''üzerinde yürüdüğümüz parke taşlarına, başkaları gibi seçip ayırmadan, rastgele değil, tersine önceden inceye inceye hesaplanmış bir sistem uyarınca basmak, yani mesela iki tane atlayıp ayağını üçüncünün üzerine koymak, ya da artık seçicilikten de öte, az çok gelişigüzelliğin sınırında gezinerek, ayağını tam taşın ortasına basıvermek değil de, tersine tam kılı kılına, yerine göre alt ya da üst kenarına basmak.''
Sayfa 94 - Metis