Hayallerinize bir de buradan bakalım mı!
Sıkılmışsınız hayattan, beklentilerinizi karşılamamış ve siz de başta aileniz olmak üzere başka insanların beklentilerini karşılayamıyorsunuz. Hayatın sırtınıza yükledikleri zor geliyor. Çekip gitmek ve bambaşka bir hayata başlamak var aklınızda. Her şey filmlerdeki ve kitaplardaki gibi olacak diye
Halo Etkisi: Dış Görünüş ve Karakter Arasındaki İlişki Hakkındaki Yanılgılarımız.
Merhaba dostlar!🌸 Bugün sizlerle halo etkisi hakkında konuşmak istiyorum. Belki de çoğumuzun bilinçaltında yer edinmiş olan bu önyargı, aslında gerçekleri yansıtmıyor. 🤷🏼♀️
Halo etkisi, bir kişinin belirli bir özelliği ya da niteliği hakkında olumlu bir kanaate sahip olunduğunda, kişinin diğer tüm özelliklerinin de olumlu olarak algılanmasıdır. Mesela, iyi giyinen biri genellikle iyi insan olarak algılanırken, kötü giyinen biri genellikle kötü insan olarak algılanır. Ancak yapılan araştırmalar, kişilerin dış görünüşlerinin aslında karakterleriyle ilgili bir ipucu vermediğini gösteriyor.🔎
Ben de bu bilgiyi öğrendiğimde kendime şöyle bir soru sordum: "Acaba halo etkisine kapıldım mı hiç?" Belki de ben de birisi hakkında önyargılı bir şekilde düşünüyorum ama farkında değilim. Bu düşünceyle biraz rahatsız oldum ama en azından bu bilgi sayesinde daha dikkatli olmaya çalışıyorum. 💁🏼♀️
Sizler de bu konuda ne düşünüyorsunuz? Halo etkisi hakkında bilginiz var mı? Belki de sizin de yaşadığınız bir deneyim vardır, paylaşmak isterseniz yorumlarda benimle paylaşabilirsiniz. 🤗
Uçurtma Avcısı en çok okunanlar listesinde ilk 10 da sanırım. Çok popüler olan kitapları okumaktan kaçınıyorum genelde. Beklentimi çok yükseltiyor ve okurken bu tadı yakalayamadığımda büyük bir hayal kırıklığı yaşatıyor. Ama "
Uçurtma Avcısı" kitabı hakkında konusuna dahi bakmadığım, hiç bir incelemesini okumadığım bir kitaptı ve beni derinden
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :)
Durun!! Durun!!
Kalkmış olamaz tren…
Anlatacağım neden geç kaldığımı..
Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi..
...
Trene bindim, Ülkeme
Kitaplar dünyayı değiştirebilir mi? Ya da Kitaplar dünyayı nasıl değiştirebilir?
Hep sorulan bir sorudur bu. Ben de kendime birkaç defa sordum ve yanıt aradım. Kendime ait, çok da kelimelere dökemediğim bazı cevaplar da buldum bulmasına... Ancak Malcolm X'in kısa ama dünyayı değiştiren, hadi değiştiren demeyelim de o kelebek etkisi dediğimiz
İncelememe kitabı okumanın epey zor olduğunu belirterek başlamak istiyorum. Okumanın zorluğu cümlelerin karmaşıklığından ya da derinliğinden değil de, kurgunun biçiminden kaynaklı.
Kitapla ilk Barış Bıçakçı’nın Seyrek Yağmur kitabında karşılaşmıştım, o zamandan beri okumak istediğim bir kitaptı. 9 yılda tamamlanan bu kitapta geçen olaylar 1
Sanırım bazı kitaplarımı okumadan, okuma sıramda beklerken daha çok seviyorum.
