yade bir yorumu yanıtladı.
Bugün daha önce duymamış olanların çok şaşıracağı bir hayalet yazar teorisinden bahsedelim.
Ünlü yazar Shakespeare, birçok kişiye göre aslında var olmamış bir kişi. Bu kişilerin teorisi aslında Shakespeare diye birisi hiç yaşamadı, Shakespeare adıyla imzalanmış ve yaratılmış eserler Francis Bacon’a aitti.
Peki Francis Bacon, bu kadar değerli
“Shakespeare İngiliz değildi. Shakespeare’in aslı Şeyh Pir’dir, üstad, ihtiyar. Ve Shakespeare gizli bir Müslüman’dı” Kadir Mısıroğlu
Bir de böyle bir komedi var😀
Rivayet ve aktarılanlar çok karışık 🤷🤦♀️
1 sonraki yanıtı göster
yade bir yorumu yanıtladı.
Felsefeci olduğunuzu söylemek, toplumsal intihardan farksızdır. Bir yabancı, birine mesleğini sormuşsa, o kişinin felsefe okuduğunu ve öğrettiğini beyan etmesi genellikle konuşmayı sona erdirir. Çoğu insanın gözünde canlanan felsefeci imgesi, meraklı, hayatın somut gerçekleriyle ilgili olmayan fikirlerin ve ideallerin peşinden giden, çözümsüz sorulara anlaşılmaz yanıtlar veren fildişi bir kulede oturan birisidir.Ne var ki felsefe, belki de insanoğlunun bildiği en eski akademik daldır ve hatırlanamayacak kadar eski zamanlardan beri sayısız insanın zihnini meşgul etmiştir. Varoluşun temel soruları Platon’dan Wittgenstein’a, Aristo’dan Russell’a kadar birçok filozof tarafindan sorulmuştur: Neden ben buradayım? Hayatın anlamı ya da maksadınedir? Nihai bir gerçeklik var mıdır? Ne hakkında geçerli bir biçimde konuşabilirim? Doğru ile yanlış arasındaki farkı nasıl belirlemeliyim? İnsanlar bir araya gelip sohbet ederken, rasgele yaptıkları konuşmaların çoğu, şöyle ya da böyle bu gibi meseleler etrafinda döner.
Öyle ise etrafındaki sürüyü elekten geçirmenin en etkili yolu 'felseyle ilgileniyorum' imajı yaratmaktır diyebiliriz...
Okur Takip Önerileri
yade bir yorumu yanıtladı.
Tefsirlere göre kadınların erkekleri arzulaması her ay adet görmesi (kanaması) ve doğum sancısı çekmesi Havva’nın yasak ağacı kanatmasının cezası olarak Allah tarafından ona ve ondan gelen tüm kadınlara verilmiştir.
Adem’in cezasıysa ölümsüzlüğünü ve güzelliğini kaybetmesi ayrıca hayatı boyunca çalışmak zorunda kalacak olmasıdır. Bunlar dışında boyu kısaltılmış ve çirkin kıllı bir vücutla yaşamak zorunda bırakılmıştır. Adem bunu duyunca ağlamaya başlamıştır ve ilk ağlayan insan olmuştur.Daha sonra Cebrail’i çağırmışlardır ve af dilemişlerdir. Ancak kabul edilmemiştir. Sonra Havva da dünyanın yükünü kaldıramamış ve ağlamaya başlamıştır. İkisi beraber tam 200 yıl ağladıktan sonra Allah onları affetmiştir.Ve tabi yılan da ceza almıştır. Rivayete göre, yılan insana benzer varlıktır. O ağzının kapatılması, konuşma yeteneğini kaybetmesi, ellerinin ve ayaklarının kesilmesi, insanın onu öldürmek için araması, dişilerinin hamileliği yedi yıl sürmesi gibi 10 ayrı ceza ile cezalandırılır.
Taberî, Taberi Tefsiri, C. IV, ss. 25-27; Kurtubi, el-Câmiu li-Ahkâmi’l-Kur’an, C. I, s. 598; İbnü’l Esîr, el-Kâmil, C. I, s. 30.
Aslında dünyada mutluluk arıyoruz ama gerçekte olan dünya ceza yeri bunu düşünerek yaşasak daha az üzülürüz.
yade bir yorumu yanıtladı.
Fransız Kimyacı Lavoisier 51 yaşında iken,
mahkeme giyotinle ölüme mahkum eder. Boynunun
vurulmasını beklerken kitap okumaktadır. Cellat, onu giyotine götürmek için yanına geldiğinde Lavoisier, nerede kaldığını unutmamak için kitabın arasına bir "kitap ayracı" koymuştur.
Lavoisier, giyotine giderken Matematikçi arkadaşı
Langrange'i yanına çağırır:
"Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam, insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmekte demektir." der .
Kafası giyotinle kesilir, sepete düşer ve gülerek iki kere göz kırpar.
Matematikçi Langrange diyor ki;
- "Lavoisier'in son saniyedeki ispat arayışı,bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir.
İnsanları duyduklarına inanmayı değil düşünmeye davet ediyorum...
Bu yorum görüntülenemiyor