Son derece zeki, her şeyi seviyeli bir bakış açısından gören, kimse hakkında kötü bir söz söylemeyen bir kadın, son derece önemli mektuplarınızı kendisine rahatlıkla teslim edebileceğinizi kendi söylediği halde cebinde unutur, çok önemli bir randevuyu kaçırmanıza sebep olur ve bir özür bile dilemeden gülümser; çünkü saatten hiçbir zaman haberi
Sayfa 284Kitabı okudu
İyi olmak insanın doğasıyla uyumlu olmasıdır. Başkalarıyla uyumlu olmaya çalışınca uyumsuzluk baş gösterir. Bir insanın yaşamındaki en önemli şey kendi yaşamıdır. Komşunun yaşam şekline gelince; insan, yobaz ya da Püriten değilse ahlaki değer yargılarıyla caka satmamalı, çünkü başkalarının yaşam şekilleri bizi hiç ilgilendirmez. Ayrıca nihai hedef birey olmayı başarabilmektir. Modern ahlak, insanın kendi döneminin standartlarını benimsemesinden ibarettir. Bence kültürlü bir insanın kendi döneminin standartlarını benimsemesi ahlaksızlığın en büyüğüdür."
Reklam
ESİR, sömürülen, koloni yapılan ülkelerden Meclis'e ve M. Kemal Paşa'ya kutlama telgrafları yağmaya devam ediyordu. Dünya Türk zaferi ile tarihin büyük kırılmalarından birini yaşamaktaydı. Bu büyük olay, zaman içinde, doğrudan ya da dolaylı olarak, Müslüman ya da değil, bütün mazlum milletleri etkileyecekti. Bağımsızlıkları için destek isteyenler çoktu. Bugün de Mısır Kadınlar Derneği Başkanı Lebibe Ahmet Hanım zaferi kutluyor, Türkiye'nin Mısır'ın ve Sudan'ın bağımsızlığına destek vermesini istiyordu. M. Kemal Paşa ziyarete gelen Refik Şey ket Bey'e telgrafları gösterdi, "Bir millet bağımsız olmak için kendi bir bedel ödemeye hazır değilse kim ne yapabilir.." dedi, "..Biz can havliyle dirildik, uyandık, olağanüstü bir iş başardık. Şimdi bu uyanışı sürekli kılmak için çalışmalıyız." Refik Şevket Bey "Umarım artık uyumayız" dedi. M. Kemal Paşa daha da ciddileşti: "Emperyalizm bizi affeder mi? Yüz yıllık emeğinin ürünü Sevr'i ve Üçlü Anlaşma'yı tarihe gömdük. Hevesi kursağında kaldı. Affetmez. Bizi yine uyutmak, istediklerini yaptırmak isteyecektir. Onun için gözümüzü daima dört açmalı ve çok çalışmalıyız. Tarihimizi iyi bilmeli, bağımsızlık bilincini güçlendirmeliyiz
Sayfa 141Kitabı okudu
Benim için önemli olan hikayenin sağlamlığı. Konuya iyidir ya da değildir. Eğer konu sağlam değilse en iyi yazar bile bir şey yapamaz. Ama konu sağlamsa en kötü yazar bile işi batıramaz.
İneklerin buzağıladığını gördün ya. Hemen hemen aynı şey. Kısrak inlemeye ve kasılmaya başlar, sonra iyi bir doğumda kafa ve ön ayaklar çıkar. Tıpkı buzağılarda olduğu gibi ön tırnaklar meşimeyi deler. Böylece tay nefes almaya başlar. Orada olmak iyidir, çünkü ayakları doğru yerde değilse meşimeyi yırtamayabilir ve havasızlıktan boğulur.
Selefkidis'in Hoşnutsuzluğu
...Romalılar'ın; canlarının istediği gibi taht alıp verdiklerini de biliyor. Ama hiç değilse görünüşte, ... Sonra yoksul, bahtsız bir yaratık gibi tanıttı kendini Senato'ya daha iyi dinlenebilmek için.
Sayfa 72 - Kavram Yayınları, Birinci Basım: Mart 1995Kitabı okudu
Reklam
"Eğer arzu, ıstırabı getiriyorsa, belki akıllıca arzu etmediğimizdendir ya da arzu ettiğimiz şeyi ustaca elde etmesini bilmediğimizdendir. Kafalarımızı dua seccadelerine gömüp saklayacağımız yerde, tahriklere karşı çevremize duvarlar öreceğimiz yerde, arzularımızı doyurma konusunda ustalaşsak daha iyi değil mi? Selamet denilen şey zayıflar içindir. Benim inancım bu. Ben selamet istemiyorum. Ben hayat istiyorum. Hayatın da tümünü istiyorum. Sefaletini de, harikuladeliğini de. Eğer tanrılar zevkten vergi istiyorsa öderim. Ama vergilerine her seferinde itiraz ederim, karşı çıkarım. Woden ya da Şiva ya da Buda ya da o Hıristiyan adam... neydi adı?.. Onlar buna saygı gösteremiyorsa, o zaman onların gazabına da razıyım. Hiç değilse bu zengin, yuvarlak gezegende, önüme serdikleri şöleni tatmış olurum, dişsiz bir tavşan gibi ondan kaçmamış olurum. En güzel şeylerin, bu dünyaya sırf bizi denemek için, büyük ödülü almamızı daha zorlaştırmak için getirildiğine inanmıyorum. Boşluğun güvenliğini de istemiyorum. Hayatı bu kılığa sokmak insanlara da tanrılara da yakışmaz."
