Başlıksız Şiir
Nemli akşamın Bulandırdığı soluk camların ardındaki Çiçek bozuğu hanemizdeyiz seninle Yeniden şekilleniyoruz, Rutubet kokusunun aromasında Sesine kahve dumanın karışıyor, Daha bir acı konuşuyorsun
20. X. 1944 Sevgili Aliye’ciğim Çankırı’ya geldim. İlk gecem çok fena geçti. Pis bir yağmur yağıyordu. Motor bozulduğu için her yerde elektrikler sönmüştü. Otellerde yer yoktu. Polis karakoluna gittim. Saat gece yarısından sonra ikiye doğru bir otelde bir yatak bulduklarını söylediler. Gittim baktım, üç yataklı bir oda, iki yatakta iki herif
Reklam
Mektuplar
20 Ekim 1944 Sevgili Aliye'ciğim, Çankırı'ya geldim. İlk gecem çok fena geçti. Pis bir yağmur yağıyordu. Motor bozulduğu için her yerde elektrikler sönmüştü. Otellerde yer yoktu..., gece yarısından sonra ikiye doğru bir otelde bir yatak bulduklarını söylediler... Pis yatağa, mum ışığı ile soyunup yattım. Sabaha kadar buhranlı rüyalar gördüm. Yatak, yastık, yorgan leş gibi kokuyordu... Sabahleyin iğrenç muslukta yüzümü bile yıkamadan sokağa fırladım... Nihayet Maarif Müdürü'ne gittim, Allah razı olsun, adam güzel bir ilkmektepte geniş, havadar bir oda buldurdu... Şimdilik rahatım iyi, yalnız somya bozuk, sabaha kadar zangır zangur ediyor (hani şu bizim yeni evliliğimizdeki somya cinsinden, ama onun on misli bozuğu, bütün yaylar kopup yan yatmış). ...Burada karartma o kadar sıkı değil, pencerelerde perde olmadığı halde, elektriği bizim evdeki gibi maskeledim, yakıp duruyorum. Yarından itibaren bir at alıp dağları kırları dolaşacağım. Bu sefer inşallah kafayı gözü kırmayız...
Sayfa 235 - Epsilon Yayınevi
Yağmur Bozuğu
en yüce ülkeme kapanıyorum şimdi dizlerine kapanıyorum, ağzına kapanıyorum en güzel öpüşüdür bu gecelerin ıslanmak istemeyenler yağmurdan kaçar ancak ben kaçmayı kabullenmiyorum ben, seni seviyorum. - yağmurlarım dindi - şimdi gidebilirsin artık ağlamıyorum.
Resim