Kim bu W.H.?
Geçen gün başlarken de bahsetmiştim;
Oscar Wilde, "Bay W.H.'nin Portresi" kitabında Shakespeare'in aşık olduğu kişinin Lord Pembroke değil de Willie Hughes isimli genç bir aktör olduğuna dair teorileri okuyup, kendini şiddetli bir şekilde inandırıp, biz okuyucuları da inandırmak amacıyla teorilerini yazmış.
Shakespeare'i bilmeyenler, Soneler'i okumayanlar için zorlayan bir kitaptı.
En azından benim için öyleydi.
Kitap 5 bölüme ayrılmış.
İlk bölümde Oscar Wilde'ın arkadaşı Erskine'in, Cyril Graham isimli bir arkadaşının Shakespeare'in aşık olduğu genç adamın Willie Hughes olduğunun teorilerini anlatıp, Oscar Wilde'ı ikna etmesi konu ediniyor.
2,3 ve 4. bölümlerde ise Oscar Wilde'ın teorilerini ve Shakespeare'in Soneler'inden kesitler okuyoruz.
İşte ben bu 2,3 ve 4. bölümlerde okurken zorlandım,çünkü Shakespeare hakkında fazla bilgim yoktu.
Evet, isim olarak biliyordum ama sadece o kadar.
Ve bu bölümlerde hep bilgi içerikli, deneme yazısı okuyor gibiydim.
Bu yüzden kitabı bence sadece Shakespeare'a ilgi duyanlar okusa daha iyi olur gibi.
Bir de çok çok fazla isim geçiyor kitabın içeriğinde.
İsim hafızası iyi olmayan birisi olarak, burada biraz uzaklaştık kendisiyle (lol)
Ama ilk bölümle son bölüm gerçekten güzeldi.
Hikayelendirilmesi...
Gelişen olaylar...
Mesela Oscar Wilde'ın arkadaşı Erskine'i tek mektupla ikna etmesi...
Kitapta tek anlam veremedigim kısım, kitabın en sonuna konulan bir kaç kişi ve editöre gönderilmiş mektuplardı.
Ne amaçla kitabın sonuna konulmuş, bilemiyorum.
Bay W.H.’nin Portresi
Oscar Wilde
Hayatımda ilk kez Shakespeare okumanın verdiği bir geç kalmışlık hissiyle yazıyorum bu yazıyı. Romeo ve Juliet en ünlü eseridir rahmetlinin bu yüzden ben de bundan başlamak istedim ancak sanırım bu okuyacağım ilk ve son Shakespeare olacak zira bana hitap eden hiçbir şey bulamadım.
Tiyatro ağzıyla yazıldığı için olay çok hızlı ve aniden ilerliyor. Haliyle bu da okuma kalitesini düşürüyor.
Açıkçası ben Romeo ve Juliet i okumak değil izlemek isterdim.
Yine de bazı cümleler kalbinize dokunmuyor değil. Bu tarz eserlerde çeviri o kadar önemli oluyor ki…
Elbette seveni çok fazla olan bu eser hakkında çok fazla şey söylemeyeceğim ancak bende uyandırdığı izlenim şöyleydi: sanki 16. Yy Veronası’nda bir Cennet Mahallesi izliyordum.
Evet herkes herşeyi eşit miktarda sevmek ya da nefret etmek zorunda değil. Ben kitabı sevmedim demiyorum ama hadi siz de itiraf edin aklınıza biraz da olsa böyle benzetmeler gelmedi mi?
meyusokur.com/2023/07/08/w-sh...
R K
