Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gece inmiş şehre Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi. Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler Şimdi ne yazsam da geçse kalbimin küsü?
Geçiyor, pervasızca geçiyor Çıngıraklı kuyruğunu sallayıp zaman Artık soğuk ve kimsesiz geçtiğimiz sokaklar Zarif bir hüzünle çiziyor aklımda seni gece Boşlukta kırık bir dal yüreğim, kederiyle sallanan Bütün şehir uykusunda ölü bir yılan Bütün şehir, biz ayrıyken hayalet bir gemi Telaşlı bir vedayla tam kalbinden su alan Artık yollar uzun, yollar aramızda dert Yedi dinmez kederiz, uslanmaz yedi güzel adam.
Reklam
gece olup, uzanıp dizlerimizi çekince karnımıza; bizi şiirlerde kurtarmıyor.. / vardiya
Gece inmiş şehre Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi. Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler Şimdi ne yazsam da geçse kalbimin küsü?
İsyan şiirleri bilirim sonra Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden Harfler harb düzeni almıştır mısralarda Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır Kimi bir soygun sofrasında ışıklı salonlarda Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır Müslüman yürekler bilirim daha Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet Eller bilirim haşin hoyrat mert Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır Her kırışığı sorulacak bir hesabı Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır Bütün bunların üstüne Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli Adın kurtuluştur ama söylememeliyim Can kuşum umudum canım sevgilim
Değerlerin Dönüşümü
Tüm iyi şeyler vaktiyle kötü şeylerdi; her kalıtsal günahtan bir kalıtsal erdem oluştu. Sözgelimi evlilik, uzun bir süre topluluk hakkının ihlali olarak görüldü; bir kadını sırf kendine mal edecek denli kibirli olanlar ceza öderdi bir zamanlar (buna örnek olarak jus prima enoctis [ilk gece hakkı], bugün hala Kamboçya'da rahiplerin, bu "eski ve iyi göreneklerin" koruyucularının, bir ayrıcalığıdır). Yumuşak, iyicil, uysal, merhametli duygular - ki şimdilerde değerleri öylesine arttı ki, neredeyse "kendi başına değerler" oldular - çok uzun zaman boyunca aşağılandılar, üstelik sahipleri tarafından: yumuşak olmaktan utanılırdı, tıpkı bugün sert olmaktan utanıldığı gibi.
Sayfa 117 - Kabalcı
Reklam
"Ne günler geceye teslim olurken, ne geceler güne kavuşurken böylesi sancı çekmiş midir bilmem.. Ben sancıların en olmazında yoğruluyorum şimdi.. Belki gece gülecek halime, rüya diyecek, Beki gün saklayacak güneşini bulutlara, zemheri diyecek.. Kollarımdayken bile seni kaybetme korkusunu hangi yeminin dindirecek? Seninle noktalanamayan bir ömür, hangi cennete girecek? Yapma sakın kadınım.. Sana dair geleceğimi yıkma sakın.. Bana duyduğun her kızgınlıkta yine bana koş.. Bana hissettiğin her öfkeni yine bana kus.. Unutma! Seni benden daha çok sevecek insanı bu kainat kaldıramaz.. Kulun bu kadar kudreti yok.." Ah Jamir sen nesin adam yaa :) <3
Sayfa 563Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.