Yabancılar için inşaata girmek Tehlikeli ve yasaktır.
Sayfa 85 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Sevmeye başlayınca birini Kendimi yıkıp yeniden kurarım Çünkü bu yeni bir aşktır Ve temeldeki yerini mutlaka alacaktır. Yabancılar için inşaata girmek Tehlikeli ve yasaktır.
Sayfa 85 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
yabancılar
Ey Yabancılar! Gerçeği küçümseyerek ,gizlere inan İzleri terk ederek , kayboluşa inan Kendine yabancılaşarak , öz-mezara inan Kalabalığı fark edip , yalnızlığa inan Eksikliği fark edip , bütünlüğe inan.... İdris Ayayna / Vaiz
Ebû Sa'd el-Kâşî vezirin mektubu ile beraber Ebû İshak'a gelerek göreve başlamasını rica etmiş, Ebû İshak müspet cevap vermeyince de halifeye başvurarak durumun hallini ondan rica etmişti. Halife, Ebu İshak'a bir mektup yazarak, "Bu yabancılar ile olan durumumuzu biliyorsun. Bu olayın sorumluluğunun da bana yüklenmesinden korkarım" diye aczini belirtmiş ve Ebû İshak'ın görevi kabul etmesini istemiştir. Halifenin bu mektubu üzerine Ebû İshak görevi kabul etmiş ve İbnü's-Sabbâğ'ın azledilmesiyle beraber Zilhicce'nin ilk Cumartesi günü (13 Ekim 1067) gelip, Nizâmiye'deki dersine başlamıştır.
Sayfa 93 - Sıbt, a.g.e., s. 135.Kitabı okuyor
Hayat böyleydi işte. Her zaman yabancılar incitmez seni. Çoğu zaman tanıdığın insanların bıçağıyla alırsın en derin yaraları..
Aydınlara inanmıştım bir zamanlar, ister öğretmenlerim, dostlarım, ister kitaplarını okuduğum yabancılar olsunlar, aydınlara 1930'ların radikaliyle 1930'ların Kızıl-avcı'sına aynı küçümsemeyle bakan bizden daha genç kuşağa anlatamazsınız bu duyguyu. Onların alaylarından tat almıyorum ama sanıyorum haklılar bir ölçüde. Şu anda 1960'ların yürekli çocuklarının vardığı yeri görünce düş kırıklığına uğrama hakkını kendimde nasıl buluyorsam.
Sayfa 146 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Anadolu Arkeolojisinin Dramı.
Kitap Anadolu'nun tarih öncesi dönemleriyle başlıyor ve Hitit, Urartu, Lidya tarihleri ile bölüm bölüm devam ediyor. Açıkçası ne genel bilgilerden farklı bir bilgi içeriyor ne de çok iyi bir tarihsel anlatımı var. Her yerde bulabileceğiniz genel bilgilerden oluşan bir kitap. Kitapta fark ettiğiniz ve sık sık gözünüze sokulan en önemli şeyse;
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıMarc Desti · Dost Kitabevi · 023 okunma
Bu karanlık gecedeki gidişin bir dönüşü var mı? Ne zaman evlerine yurtlarına, köklerine ve hayatlarına dönecekler? Yabancılar gittikleri zaman. Evet o zaman topraklarına. tarla­larına dönecekler. Köyü yeniden şenlendirecekler, ocakları tüte­cek yine. Gece, sessiz ve ürkek bedenlerinin inleyişleriyle inilde­yecek. Tencereler kaynayacak, dumanlar dağların doruklarına, göklere doğru süzülecek.
"Atatürk bu yoksul, ilkel, geri, çağdışı toplumu çağa açan, Anadolu aydınlanmasını başlatan, Türkiye'yi kal­kındıran insandır. Bu konuda da örneği yok. Bu nedenle de bazı yabancılar Atatürk saygımızı ve vefamızı anlamıyorlar. Kavrayamıyorlar. Çünkü tarih­lerinde böyle biri yok. Yazık ki saygı ve vefamızı an­lamayan bazı yurttaşlarımız da var. Çünkü tarihimizi doğru bilmiyorlar. Bilseler, onlar da bizler gibi saygı duyar, vefa ve minnetle anarlar .."
İran'da Rıza Şah saltanatı ve sekülerleşme
İran'da yaşanan devrimler geleneksel toplumsal yapıda 19. yüzyılda başlamış olan dönüşümü radikal politikalarla hayli hızlandırmıştı. İslam öncesi İran tarihine yapılan vurgularla daha seküler ve İslam dünyasının kalanından farklılığı öne çıkarılan bir kimlik inşa edilmeye çalışıldı. İslam öncesi İran tarihine dair yabancılar ve İranlılar tarafından yapılan tarihi ve arkeolojik çalışmalar teşvik edilmiş, müzeler inşa edilmiş ve ders kitaplarına bu eksende bir tarih anlayışı hakim olmuştu.
DT
Reklam
"Yabancılar tanıştığında birbirlerine karşı çok hoşgörülü davranmalıdır, ne de olsa âdetleri ve aldıkları eğitim farklı olabilir." -LEYDİ JESSICA "Arrakis Bilgeliği"nden
Sayfa 558Kitabı okudu
İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtılar. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın hakiki ismi, "birtakım yabancılar beslenmek"ti.
Sayfa 145Kitabı okudu
Richard Sennett’in klasik tanımıyla şehir, “ yabancıların yabancılarla karşılaştığı bir yerleşim birimidir”. Eklemem gerekirse, bunun anlamı, yabancılar yabancılarla birer yabancı olarak karşılaşırlar ve başladığı gibi birden bire biten bu tesadüfi karşılaşmadan yine birer yabancı olarak çıkarlar. Akışkan Modernite Zygmunt Bauman
Mahallede kendiliğinden bir otokontrol vardı çünkü herkes birbirini tanır, yabancılar derhal farkedilir, asayiş kolayca sağlanırdı.
Resim