KLİŞE KLİŞE KLİŞE. Klişe kelimesi bir kitap olsa işte o kitap bu kitap olurdu. Neden mi?
Bir adam var. Zengin ve yakışıklı. Tabi ki piçin teki. Ne var ki bu tarz adamlar asla gerçekten piç değildir, bilirsiniz. Aslında çok tatlı, efendi, iyi adamlardır ama geçmişte yaşadıkları travmalar ve hayal kırıklıkları vardır. O yüzden artık kalpleri kırılmasın diye kalpsiz piç numarası yaparlar. KLİŞE. Bir kadın var. Asla diğerleri gibi değil. Diğer kadınlar sıkıcıdır, sıradandır, kolaydır. Ama bu kadın öyle değil. Bu kadın asi, ateşli, dövmeli, diline piercing yaptıran ve kendini beğenmiş piçlere ağzının payını vermekten korkmayan ama aynı zamanda kırılgan bir yanı da olan bir kadın. KLİŞE. Bugüne kadar tüm kadınlar cazibesine kapılıp hemen adamın yatağına atlamıştır ve bu yüzden adam kendini bir b*k sanar ama bu kadın öyle yapmaz. Adamı süründürür, mahveder. KLİŞE. İkili aslında birbirlerine biraz gıcık olur ama deli gibi birbirlerini arzulamaya da devam ederler. KLİŞE. Sonunda birbirlerine aşık olduklarını fark ederler. Mutlu son. KLİŞE.
Size klişe demiştim. Kitapta klişe olmayan ve hoşuma giden tek yer mesajlaşmalarıydı. O kısımlar beni epey eğlendirdi. Tabi yazar bir süre dünyanın en klişe kitabını yazdığını fark edince çok büyük bir bomba patlatıyor ama ben o bombayı da hiç sevemedim ya.
Gelgelelim bunun gibi binlerce kitap varken daha kaç tane aynı temada kitap yazılacak gerçekten? Her yıl aynı temayı farklı isimlerle yazıp tonlarca para kaldıran bu yazarlara bakıyorum da hayat hiç adil değil diye düşünmekten kendimi alamıyorum.