Maddeyi putlaştıran, o dünyevî korkular;
Vicdan ve ahlâkını, bulandıran tortular;
Düşünce sarnıcında, biriken kirli sular;
Atılır yüreğinden, Kur'ân'ı anladıkça.
Akıl tahtın önünde, hurâfeler diz çöker;
Bilinç ufuklarında, binlerce şafak söker;
Gözlerin damla damla, yaş değil umut döker;
O devâlar deryâsı, Kur'ân'ı