Coğrafi Keşifler, Rönesans aydınlanması, Reform hareketleri, Hızlanan bilimsel icatlar, sanatın evrenselleşmesi tüm bunlar 15. yüzyıldan itibaren daha güzel bir dünyanın hayalini kurdurmuştur. O yüzdendir ki Thomas More ile birlikte Ütopya yani var olmayan ülkelerin var olmayan ideal düzenini anlatan eserler yazılmıştır. Thoma Campanella'da İtalya'da maruz kaldığı tüm işkencelere ve sürgün hayatına rağmen ütopyasını yazarak ardında eşsiz bir eser bırakmıştır.
☆☆☆
Günümüze geldiğimiz de ise özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren iki dünya savaşı ve bir küresel kriz yaşayan, sömürgeciliğin çarkları arasında ezilen, yoksullar ile zenginler arasındaki uçurumun artması ve en önemli düşünce özgürlüğünün kısıtlanması ile distopyalar önem kazanmıştır.... Artık güzel günlerin hayalini kuranlar değil, cehenneme dönen hayatlarımızı anlatan yazarlar vardır. ☆☆☆
》Bütün yaşamını bilime adayan biri yöneticilik işinden pek anlamaz. Peki Güneş ülkesindeki insanlar bu konu hakkında ne düşünüyor?
》Ben de onlara tam olarak bu soruyu sordum. Ve şöyle bir yanıt aldım: "Böyle eğitimli birinin yöneticilik aklına sahip olduğundan hiç şüphe duymayız. Oysa sizler nerede cahil adam var onu başınıza geçiriyorsunuz veya soylu bir aileden geldiğinden ya da güçlü bir parti tarafından seçildiğinden bu tür insanların yöneticiliğe uygun olduğunu düşünüyorsunuz."