308 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın
Ideolojisi hatta Türkçeyle ifade etmek gerekirse ülküsü maalesef edebiyatçı ve Türkolog kimliğinin önüne geçmiş bir yazar Nihal Atsız. Siyasi yazılarından ve özellikle Sabahattin Ali ile olan olaylarından dolayı tanımama rağmen kitaplarını "ha okudum, ha okuyacağım" diye diye bugüne geldim. Yani sonunda da okudum. Kitabın yorumuna
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927k okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
Aslında Zübük İyi Adamdır (!)
Elim gitmiyor bir şey yazmaya aslında. Aylardır bekleyen, "işte halk dediğin" tarzı yazımı da yarım yamalak bıraktım. Arada Nesin'i okudukça aşka geliyor, kafamda türlü kurgularla yazıyı nihayete erdiriyor, sonrasında kitap bitince gazı kaçmış gazoz gibi öylece kalakalıp, "amaaan ne de olsa yazarız bir gün, önümüz seçim ne de
Zübük
ZübükAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20126.2k okunma
Reklam
Komedi. Tam da bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, durumu; evi yıkılır, çatısı başına çökerken, birinin aynanın karşısına geçip cildini incelemesi ya da kravatını düzeltmesi; aklı fikri eğilip o elden iri bir lokma koparmak olan bir yamyama, kraliyetin gamsız, lütufkâr elini uzatmak...
MEZHEPSİZLER ARADAN ÇEKİLMELİDİR...
- " (...) Müslüman cemiyetin hiçbir polemiğe-tartışmaya girmeden Kur’an, Sünnet, İcmâ-ı Ümmet ve Kıyas ölçü ve hikmetlerinin kesin emir-tâlimatlarını; üzerlerine vazife olan farz, vâcip ve sünnet gibi görevleri dahi gereği gibi yerine getiremedikleri, herkesin mâlûmudur. Hatta, bazı fert ve toplulukların “farz, vâcip ve sünnet”
"Bu ne? Perhiz! Bu ne? Lahana Turşusu!.."
- … Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları, dini, üstünde değerlerin, ideolojilerin ve gücün aşılabileceği çok işlevli bir halka olduğunu öğrenene kadar , önlerinde gerçek bir engel olarak gördüler. Kurumsal İslâm'a karşı tavırları nefret dolu bir güvensizlikti. Burada onlar için, Voltaire'nin kiliseye duyduğu nefrete yakın bir vaziyet alış var. Yine de Voltaire Türk liderlerden daha özgürdü. Dini kurumun baskılarına maruz kalmasına karşın, dinin böylesi birincil işlevi olduğu bir halkı hesaba katmak zorunda değildi. Amacına ulaşmak için, M.Kemal, köylü kitlelerinin ya da taşralıların günlük yaşamlarında yeni biçimler benimsetmek için çok az çaba harcadı ve bunun yerine resmî din kuruluşlarına darbe indirmeyi yeğledi. Cumhuriyetçi lâiklik bu nedenle Janus gibi bir olaydı. İlerici yüzde Hilafet 1924'de kaldırıldı, ama diğer yüzde, 1950'lerdeki askerî eğitimlerde tepelerin "Allah, Allah" nidalarıyla yankılanmasıyla sonuçlandı...
Sayfa 164Kitabı okudu
Birtakım insanlar sloganlar atarak yürüdüler: 'Çankaya'da türban istemiyoruz!' 'Türkiye laiktir laik kalacak!' Eşi başörtülü ya adamın, ondan. Hah ha. Ulan ne işler. Devlete sahip çıkmaktan bahsediyorlar bir de. Kuvayimilliyeci bunlar hesapta! Maraş'ta Sütçü İmam o kurşunu niye sıktı? Şerefsiz bir düşman askeri, Müslüman bir kadının başörtüsüne el uzattı diye! Şimdi de ulusalcı güruh 'Çankaya'da başörtüsü istemiyoruz!' diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu birader? Kim kandırdı seni zavallı halkım?
Sayfa 156 - İz Yayıncılık
Reklam
533 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 25 days
Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu
Toplumun sağır,dilsiz,kör gerçekleri olduğu gibi anlatılıyor.Bir durum karşısında olabilecek tüm kötü hisler ve olumsuz bakış açıları uzun uzun bazen sade bir dille bazen süslü bir şekilde aktarılıyor.Ancak benim dikkatimi karakterlerin yaşamaktan samimi bir şekilde nefret etmemeleri çekti.(Yanlış ikilem safsatasının ötesinde samimiyetsiz bir durum var.) İnsanın zihnine bile bu kadar düşman olup da hala kendini korumak için bir şeyler yapması beni kandırıyorlarmış gibi hissettirdi.Bence karakterler betimlendiği kadar hayattan,insanlardan, Dünya'dan,kendilerinden bıkmamış.Kendilerini bıkmış,nefret ediyormuş gibi göstermek istiyorlar.Dünya'ya ve kendilerine karşı açtıkları savaşta samimi değiller.Yaşadıklarının ekseni, ağır melankolik havasında olmak ve bunu nasıl devam ettirebilirim sorusuna cevap aramaktan oluşuyor. Kendi arayışlarının bedelini hesapsızca başkalarından kesmenin duygusuzluğunu yaşama zevkini seviyor ve bunu arayışlarının bir parçasıymış gibi kılıf uyduruyorlar. Bir yandan da Dünya'nın onlara karşı olan borcunu gizliden gizliye hesaplıyorlar.İnsanlığın yarattığı sistemlerin onlara karşı adaletsizliğinin ne olduğunu sayıp dökerken onlar da başkalarına karşı adaletsiz hatta acımasız oluyorlar. Bu kitabı okurken karanlıkta yürüyorum da birileri kulağıma ajitasyon olabilecek tüm cümleleri sıraya diziyormuş gibi hissettim.Yaşamaya çeşitli şekillerde (kendine bilinçli bir şekilde işkence edecek kadar)meydan okuyup, bunu drama haline getirmek ve hala yaşıyor olmak bana komik geldi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227k okunma
Bir varmış bir yokmuş... “Gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.” avuntusu üzerine; 1453 İstanbul’un fethi! Bir çağ kapandı yeni bir çağ açıldı! İlkokuldan beri sorgulayıp, zihnimde oturtamazdım bu düşünceyi ama sınavlarda çıkıyordu, ezberledik. Sadece Osmanlı Devleti’nin yükselme devri başladı deselerdi anlayacaktım. Türk
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.