"Benim biraz düşünmem lazım, Müfettiş.Şöyle cama doğru biraz gelir misin Watson?" Holmes birlikte yan yana dururken kâğıtta yazanları okudu.Bir cümlenin ortasından başlayarak şöyle devam ediyordu:
"...adamın her yeri kesiklerden ve darbelerden kan revan içinde kalmıştı ama o güzel yüzün,uğruna canını bile feda etmeye hazır olduğu o yüzün,ona acıyarak baktığını gördüğü an yüreğinin aldığı yaranın yanında çektiği bu acı hiç kalırdı.Tanrı'ya şükür gülümsemişti;kalpsiz bir iblis gibi de olsa gülümsemişti.Ama aşk da tam o anda ölmüş,yerini taptaze bir nefrete bırakmıştı.İnsan bir amaç için yaşamalı.Benim amacım da,sizin kollarınızda ölmek olmayacaksa Leydim, o halde sizi tamamen mahvetmek ve intikamda huzur bulmak olmalı. "
"Acayip bir dilbigisi var burada!" dedi Holmes gülümseyerek."Baştaki üçüncü tekil şahıs sonlarda birden nasıl leydim demeye başlıyor,fark ettin mi?Yazar kendini hikâyesine o kadar kaptırmış ki,doruk noktasında kendini romanın kahramanı olarak görmeye başlamış. "