Okuduğum romanların içinde ve yazarların içinde en büyük hayal kırıklığı benim için Neil Gaiman ve kitap olarak da Amerikan Tanrıları’dır. Amerikan Tanrıları için geçtiğimiz ocak ayına kadar sadece bir tek bu siteden bir arkadaşın Youtube kanalında olumsuz yorum almış
İnsana hissettikleri ağır gelir mi? Hani bazen diyoruz ki yorgunum, hayırdır sırtında yük mü taşıdın diye cevap veriyor karşı taraf. Bu yorgunluğun öyle bir yorgunluk olmadığını bir türlü anlatamıyoruz. Hayatta yaşadığımız olayların ruhsal olarak bizi nasıl yorduğunu dillendiremiyoruz. O ruhsal yorgunluk içimizde bir his olarak kalıyor. Peki insan
Neymiş benim üstlenmem gereken o bir sürü mesele? Öncelikle iyi meseleleri benimsemeliymişim, sonra Tanrı meselesini, insanlık, hakikat, özgürlük, insaniyet, adalet meselelerini; dahası halkımın, hükümdarımın, vatanımın, meselelerini; ayrıca tin (ruh) meselesini ve daha binlerce başka meseleyi… Bir tek Benim kendi meselem hiçbir zaman Benim
~ Pencereden gördüğümüz gece, dışarıdaki katı gerçekliğin çizgilerini muğlaklaştırır. Karanlıkta hiçbir şey birbirinden kesin sınırlarla ayrılmaz. Siyah ve beyaz ortadan kalkar. Kesin yargılara varamaz insan. Gün ışığında insan tüm cevapları bildiğini ve her şeyi olduğu gibi görebildiğini zanneder. Oysa gökyüzü karardığında, önyargılar yumuşar,
Eğer avucunuzun içine iyice bakarsanız orada ebeveynlerinizi ve atalarınızın tüm nesillerini göreceksiniz. Onların hepsi şu an yaşıyor. Her biri, bedeninizde mevcuttur. Siz bu insanların her birinin devamısınız...
Neden böyleyim ki, diye düşündüğümüz olur sık sık. Ya da bu döngü ne zaman son bulacak? Şu an hissettiğimiz duygular ve yaşadığımız
Taha Tuğyan)
Bu inceleme metni, eser bağlamında bir iç döküşün yansımasıdır. Eseri kaleme alan
Henry David Thoreau 'yu saygıyla anıyorum. Düşüncelerinizi merak ediyorum..!
Devlet, hükümet, siyaset, politika, yasa vb. unsurlar insanın içinde yaşamak durumunda olduğu toplumu kurmak ve onun devamlılığını sağlamak adına gerekli unsurlar
Bu moda hastalığı en çok kadınlara musallat oluyor. Güzel bir kızın ya da güzel bir genç kadının, çok hafif bir makyaj yapması, saçlarını düzgünce taraması, onu daha da güzelleştirmeye yeter de artar da.
Selam arkadaşlar!
Çocuk öyküleri yazan ve bu alanda çok başarılı olan Şermin Yaşar'ın yetişkinler için yazdığı Kalk Yerine Yat adlı eserinin yorumu ile geldim.
Bu eserde toplam 12 öykü sunmuş yazar. Okuyanların oldukça çoğunluğunun beğendiği bu eseri ben sıradan bulduğumu söylemek istiyorum. Kötü bir eser değil fakat çok da abartılmaması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Oldukça akıcı hikayeleri kendini okutan türden, ayrıca yazarın kalemi oldukça özgün kendine has bir üslubu var. İçinde bulunan öykülerinin bazıları hüzünlü bazıları komik... ama hepsi normal gündelik hayattan öyküler. Okurken yabancılık hissetmiyorsunuz.
E sevdin mi sevmedin mi anlamadık diyeceksiniz haklısınız, benim gibi klasik okumaya, ağır eserler okumaya alışmıs bir insan için sıradan kaldı bu eser.
İçindeki öykülerin sonları aceleye gelmiş ya da iyi bağlanamamış gibi geldi bana. Her hikayenin sonunda acaba buradan nereye bağlanacak diye bir anlam çıkarmaya çalıştıysam da elim hep boş kaldı.
Kısaca toparlayacak olursam bu eser kitap okumaya yeni başlayanlar için ya da ağır eserlerden bıkmış insanlar için biçilmiş kaftan. Su gibi okur bitirirsiniz.
Yorumumu sonlandırmadan önce, herkesin edebi açlığının aynı oranda olmadığını belirtmek isterim. Bu eser beni doyurmadı diye kötü bir eser olduğunu söylemiyorum. Bana hitap etmedi bu kadar.
Sizler ne düşünüyorsunuz? Okuyanları yorumlara bekliyorum kitapla kalın
Kalk Yerine YatŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20214,053 okunma
İyi bir kitabı her okuyuşumuzda o kitabın bambaşka yönlerini keşfederiz, farklı bir bakış açısı geliştiririz, başka bir pencereden bakarak daha önce o pencereden bakmış insanlara
ortak oluruz. Bence bu farklılığın en önemli nedeni o kitabın sayfalarını çevirdiğimiz
her seferde kendimizde gerçekleşen değişimin farkına varmamızdır. İnsanlar