Turgut gibi arkadaş özlemi çekmedik mi de arkadaşlarımız yanımızdayken bile değersiz hissettik. Ya da Füzuni gibi arkadaşlarımızı övmek amacıyla şu kasideleri yazmadık: "Bu sınıf-ı kemalat ki bi mislü bahadır Bir ferdine yekpare hukuk mülkü fedadır" (Bu kasideyi ben Oğuz Atay'ın "Bir Bilim Adamının Romanı:Mustafa İnan" da okudum ve bu kasidenin anlamı şuymuş: Füzuni sınıf arkadaşlarının bir tanesine bütün Hukuk Mektebi'ni feda ediyor.) Değer verip değer alamayanlardan mısınız siz de? Çok sevip sevilmeyen misiniz? Ya da hayata karşı verdiği savaş fark edilmeyen misiniz? Mutlu olsun diye her şeyi yaptığımız arkadaşlarımız vardı ama bizi mutlu etmek için elinden yapan yok. Sadece bir defa gülse bile mutlu oluyoruz. Üzülmemesi için gecemizi gündüzümüze katıp yardım ediyoruz. Kendimizden fazla değer veriyoruz. Umarım hayat karşımıza aynı değeri veren insanları, arkadaşları çıkarır. Çünkü fazla acı çektik. Bizim de mutluluğa ihtiyacımız var.
"Saçma sapan laflarla kafalarına sokulmuş o küçük ahlaklarıyla lak lak konuşur, ama yaşamaktan korkarlar. Seni seveceklerdir Martin, ama kendi küçük ahlaklarını daha çok seveceklerdir. Senin istediğinse bütün görkemiyle hayata teslim oluştur, büyük ve özgür ruhlardır, alev alev yanan kelebeklerdir, o küçük gri güveler değil. Yeterince yaşayacak kadar bahtsızsan bir gün bıkacaksın bütün o kadın mevzularından. Ama fazla yaşamazsın sen. Denize ve gemilere dönmeyecek, dolayısıyla da kemiklerin iyice çürüyene kadar bu illet şehirlerin deliklerine dolanıp duracak, sonra da öleceksin."
Sayfa 333
Reklam
Nazi-Sozi/ Politikaya Hayır!
... "Haklısınız. Bütün partiler bir noktada destekçilerine yalan söylüyor ve dolayısıyla da onlara ihanet ediyorlar. Hiçbir partinin tam anlamıyla dürüst olduğunu söylemek mümkün değil, söylemlerinde verdikleri vaatleri hayata geçirmeye yanaşmıyorlar bir türlü. Halkı yalnızca seçim zamanlarında dinliyor ve ne istediklerini dikkate alıyorlar aslında. Peki ama bütün bu partiler tam olarak Almanya'nın karakterini mi yansıyor? Bize ihanet ettiklerinde yaşadığımız hayal kırıklıkları ülke olarak geleceğimizden şüphe duymamıza neden olmalı mı? Eğer halihazırda var olan partiler kötü ise bir şekilde onları başımızdan def edip halkı uğruna çalışıp gidilen yeni partileri desteklemek de pekala mümkün!"
Sayfa 16 - Zeplin Kitap,2019
Yolculuk
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ ️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu.... ️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan önsözünden son sayfasına kadar elinden
533 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İki insanın hayatı özelinde toplumbilimsel analizler…
Kinyas ve Kayra… İki ayrı insan, iki ayrı yorum, iki ayrı bakış açısı. Aynı noktada buluşup, sayısız hata yaparlar. Hayattan, insanlardan, iktidar ilişkilerinden, sahteliklerden nefret eden bu iki arkadaş aslında birbirleriyle de tam anlamıyla doyurucu bir ilişki kuramazlar. Belki de birbirlerine de yabancıdırlar. Kitabın ilk bölümlerinde bu
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227,3bin okunma
Keman
 KEMAN Derin bir uykudan uyanır gibiydim. Gözlerimi açmadan evvel iyice kendime gelmeyi bekledim. Etrafa bakındım. Bulunduğum yer tanıdık değildi. Neredeydim? Ne olmuştu bana? Bir türlü çözemiyordum. Yattığım yatağın hemen yanı başında bulunan pencere bir koruluğa bakıyordu.  Ama ne ev ne de bu koruluk bana aşinaydı. Karnıma bir sancı girince
Reklam
1.000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.