Bugünü ve her günü bir öğrenme zamanı, yeni bir başlangıç olarak düşünün. Değişmek ve büyümek, bilincinizi yeni bir düzeye açmak ve yeni fikirleri ve yeni düşünme biçimlerini düşünmek, içinde yaşamayı hayal ettiğimiz dünyayı tasavvur etmek için bir fırsattır. Vizyonumuz dünyayı yaratmaya yardımcı olur. Kendimizi ve gezegenimizi yeni ve güçlü
_Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır. _Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla
Reklam
Yağmur yağdı, yağdı, yağdı... Yağdıkça yağmur, sokaklar daha da boşaldı. Kapılar, pencereler sıkıca kapandı. Acaba yağmuru seven biri var mıydı?
Ahmak Islatan Yaz Yağmuru
Beddua etmem, ah etmem. Belki benim suçum Yanlış baharlarda sonbaharı aramam Hepinize teşekkür ederim. Bir bana tebessüm ederim. Bir ömür yanlış sorulardan Doğru cevaplar aradım. Sevgilerimi sunuyorum hepinize Lakin bir bana düşüyor sitemlerim. Nasılda ıslatmışım kendimi Şemsiyesiz yakalandığım ahmak yağmurlarında Her açan güneşin arkasından Mavi gökyüzü aradım... Arayışlarım gri bulutlara çıktı sonuçta. Gökte gördüğüm bulut. Yalancı pamuk tarlasından ibaretti. Kimseye yok bedduam. Yaşamaksa yaşadım, Doğru bulduğum her şeyi. Sitemim bir bana. Birde ansızın yakalandığım ahmakıslatan yağmuruna. Mutluluk içimizde saklanmayı seven yaramaz bir çocuk gibi. Utanmadan saklanır büyümek istemez. Seçim Seziş, Ocak 2015, Adana
Sayfa 11 - Gar Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2015, - İstanbul
(Sazan balıklarını beğendiğine dair yalan söylerken) Yalan söylememin nedeni pek de nezaket değildi. Yalan söylemiştim çünkü hiçbir lisan canımın sıkıntısını değil ifade etmek yanından bile geçemezdi. Çünkü hiçbir deyim hayal kırıklığımın kırıntısını bile anlatamazdı.
yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
Reklam
"Hatıra böyledir. Babaannen öldü ama babaannenin hatırası onu canlı kılıyor.Eger cennetinin güzelliklerini beynine kazımayı başarırsan, mucizevi gerçekliğini olmasa bile en azından etkisini kafanda taşırsın."
Gelecekteki bu soygunun keşfi karşısında takınılabilecek iki tavır vardır : Ya senden koparılarak parçanın mümkün olduğunca acısız kopması için kişilere ve eşyalara bağlanmamaya karar verirsin; ya da tam tersine kişileri ve eşyaları olabildiğince çok seversin, sevgini bolca verirsin...
.. eski bir Japon geleneğine gayet sadık bir şekilde kıpırdamadan beni izleyen insanları gördüm . Bu geleneğe göre asla birinin hayatını kurtarmamak gerekirdi, çünkü bu onu çok büyük bir minnettarlığa zorlamak olurdu.
Şu ya da bu şekilde ölümü çok yakından tanımış ve geri dönmüş olanların kendi Eurydike'leri vardır .Onlar ölümü çok iyi hatırlatan bir şeye sahip olduklarını ve asla onun yüzüne bakmamak gerektigini bilirler. Çünkü ölüm bir yeraltı hücresi gibi,perdeleri çekili bir oda gibi , yalnızlık gibidir, hem ürkütücü hem çekicidir .İnsan orada rahat kavuşacağını hisseder. İçindeki kış uykusuna yatmak için kendini bırakmak yeterlidir.Eurydike öyle hoş ve çekicidir ki insanın ona neden direnmesi gerektiğini unutasi gelir. Tek bir nedenle direnmek gerekir : Bu yolculuk tek yöndür, dönüşü yoktur.Aksi takdirde dirinmek gerekmezdi.
Reklam
Zavallı Herakleitos eğer kainatın akışkan yüzünün inkarı olan Tanrı'yla karşılaşmış olsaydı intihar ederdi.
Aslında Tanrı,devinimsizliğin gücünün -güçlerin en güçlüsünün - cisimleşmiş haliydi.Aynı zamanda güçlerin en aykırısı olan kıpırtısızlıktan doğan bu müthiş güçten daha tuhaf ne olabilir ki? Devinimsizliğin gücü tamamlanmamış olanın gücüdür .Bir halk hayata geçirilmesi kolay bir değişimi reddedince,on adam tarafından itilen bir otomobil yerinden kıpırdamayınca , bir çocuk saatlerce televizyonun karşısında kilitlenince,yararsızlığı ispatlanmış bir düşünce zarar vermeyi sürdürünce , şaşkınlıkla , devinimsizliğin korkunç etkisi keşfedilir.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.