Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Has Hâcib Balasagunlu Yusuf tarafından XI. Yüzyılda yazılan “Kutadgu Bilig”, siyaset bilgisi demektir. “Uğur, bahtiyarlık” demek olan “kut” kelimeyi şimdiye kadar “saadet veren ilim” diye boşuna tercüme etmişlerdir. Bu ismin anlamı, koca eserin muhtevasından da anlaşılacağı üzere siyasetnamedir. Toplumun bahtiyar olması için gerekli şartları saydığı malum olduğuna göre Türkler’in siyaseti, “toplum bahtiyarlığı bilimi” diye anladıkları ortaya çıkıyor. Netekim Kutadgu Bilig’den üç asır önce de Bilge Kağan, kardeşi kahraman Kül Tegin için, İçen Kağan da babası Bilge Kağan için diktirdiği ünlü Orkun yazıtlarında, devlet siyaseti olarak zaferler milleti doyurmak, giydirmek ve çoğaltmayı, yani bahtiyar etmeyi başardıklarını anlatmışlardır.
Milli SiyasetKitabı okudu
"... ancak bilmiyor bildiğini ve bilmediğine inanıyor bu yüzden." —
Sigmund Freud
Sigmund Freud
. [Gesammelte Werke, Band XI: Vorlesungen zur Einführung in die Psychoanalyse, S. Fischer Verlag: 1969, s. 98]
Reklam
Gazilik, XI. yüzyıldan beri Türkler için en kutlu unvandır. Anadoluyu Bizans’tan alıp yurt yapan, orada batının haçlı ordularına karşı yüzyıllarca savaşan ve sonunda Yunanları öne sürerek Anadolu’yu paylaşmaya kalkışan Avrupa emperyalist kuvvetlerini Sakarya’da durdurup geriye atan, hep o gazi Türklerdır. Sakarya, gerçekten Mustafa Kemal’in ve yeni Türk devletinin tarihinde kesin bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten sonra Mustafa Kemal’in vatan kurtarıcı önderliğine kimse karşı gelememiştir
Sayfa 22 - Cumhuriyetin evreleriKitabı okuyor
Guz Sahrası/Deşt-i Kıpçak
XI. yüzyılda meydana gelen kavmî değişiklikler X. yüzyıl coğrafyacıları tarafından Oğuzlara nispetle "Guz Sahrası" denilen geniş bozkırın bundan böyle Kıpçaklara nispetle "Deşt-i Kıpçak" olarak adlandırılması şeklinde ortaya çıkmıştır.
Sayfa 94
Kibirli dulun altı yüz kadırgası ve zafer sarhoşu kırk bin kor­sanı, Xi ırmağının ağızlarına yanaştılar, iskele sancak deme­den her yeri ateşe verdiler, vur patlasın çal oynasın eğlen­diler, kimbilir kaç çocuğu daha yetim bıraktılar. Köylerin tümünü yerle bir ettiler. Tek bir köyden alman tutsakların sayısı bile bini aştı. Kamışlıklara ve çeltik tarlalarına sığın­ maya çalışan yüz yirmi kadını, bebelerden birinin ağlaması ele verdi. Kadınlar daha sonra Macao’da köle olarak satıldı­lar.
GARİP AİLE
Louis I Louis II Louis III Louis IV Louis V Louis VI Louis VII Louis VIII Louis IX Louis X Louis XI Louis XII Louis XIII Louis XIV Louis XV Louis XVI Louis XVII Louis XVIII Sonra? Sonrası yok. Ne biçim adam bunlar Yirmiye kadar saymasını olsun Kıvıramamışlar.
Sayfa 63 - Çan Yayınları, 1963
Reklam
Ey şiir ne çok acı var içinde...ne çok kırılmış kalbin
GENELEV MEKTUPLARI I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
"Ben böyle konuştum, o da hemen karşılık verdi, dedi ki: 'Sen de ders al bundan, yumuşak olma karına, güvenip ona açılma tekmil düşüncelerini, ara sıra açıl ona, ara sıra fikrini sakla..." (XI, 440)
Sayfa 198Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Spirit of Capitalism
> "It was the power of religious influence, not alone, but more than anything else, which created the differences of which we are conscious to-day” Max Weber saw reformation as a new form of religion control, not elimination of Church’s ones. His aim focused on finding intimate relationship between asceticism and capitalism. He
Sayfa: Xİ
Devrim dönemlerinde düşen ilk başa dikkat edin. Halkın iştahını açar.
