iris

iris
@wisteria_
arşiv.
Yine de o eski yaşamımıza öylesine bağlıyız ki… Çünkü umutsuz dönemlerimizin yanı sıra mutlu anlarımız da var, yüreğimizin, ruhumuzun neşeyle dolduğu, sabahları cıvıl cıvıl ötmekten kendini alamayan tarlakuşu gibi coştuğumuz… Ruhumuz kimi kez sıkışsa, korkulara kapılsa bile… Sevdiğimiz herkesin, her şeyin anısı olduğu gibi duruyor ve yaşamımızın akşamında yeniden uyanıyor. Evet anılar ölmüş değil, yalnızca uykuda. Ve bunlardan bir hazine toparlamak hiç de kötü değil.
Reklam
Aersen’in naaşının yanında durduğum sırada, ölümün dinginliği, vakarı, görkemli sessizliği biz yaşayanlara kıyasla öylesine üstündü ki, hepimiz kızının büyük bir yalınlıkla söylediği şu sözlerin doğruluğunu içimizde duyduk: “Yaşamın ağır yükünden kurtuldu, bizlerse katlanmaya devam etmek zorundayız.”
Geçmişi düşündüğümde -hemen hemen yenilmez zorluklarla dolu olan geleceği düşündüğümde, sevmediğim ve kaytarmak istediğim, ya da tabiatımın kötü yanının kaytarmak istediği onca güç çalışmayı düşündüğümde- başaramazsam suçun nerede, kimde olduğunu bilecekler, bana ufak tefek serzenişlerde bulunmayacaklar, ama doğru ve erdemli olan -saf altından olan- her konuda denenmiş ve eğitilmiş olduklarından, yalnızca yüzlerindeki anlam neler diyecek bana: Sana yardımcı olduk, sana ışık verdik -elimizden gelen her şeyi yaptık senin için, gerçekten dürüst bir çaba gösterdin mi? Hak ettiğimiz karşılık nerede? Çabalarımızın meyvesi nedir?

Reader Follow Recommendations

See All
“Keşke her şeyden uzak olabilseydim” diyorsun. “Çünkü her şeye sebep olan benim ve herkese yalnızca acı veriyorum. Tüm bu mutsuzlukları kendi başıma da, çevremdekilerin başına da yalnızca ben getirdim.”
Doğanın güzelliklerini hissetmek, hatta çok derinden hissetmek bile dinsel duygu ile aynı şey değil ama bu ikisinin birbirlerine çok yakın olduklarına inanıyorum. Sanat karşısındaki duygular da aynı.
Reklam
Geri14
68 öğeden 61 ile 68 arasındakiler gösteriliyor.