Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ayrıca, Z kuşağı diye bir şey yoktur. 10 yıllardır dillerde dolaşan x ,y , z kuşağı kavramlarının bilimsel bir değeri olmadığı gibi bilimsel psikoloji literatüründe yeri de yoktur bu ifadeler yalnızca magazin söylemidir. İnsanları çeşitli açılardan renklerine, cinsiyetlerine, inançlarına göre sınıflara ayırıp manipüle etme çabasının bir benzeri olarak doğum tarihlerine göre de sınıflayıp yaftalama gayretinin bir sonucudur.
Reklam
"Çünkü sen insansın ve insanlar her şeyi sınıflandırma, yaftalama ihtiyacı duyar derin bir şekilde." "Neden öyle şeyleri adlandırmak zorundayız ki?" "Çünkü adlandırdığımız şeyi sahipleniriz. Yanıltıcı ve tehlikeli olabilen bir sahiplik hissine kapılırız."
Sayfa 23
1940'ların başında Makah Kızılderilileri'ni gözlemleyen Elizabeth Colson'a göre, dedikodunun amacı, bunlardan sapanları eleştirerek ve ayıplayarak üzerinde uzlaşılmış değer yargılarını sağlamlaştırmak. Nasıl "hafifmeşrep" davranan bir kadını eleştirirken aslında amaç namus kavramını tahkim etmekse ya da nasıl ideolojik grupların "satılmış" ya da "dönek" gibi kötülemeler aslında grubun diğer üyelerinin Ortodoks görüşlere sadık kalması için verilen bir gözdağıysa burada da dedikodu ve yaftalama normun ne olduğunu kurup üyelerine bildirmeye yarıyor aslında
Sayfa 106Kitabı okudu
216 syf.
8/10 puan verdi
İlk defa bir psikoloji kitabı, “Bak kardeşim bu doğru, aha bu da yanlış. Al şimdi düzelt kendini!” demiyor. “Bak yavrum, sen bu bir halta yaramayan eşleri seçiyorsun sebebi bu, al şimdi bu bilgiyle ne yaparsan yap.” diyor daha çok. Yaftalama, doğruyu dikte etme, alçaltma yok; aksine toplumsal olarak “hata” görünenlerin altında yatana bakışları çeviriyor, “bir de buradan bak mevzuya” diyor. İçerik olarak baktığımızda; “ben” kavramının gelişmesi için mutlaka bir “öteki”ye ihtiyacımız olduğundan, ilişkilerde ailenin kocaman bir önemi olduğundan, ilk 2 yaşımıza kadar ailemizle kurduğumuz bağların gelecekteki eş seçimlerimizi ve ilişki tarzımızı etkilediğinden, aldatılan/aldatan/sevgili üçlüsünün bilinçaltında neler dolandığından ve eylemlerinin sebeplerinden, kültürlerin aile üzerindeki etkilerinden, evliliğin ve gelecekteki aile yapısından bahsedilmektedir. Çılgın bilimsel terimlerle dolu olmamasının yanı sıra mitoloji ve gerçek hayat temelli hikayelerle örneklendirilmiş olması sebebiyle, okuması su gibi akıcı bir psikolojik kitaptı diyebilirim. İlgisi ve ihtiyacı olana duyurulur…
Aşkın Halleri
Aşkın HalleriAlper Hasanoğlu · Pinhan Yayınları · 2022421 okunma
Her Yafta Eksiktir
Yaftalama alışkanlığının kötü sonuçlarından birisi de insanların bir kısmının "kötü", bir kısmının ise "iyi" olarak tasnif edilmesidir. Halbuki gerçekte, yüzde yüz iyi yahut yüzde yüz kötü bir insan bulamazsınız. Çünkü böyle bir mahluk hiç var olmamıştır ve var olmayacaktır. Öte yandan, bizzat sizin tarafınızdan "iyi" kategorisine konumlandırılmış olan insanların her eylemi, her sözü size göre "çok daha makul ve kabul edilebilir" olacaktır. Öyle ki bazen kendinizi bu tip kişilerden gelen, bariz mantık hataları veya yalanlar içeren beyanları bile "tevil etmeye" çalışırken bulabilirsiniz
Sayfa 34 - Tuti KitapKitabı okudu
Reklam
Şu Bildiğimiz "Gruplar" ...
Toplum olarak yafta yapıştırmayı ve fikirleri bu yaftalar üzerinden değerlendirmeyi çok sevdiğimiz söylenir. Bir şahsın ortaya koyduğu görüşleri anlamak için önce onun "kimlerden" olduğuna bakarız, bu doğru. Mesela özgürlükten bahseden birisi hangi camiaya yakın duruyorsa söylediği cümlelere ona göre bir anlam yükler ve söylenen sözlerin anlamını kendi zihnimizde artık kolektif, yeni bir bağlama taşırız. Fakat sorun şu ki biz bu tip bir yaftalama işlemini sadece sevdiğimiz yahut tercih ettiğimiz için yapmayız, maalesef çoğu zaman buna mecburuzdur. Zira bize analitik düşünme ve eleştirme yöntemleri hiçbir ortamda doğru dürüst öğretilmemiştir; eğitimimiz içinde bu kalem, neredeyse yok denecek kadar önemsizdir. Ayrıca (2016 yılı itibariyle hala) bir darbe anayasasıyla yönetilen, halen demokrasi dışı tehditlerin gölgesinde varlığını sürdürme savaşı veren bir topluluğun bireyleri olarak böyle yüksek zihinsel meziyetlere sahip olmayı beklemek de hayalciliktir. Yaftalama ve kolektif kavramlar üzerinden düşünme, bizi içine mahkum eden zihinsel sekellerimizden birisidir.
Sayfa 33 - Tuti KitapKitabı okudu
"Çünkü sen insansın ve insanlar her şeyi sınıflandırma, yaftalama ihtiyacı duyar derin bir şekilde" "Neden öyle şeylere adlandırmak zorundayız ki?" "Çünkü adlandırdığımız şeyi sahipleniriz. Yanıltıcı ve tehlikeli olabilen bir sahiplik hissine kapılırız."
Sayfa 25 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okuyor
“Sende olmayan başkasında var diye suçlama... Sen anlamıyorsun diye başkalarını yaftalama...”
Sayfa 88
Reklam
Herkes,doğal olarak kendi bulunduğu yeri evrenin merkezi sayıyor. Başkalarının da bir merkezi olabileceğini kabul etmiyor.Yaftalama Dünyası.
224 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.