Bu kitap tüyler ürpertici bir epik fantastik ve hayatımda okuduğum en güzel kitaplar arasına girdi. Çıktığı ilk an dikkatimi ne yalan söyleyeyim hiç çekmemişti. Sonra bir alışveriş yaparken bir kitap daha eklemem gerektiğini fark ettim ve şöyle hızlıca bakarken bunu gördüm. Konusunu okumadan ekledim ve aldım. Elime geçince de uzun süre epik
Bu hayallerden arındırılmış dünyanın, hayalleri yok edilmiş insanlığın acısını paylaşıyorlar mı? Varoluştaki tersliği ruhen hissediyorlar mı? Ne kadar iyi bir hayata sahip olurlarsa olsunlar bir şeylerin eksik olduğunu seziyorlar mı? Eğer tüm bu soruların yanıtı 'evet' ise hayalciler bazı semptomlar göstermeye başlıyorlar. Sinema salonlarına kaçıyorlar, müziğe sarılıyorlar, kitap sayfalarının arasına gömülüyorlar, çizgi romanların içine saklanıyorlar, Sabahlara kadar World of Warcraft oynuyorlar... Kilit kelime; kaçış. bu dünyada mahpus gibi hissediyorlar ve kaçıyorlar.
Herkes mi yalnız olur? Ne zor işmiş bu arada kalan nesil olmak.. Çocukken Bizimkileri izleyerek büyümüş bir nesiliz biz ama NipTuck'a da yetiştik. Çocukken saklambaç oynamış nesiliz biz ama Warcraft'a da yetiştik. Çocukken ev telefonu kullanmış nesiliz biz ama cep telefonuna da yetiştik. İnsanlarla kafelerde buluşup sosyalleşen nesiliz ama Facebook'a da yetiştik. Ve bu bizim lanetimiz oldu. Bizden önceki nesil Bizimkileri'i izledi sadece, okullarını bitirdi evlendi, çocuk yaptı. Bizden sonraki nesil Bizimkiler'i hiç izlemedi, aile kurmayı düşünmüyor, mutlular; internetleri, stüdyo evleri ve modern hayatlarıyla. Peki ya biz neyiz? Biz ne yapacağız?