Almanya’da tanıştığım bir Macar. Béla isminde bir katil. Gerçek bir suçlu. Suçludan öte, kimyasından, doğasından dolayı adam öldüren tabanca kadar gerçek bir suç aletiydi Béla. Evet, kendisi bir suç aletiydi. İçinde iyilik adına hiçbir duygu yoktu. Ne merhamet, ne de aşk. Kesinlikle seksüel bir açlığı da yoktu. Sadece gasp vardı hayatında.
Sayfa 254Kitabı okudu
104 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Tam bir hayal kırıklığı
Of şükür bitti... İncecik bir kitap olmasına rağmen cidden beklediğimden daha uzun bir sürede okudum. Kitap elimde süründü resmen. Ben sanırım birden böyle popüler olup patlayan kitaplarda asla beklediğimi bulamıyorum, kitabı bitirdikten sonra da "neden bu kadar patladı ki bu kitap şimdi?" diye soruyorum kendime. Sürekli önüme çıkan kitapları merak edip okumaktan vazgeçeceğim sanırım bu yüzden :D Konusu çok ilgi çekici ama yazarın dili bu kadar mı akmaz, bu kadar mı içine almaz... Kitap bitsin diye dua ettim resmen ya. Bu kadar ilgi çekici bir konuyu, üstelik geçmişte gerçek olan bir konuyu -ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum, henüz araştırmadım- nasıl bu kadar mahvedebilir? Kitaptaki sürekli Türklerle ilgili şeyleri okumaktan da gına geldi açıkçası. O kadar saçma ve alakasız ki... Of. Neyse daha fazla kitabı gömmek istemiyorum. Yazarın "İntihar Dükkanı" adlı kitabı da var bende, onu da aşırı merak ediyordum ama sanırım şu an onu bir süre ertelemeye karar verdim. Kısacası, neden bu kadar abartıldığını ve açıkçası kitabın boş bir balon olduğunu düşünmekteyim. Hiç bana hitap etmedi, okumasam da olurmuş.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,882 okunma
Reklam
Bizden Başkalarına, Onlara, Çocuklara
"O gün içime çok şarap döktüm O gün içime çok kahve döktüm Sanırım lekelerin ülkesine gelin gidecektim Zamanın başı bacaklarımın arasından çıkmıştı Galiba yine doğuruyordum Bu sefer melek biçiminde bir bebek Bir daha sefere yürek, en son bir kelebek. Kendimi Hz.Meryem’in Pulbiber Şubesi gibi hissediyorum. Tüm zamanlarım kanatlanıp
düzen sorgulama istemiyor
Çevremdeki her şeyin sıradanlaşmaya başladığını fark ettiğimde büyüdüğümü anladım. Çocukken her şey farklı gelirdi bana. Ota, boka, çiçeğe, uçağa, babamın çakmağına, kerpiç evimizin toprak damına. Her şeye şaşırır, hayretle bakar, bitmeyen sorularla etrafimda kim varsa bunaltırdım. "Allah, babamdan da mı büyük?" diye sormuştum bir
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Kesinlikle okuduğum en güzel romantik komedi kitabıydı. Yer yer ezgi için üzülsemde hatta gözlerim dolsa da kesinlikle beni güldürmekten de alı koyamadığı aşikar. Ezgi, anneannesi ile yaşayan küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş , aile apartmanında yaşıyan evin tek kızı. Anne ve babasının aşkına hayran kalarak kendi mükemmel planını çizen Ezgi planına uyabilecek mi? Emir, ünlü bir fotoğrafçı, köklü bir aileden gelmesine rağmen üzerinde kibir barındırmayan ve işte adamlık budur sevmek budur diye gösterebileceğimiz profile sahip olan tek çocuktur. Ezgi ile kesişen yolunda nasıl bir adım attı? ~Arka Kapak~ Yılın en romantik ve komik kitaplarından biri olmaya aday! Bir hata olmalı! Mutlaka hata olmalı! Diyorsun!  Ne yani, kırk yılın başı bir partiye gittim ve şimdi kucağımda bir bombayla mı oturuyorum?.. Gerçi Aslı'nın  teklifi  de  fena  değil  ama...  Ya  önerdiği  o  küçük  oyun  işleri  daha  da  karıştırırsa?  Ya  da  daha  kötüsü...  İşe  yaramazsa?  Bundan daha kötü ne olabilir, diyeceğim Ezgiciğim ama...  Offff!  Hayatımı  toptan  değiştirmek  zorunda  olmam  yetmez  gibi  olur  olmaz  yerde  durmadan  konuşan  Ey  Yargıç, sen bir sus!.. Allah'ım no'lur yardım et! Elimde patladı iyi mi, canım biricik "Mükemmel Plan"ım! Şimdiii... Eskiye döneyim desem, eh çok mümkün  değil; yeni bir Plan deneyeyim desem, o da.. Mükemmel değil! Aşk ve romantizmin mizahi bir dille ustaca  harmanlandığı, yaşamlarınızın bir noktasına dokunacak ve en  az bir cümlesinde kendinizi okuyacağınız Mükemmel bir hikâye!
Mükemmel Plan
Mükemmel PlanElçin Barlas · 25M2 Kitap · 202171 okunma
- (...) Derken 31 Mart koptu. Derken ben kendimi, Trablus çöllerinde buldum. Bir elimde filinta... - Nedir o? - Kısa tüfek... Öteki elimde, tentürdiyot şişesi, sargı bezleri... Biz orda boğuşurken, bir de baktık, Balkanlar tutuştu. Trablus'u İtalyanlar'a bırakıp seğirttik. Biz yetişene kadar, düşmanlar Çatalca'ya dayandılar. Çatalca'da kan gövdeyi götüredursun, bizim Hürriyetçiler Babıâli'yi bastı. Hükümet düşürüldü. Harbiye Nazırı öldü. Yerine yenisi çıktı. Derken o Harbiye Nazırı da öldü. "Bu gidişle bize ne vatan toprağı dayanacak, ne de Harbiye Nazırı... Bu hürriyet, hani bizi, birkaç saat içinde Avrupa'nın medeniyet çizgisine eriştirecekti. Sakın bir yanlışlık olmasın!" demeye kalmadı, Dünya Savaşı patladı. Galiçya'dan İran içlerine, Süveyş Kanalı önünden, Hazar Denizi kıyılarına koştuk. Sonunda kendimizi nerde bulsak iyi? Uçurumun dibinde... Oysa, bizim kuşaklar, ne yaptılarsa, İmparatorluk bu uçuruma yuvarlanmasın diye yapmışlardı.
Sayfa 291 - İthaki Yayınları, 4. Baskı, 2010, İkinci Bölüm, Kuvayı Milliyeciler, 4Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.