biraz uzunca boktan (gerçek anlamda) muhabbet..
bir saat falan önce sigara almak için caddedeki büfeye gittim. büfede iki üç sokak arkada ara sokakta kick boks, karate, taekwondo, kungfu bilumum dövüşlerin olduğu kurs yeri sahibi abi de vardı. merhaba faslından sonra ona; ''abi aylık ücretlere zam yapmışsın, öyle duydum. durduk yere neden zam yaptın?'' diye sordum. o da
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani.
Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