Türkiye İş Bankası / Hasan Ali Yücel KlasikleriKitabı okudu
Reklam
Hazar Kağanlığı'na bağlı olan Oğuzlar, XI. Yüzyıl başlarken bu kağanlığın dağılmaya yüz tutmuş olması dolayısıyla dağınık bir hâlde bulunuyorlardı. Doğularında kuvvetli Karahanlı Hakanlığı, güneylerinde daha kuvvetli Gazneliler İmparatorluğu vardı.
XI İster sevgili, ister dost olsun, Ayrılmak saati gelip çattı mı, sakın gizleme; Sen omuzdan kesilmiş bir çaresiz kolsun. Eskiye de boş ver onu da eşeleme; Ne iyiydik'ler, yine görüşürüz'ler Dikenli tel gibi takılmasın boğazına. Biliyorsun bu sözler inandırıcı değiller. Çoğaltmadan katlan acının en azına; Bekleme aracın kalkmasını, ayrılıklar götürü. Karış telaşlı bir kalabalığın içine, Yürü ardına bakmadan, durmadan yürü; Yeni aşkların, yeni dostlukların geleceğine. Alıştır kendini her şey biter ve gömülür; "Ve nice yazlardan sonra kuğu da ölür."
Ünlü şair Petrarca’nın Papa XI. Gregorius’a yazdığı mektup ilginçtir. Petrarca bu mektubunda, Osmanlı tehlikesine karşı mücadeleyi, sadece Doğu Hristiyanlarını Roma’ya bağlamak için bir araç gibi düşünüyordu. Mektubunda diyor ki “Osmanlılar sadece bir düşmandır. Heretik Rumlar ise düşmandan daha beterdir.
Sayfa 17 - İş bankası Kültür Yayınları
Yunus Suresi 62-63-64:
Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. Onlar ki, iman etmişler ve takvâya ermişlerdir, işte onlara hem bu dünya hayatında hem de âhirette müjdeler olsun! Allah’ın sözlerinde değişme olmaz; öyleyse en büyük kazanç budur. // Müfessirlerin kaydettiği bir hadiste evliyâullah, “görünüşleriyle Allah’ı hatırlatanlar” (tutum ve davranışlarıyla Allah’ın iradesine uygun bir yaşayışı yansıtanlar) şeklinde tanıtılmıştır (Taberî, XI, 131-163). Zemahşerî de, “Evliyâullah, Allah’a yakınlıklarını itaatleriyle gösterir, Allah da onlara yakınlığını lutuflarıyla gösterir” ifadesini kullanır (II, 195). Bu müfessire göre “Onlar ki, iman edip günah işlemekten sakınmışlardır” ifadesi, evliyâullahın Allah’a yaklaşmasını, “Onlara hem bu dünyada hem de âhirette müjdeler vardır” ifadesi de Allah’ın evliyâullaha yaklaşmasını dile getirmektedir. 64. âyetteki “Allah’ın sözlerinde değişme olmaz” ifadesi, bu âyetlerde Allah dostlarına verilen müjdelerle bağlantılı olarak açıklanmıştır. Buna göre Cenâb-ı Hakk’ın, bu kullarına verdiği müjdeler O’nun birer vaadidir ve O mutlaka vaadini yerine getirecektir.
。⁠.゚ Bir defasında Hasan-ı Basrî Hazretleri’ne dört kişi gelerek biri kuraklıktan , diğeri fakirlikten , öteki tarlasının verimsizliğinden , bir başkası da çocuğunun olmayışından şikâyette bulunmuş, Hazret’ten himmet talep etmişlerdi. Bu büyük velî, onların her birine de “istiğfâr”ı tavsiye etti. Yanındakiler kendisine: “–Efendim, bu kimselerin dert ve sıkıntıları farklı farklı, lâkin siz hepsine aynı şeyi tavsiye ettiniz?!” dediler. Hasan-ı Basrî Hazretleri, onlara şu âyet-i kerîmeyi okuyarak cevap verdi: “Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır. (Mağfiret dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin, mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsân etsin, sizin için ırmaklar akıtsın!” (Nûh, 10-12) 🌷 (İbn-i Hacer, Fethu’l-Bârî, XI, 98; Aynî, Umdetü’l-Kārî, Beyrut ts. XXII, 277-278)
Osman Nuri Topbaş
Osman Nuri Topbaş
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.