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
Hey, yaşasın Sonya. O bir altın madenidir. İyi kullanıyorlar doğrusu! Evet, iyi kullanıyorlar. Bu işe önce ağlaşmışlar, sonra alışmışlar. Insan denen canavar, yavaş yavaş her şeye alışır."... "Ya ben yanılıyorsam! O zaman ne olacak? Ya, insanlar sandığım kadar canavar değilse!.."
Sayfa 38 - Morpa Kültür yayıncılık
Işığın savaşçısının savaşa girmekten korktuğu olmuş tur. Işığın savaşçısının, herhangi bir zaman, yalan söylediği ya da birisine ihanet ettiği olmuştur. Işığın savaşçısının kendisine ait olmayan topraklara girdiği olmuştur. Işığın savaşçısının, çok önemsiz nedenler yüzünden acı çektiği olmuştur. Işığın savaşçısının, hiç değilse bir kez, ışığın savaşçısı olmadığını sandığı olmuştur. Işığın savaşçısının manevi görevlerinde kusur işlediği olmuştur. Işığın savaşçısının "hayır" demek isterken "evet" dediği olmuştur. Işığın savaşçısının sevdiği birini kırdığı olmuştur. İşte bu yüzden ışığın savaşçısıdır o, bütün bunları yaşadığı ama yine de daha iyi biri olacağına ilişkin umudunu yitirmediği için.
Reklam
Hisseden beynini inkâr eden biri kendini dış dünyaya karşı uyuşturur. Duygularını inkâr ederse değer yargılarında bulunamaz, yani iyi ile kötüyü ayırt edemez. Bunun sonucu olarak da hayata ve kararlarının sonuçlarına kayıtsız olur. Başkalarıyla ilişki kurmakta zorlanır. Ve bu kronik kayıtsızlık rahatsız edici hakikate tatsız ziyaretler yapmasına neden olur. Neticede hiçbir şey şöyle ya da böyle önemli değilse bir şey yapmak için bir neden de kalmaz. Bir şey yapmak için bir neden kalmamışsa neden yaşamalı?
Çok iyi biliriz ki, çocukların cinselliği yoktur; bu da cinselliği onlara yasaklamak, sözünü etmelerini engellemek, cinselliği sergilemeye kalkışacakları her yerde gözleri kapayıp kulakları tıkamak, onlara genel ve titiz bir suskunluğu dayatmak için gerekli bir nedendir. Baskıya özgü olan şey budur işte; onu basit bir ceza kanununun yasaklarından ayıran da bu olmalıdır. Baskı hem yok olmaya mahkûm etme işlevi görür, hem de bir susma emri, varolmayışın olumlanması ve dolayısıyla da tüm bu konularda söylenecek, görülecek ya da bilinecek hiçbir şey olmadığının tespit edilmesini sağlayacak biçimde işler. İşte burjuva toplumlarımızın ikiyüzlülüğü, kendi sakat mantığı içinde böylece yol alır. Bununla birlikte birkaç ödün vermek zorunda da kalır bu ikiyüzlülük. İlle de meşru olmayan cinselliklere bir yer ayırmak gerekiyorsa, en iyisi bunların başka yerde gürültü koparmalarıdır: Üretim değilse bile, hiç olmazsa kâr çarklarına yeniden sokulabilecek bir mekânda... İşte hoşgörülen bu yerler, genelevler ve sağlıkevleri olacaktır.
Çok güzel değil mi?..
Yazık! Hem inkâr ediyorsun birini sevebilmeyi, Hem de gönlünden geçmiyor bir sevgiye yeltenmek. Çok âşığın var lâkin orası belli, Yine de senin gönlünde değil hiçbiri. Ölüm saçan bir nefret mesken tutmuş içini, Kendi kuyunu kazsan umrunda değil, Bir can evi arıyorsun viran edecek, Onarıp iyi etmen gerektiği yerde. Sen düşünceni değiştir ki, fikrimi değiştireyim ben de! Nefret mi galip gelmeli, sevgiye şefkate? Nasılsan öyle ol, cömert ve nazik ol, Hiç değilse kendine karşı yumuşak yürekli ol: Yeni bir sen zuhur etsin içinden aşkım uğruna, O güzellik yaşayacaktır ya sende ya da onda.
" Ya başka insanlar? Onlar için de çalmıyor musun? " diye soruyorum " Hayır. Biri şans eseri beni duyarsa ve acıları hafiflerse, bu iyi bir şey. Ama başkaları için iyi bir şey olmadan evvel senin için iyi bir şey değilse, hiçbir işe yaramaz."
Bir insan, hiç değilse görünüşte, bugün geçerlilikte olan törelere kendini uydurursa, ona iyi davranışlı ya da iyi ahlaklı deriz, uydurmadığı zaman da kötü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.