Yurduna alçakları uğrattı Türk, Tutanın elinde kaldı Atatürk. Ne yapar bana ölüm Irkımdan yana ölüm Böyle yaşamam zaten Ya İstiklal Ya Ölüm!
Sayfa 64
Reklam
ŞEHADET VAKTİ
22 Ağustos 1966'da Seyyid Kutub'a idam cezası verildiğinde, Assam el-Attar'ın kitabında anlattığına göre Kutub bu kararı tebessüm ve Allah'a ka-lvuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna'nın dediğine göre Seyyid Kutub'un asılmasına asıl sebep "Yoldaki İşaretler" adlı kitabı idi.
Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
İlelebet
"Açıkça söyleyeyim. Hükümet şekli, zamanı gelince Cumhuriyet olacaktır!" Mustafa Kemal Atatürk
Reklam
Saray tam teslimdi ama teslim olmayı aklının ucundan bile geçirmeyip, vatanın istiklali için seve seve ölmeyi göze alanlar da vardı. Onlar, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıydı. Onlar, yurdun dört bir yanında "ya istiklal, ya ölüm" diyerek and içmiş Kuvayı Milliyecilerdi.
Ordunun ruhu ise subaylar olacaktı. Mustafa Kemal'e göre "ordunun ruhu subaylardır, ordu ancak subaylar heyeti sayesinde vücut bulur" idi. 31 Temmuz 1920'de Afyonkarahisar'da subaylarla yaptığı konuşma bu açıdan önemlidir: "Şahsi ve özel hayatları itibarıyla subaylar, fedakârlar sınıfının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten evvel onları öldürürler. Onları aşağılar ve hor görürler. Hayatında bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzetinefisini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan, hayatta iken, düşmanının tasarladığı ve reva gördüğü bu muameleye katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır; şerefini korumak! Hâlbuki düşmanlarımızın da kastettiği, o şerefi ayaklar altına almaktır. Dolayısıyla, subay için ya istiklal, ya ölüm vardır. Fakat arkadaşlar ölmeyeceğiz, bağımsızlığımızı koruyarak yaşayacağız ve milletimizi daima bağımsız görmekte mutlu olacağız!" Ona göre "kuvvet ordudur". Ordunun ruhu ise subaylardır.
Sayfa 298 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Zira yalnızca geçmişi temiz olanlar yarının adamı olabilirdi
Aydınlar
Bizim aydınlar neden Anadolu'ya gelip uğraşmazlar? Neden milletle doğrudan doğruya temasta bulunmazlar. Memleketi gezmeli. Milleti tanımalı. Eksikliği nedir, görüp göstermeli. Milleti sevmek böyle olur. Yoksa lafta sevgi fayda vermez.
Sayfa 10 - Masa
"Türk'ün haysiyet ve izzetinefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evlâdır! Dolayısıyla, ya istiklal ya ölüm!"
Sayfa 228 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Papa Eftim: Ya Kıbrıs, Ya Ölüm!
4 Temmuz 1958 tarihli Bozkurt gazetesinin "Bozkurt'un Görüşü" adlı köşesinde Papa Eftim'in Kıbrıs meselesi ile ilgili şu açıklamalarına yer verdiği göze çarpmaktadır: "Kıbrıs'ta ve bütün dünyada bulunan Ortodoksluk ancak Türk milletinin zaferi ile istiklal ve rahata kavuştu. Bunun için Ortodoksluk âleminin Türk milletine minnet ve şükran duyması gerekirken nankörce adayı Yunanistan'a ilhak etmeye ve adadaki Türk Müslüman ırkdaşlarımıza taarruz ve tecavüzde bulunmaya cüret edildi. Bu kahbece hareketi Türk Ortodoksları adına telin eder ve müsebbibleri olan günahkar Makarios'a ve ona uyanlara lanet okurum. Dünya barışı uğruna Kıbrıs meselesinde yaptığımız sonsuz fedakarlıklara büyük acı ile katlandık. İngiliz dostlarımız bu büyük fedakarlığımızı takdir etmezse mesuliyeti onlara yükleyerek hakkımızı hak etmek için gereğini yapmaya kadir olduğumuzu bütün dünyaya ispat edeceğiz. Kıbrıs ve Oniki Adalarımızı alacağız. Çünkü Türk milleti volkan gibi için için kaynamaktadır. Bu infilaktan saçılacak alevler bütün Yunanistan'ı belki de bütün dünyayı sarsacak ve yakacaktır. Kıbrıs davasında Türk milletinin bir adım geri dönmeyeceğini medeni alemin takdir etmesi gerekir. Türk milleti ile birlikte haykırırım: Ya Kıbrıs, Ya Ölüm!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.