Seni, gülüşü gül olup da açan kız
Uzandığım her kapıda yüzümü saran esinti
Seni, yürüyüşü yağmur, kokusu nergis
Seni, turuncu düş, seni deniz mavisi ...
Yazık ki gökyüzü de artık eskisi gibi değil
İnsanı oksitleyen yağmurlar indiriyor şehrimize
Kalpler demirden bir silah namlusu pas tutmuş,atmıyor
Yağmur Arabacı
Seni, gülüşü gül olup da açan kız
Uzandığım her kapıda yüzümü saran esinti
Seni, yürüyüşü yağmur, kokusu nergis
Seni, turuncu düş, seni deniz mavisi ...
Şimdi, yıllardan beri her akşam yaptığı, hiç yapmazmış gibi, hiç yapmamış gibi, içi titreyerek, heyecanını ellerinin ürperişinde, avuçlarının soğuk soğuk terleyişinde duyarak yaptığı, her akşam, yağmur da yağsa, hava soğuk da olsa, yaptığı şeyi yaparken, değneğine abanarak, günün yükü ile ağır, yılların suçluluğu ile yorgun adımlarla Aventinus'un eteğine tırmanırken, Roma'ya gelmek üzere yola çıkışından önce bir yıla yakın zaman boyunca her akşam yaptığı başka bir yürüyüşü anıyor gerçekte.