Azizim Tzara! Romanya'ya doğru yola çıktınız; İsviçre, İtalya, Pontoise'dan geçeceksiniz. Her şey Pontoise, her şey Paris, her şey ben, her şey siz, her şey bir hiç, hem de hiç acısız.
"...Yalnızlıktan ölüyorken, insan sahteyi gerçekten nasıl ayırabilir? Adamın birine rastlıyorsun, onu ilginç kılmak istiyorsun, baştan yaratıyorsun, tepeden tırnağa güzelce giydiriyorsun, daha iyi görmek için gözlerini kapıyorsun, o da gözünü boyamaya çalışıyor, siz de öyle; güzel ve aptalsa akıllı bulursunuz onu, o sizi aptal bulursa kendini akıllı hisseder, memelerinizin sarktığını fark ettiyse, kişilikli bulmuştur sizi, yavaş yavaş hödüğün teki olduğunu hissetmeye başlamışsanız, yardım etmem gerekir ona, diye düşünürsünüz, eğer eğitimsizse, her ikiniz için yeterli bilginiz vardır, sürekli sevişmek istiyorsa beni seviyor, dersiniz kendi kendinize, sevişmeye pek de gönüllü değilse önemli olan bu değil, dersiniz, cimriyse, sebebi yoksul bir çocukluk dönemi geçirmiş olmasıdır, hıyarın tekiyse, bunun bir huy olduğuna inandırırsınız kendinizi ve böyle ayan beyan ortada olan şeyleri yadsımak için var gücünüzle çabalayıp durursunuz; oysa gün gibi ortadadır her şey ve ilişki sorunları denir buna, artık sorunların üzerini örtmek mümkün olmadığındaysa, çocuklar için ya da yalnız kalmaktansa hâlâ boka batmış şekilde birlikteliği sürdürmeyi yeğleyerek hüznü, kini, nefreti ve bir enkazı ayakta tutmaya çalışır insan. İşte böyle. Uyu. Harika, kendimi öyle bir korkuttum ki uyuyamayacağım. Işığı yak biraz, içim rahat etsin, yüzünü göreyim. Of. Sensin."
Sayfa 28
Reklam
Dialoq Azerice
Dialoq Necə aydın müşahidə aparaq? Olanları bir-birindən ayıraq. Doğru,yalnış necə rahat tanıyaq? Çataq nura,yalnışlardan arınaq. Deyirlər ki,insan sirli qutudu.
HOLDİNG BANKALARINA DEVLET DERHAL EL KOYMALIDIR Geleceklerini kimseye vermiyorlarmış. Hangi gelecekten bahsediyorsunuz? Zehir taciri ve tefecilik yaparak Türk ulusunu küresel şirk ortaklarınız ile sömürme geleceğinden mi? Atatürk ile bayramdan bayrama toplumu aldatarak mı? Atatürk'ün gençlerine zulüm edeceksiniz Türk ulusunu soyup soğana
İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi dedelerimizin derin boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatından. Gösterir bize evvel zamanı, tek doğru, en güzel örnek, der. Bakarsın gelecek günlerin farkı yok geçen geceden. Senin tarih dediğin işte budur, alnında altı bin yıllık
"Kendimi harcamak pahasına sizi bir an güldürebildiysem, mutlu hissederim. Güldürmek, bundan daha soylu ne olabilir? Ya siz, siz iyi misiniz?"
Sayfa 9
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.