzergahı sorunca, Yavuz ona:
+"Sen sır saklamasını bilir misin?" diye sormuş.
Vezir, Yavuz'dan cevap alacağı ümidiyle:
+"Evet Hünkârım, bilirim" dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
-"Ben de bilirim." Bu kadar temkinli. Mert, korkusuz, planlı, bir kere şair ya. Eşine sadık. Haremde işi olmayan padişah. Kardeşleriyle mücadelesi, düşmanla mücadelesi, Cem Sultan'la mücadelesi neler neler.. O ömrüne hepsini sığdırmış. İlkelerinden biri Hz. Ali'nin sözü olan; "Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin,milletimize yapılanı ise asla," sözüdür. İşte 
Yavuz; Arslan Pençeli Şair Padişah böyle bir kitap. Tarih severler keyifle okuyun.
