“Yazmayı düşünmüyor, çünkü çevresinde gerçek kadar katı şeyler duruyordu: ne şekilde kelime haline sokacağını bilemediği şeyler!”
Sayfa 41Kitabı okudu
“…zor kullanmanın doğru olmadığı durumlarda da ruhlardaki direnme zamanla er geç kırılır ve itiraf, en sonunda olgun bir yemiş gibi, ağacından düşer.”
Sayfa 36Kitabı okudu
“Kilise öğretileri, hafif kedi pençelerini düşüncelere, hergünkü davranışlara atıyordu. Vicdan azabı gibi bir acı veriyor, her suçun lezzetini zehirliyordu.”
Sayfa 38Kitabı okudu
ruhunda çoktan ölmüştü herhalde
.. Ve kalbim ne kadar hızlı attı, ne isyanlara katıldı, baş kaldırdı hem de tüm çocukluğuyla, ve giderken hala hayaller içinde çırpındı bir kaç kere daha.
Yüksekten açılmış bir pencereden ufak bir gök parçası görülüyordu. Buradan güneş veya ay değil; bulutlardı, gri renkti, yıldızlardı geçen.
Sayfa 24Kitabı okudu
Yazmayı dusunmuyor, çünkü çevresinde gerçek kadar kati şeyler duruyordu:ne şekilde kelime haline sokacagini bilmediği şeyler..
Sayfa 41Kitabı okudu
“Bir Fransız filozofu, sık sık kötülüklere müsaade etmesini, suçları önlemesi daha kolay olduğu halde, işlenirlerken gizlenip sonradan ortaya çıkarak azap vermeye başlamasını, dinin en korkunç tarafi olarak gösterir.”
Sayfa 39Kitabı okudu
“Aşağı seviyeden, para sızdırıcı âşıklarının yardımıyla ve onların çıkarına işlenmiş cinayetler sonunda, bir servet ele geçiren, sonra bu serveti dostlarıyla birlikte çarçur eden, evliliğe boş vermiş, ahlâksız kadın tiplerine her zaman raslanırdı.”
Sayfa 19Kitabı okudu
görünmez kollarla daha derin yalnizliga çekildiğini duydu
Sayfa 32Kitabı okudu
bulutlardı, gri renkti, yıldızlardır geçen.
Sayfa 24Kitabı okudu
Bir Okur
Dedem hep dizlerin tutmamasının yaşlanmaktan olduğunu reddeder ve şöyle derdi;
Benim vücudum birbiriyle uyum içinde ,gözümün gördüğünü kolum görüyor , bacağım görüyor , dizim görüyor . Gördüklerimi aklım kaldıramazken , dizim nasıl kaldırsın?
İradesinin ve yaptıklarının görünmezliği, gövdesini de sarmıştı sanki ; insanların arasında göze görünmeden kayıp gidiyordu.
Sayfa 48Kitabı okudu