Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Mavi Köpeğin Gözleri, Gabriel Garcia Marquez'in 1947 ile 1955 yılları arasında kaleme aldığı 14 öyküden oluşan kitabı. Ancak kitap 1972 yılında yayınlanmış. Bundan da yazarın eserlerini iyice demlendirdikten sonra gün yüzüne çıkarmayı tercih ettiğini anlıyoruz. Marquez eserlerinde metafiziği kullanmayı seven bir yazar. Bu kitaptaki öykülerin çoğunun ortak noktası ise ölüm teması. Özellikle çocuk yaşta ölümler ve ölenlerin hala dünya üzerindeki algıları, yazarın en önemli ilgi alanını oluşturmuş. Yine zamanın duruma göre akışkanlığı, duruma göre durağanlığı, göreliliği üzerine derin bir hayal gücüyle karşılaşıyoruz öykülerde. Marquez zamanla oynamayı seviyor. Kurgu hikayeciliğini daha tercih eden birisi olarak, çok akıcı bulduğum hikayeler olmadı. On dört hikayenin içinden en fazla "Saat Altıda Gelen Kadın"ı beğendim. Yine "Macondo'da Yağmuru İzleyen İsabel'in Monologu" ve "Natanael'in Ziyareti" isimli öyküleri de etkilendiğim öyküleri oldu. Çok akışkan ve sürükleyici öykülerle karşılaşabileceğinizi söyleyemem. Öykülerin çoğu, yoğun bir odaklanma ve algılama süreci talep ediyor. Örneğin bir otobüste, işte öğle arasında okunabilecek öyküler değil. Daha çok günün çekildiği, sessizliğin egemen olduğu akşam vakitleri için uygun bir kitap. Marquez'in yazarlık serüvenini takip etmek ve Latin Edebiyatını tanımak için önemi bir eser olduğunu düşünüyorum. Okumanızı tavsiye ederim.
Mavi Köpeğin Gözleri
Mavi Köpeğin GözleriGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20181,925 okunma
Gülüşün; hani yağmur yağarken güneş açar ya onun gibi bir şey...
Reklam
Şükufe Nihal
Cenab Şahabeddin’in kardeşi şair Osman Fahri, ona olan aşkına karşılık bulamayıp canına kıydı. Şair Ahmet Kutsi Tecer, ona tutkundu. Edebiyatçı Mithat Sadullah Sander ve politikacı Ahmet Hamdi Başar ile evlendi. Yaşamı köşkte başlayıp huzurevinde biten şair, yazar, öğretmen Şükûfe Nihal’in ruhunun derinliklerinde yaralar açan aşk
208 syf.
·
Puan vermedi
KONUSU: Yedi yaşında öksüz kalan bir çocuğun evlatlık olarak alındığı evin tek çocuğuna karşı duyduğu büyük aşkı.   2.KİTABIN ÖZETİ:    Binbaşı Kenan Eskişehir’de görev yapmaktadır ve rahatsızlığı nedeniyle üç ay izin alıp İstanbul’a gelmiştir. Onun için İstanbul’un ve özellikle çocukluğunun geçtiği Çamlıca’nın önemi büyüktür. Her gün genç
Hıçkırık
HıçkırıkKerime Nadir · Doğan Kitap · 2010531 okunma
"Bir bakışa sahip olan gözler ile olmayan gözler arasındaki fark nedir? Bu farkın bir adı vardır, bu hayattır. Hayat, bakışın başladığı yerde başlar."
"Herkes yanılıyordu. Zira bitkiler, sebzeler de dahil, insan gözü algılamıyor diye bir hayat sürmüyor değildir. Fırtına yaklaşınca hışırdarlar, gün doğumunda sevinçten ağlarlar, saldırıya maruz kaldıklarında savunma kalkanlarını kapatırlar, polen mevsimi geldiğinde dans etmeye koyulurlar. Gözbebeklerinin nerede olduğunu kimse bilmese de, şüphesiz, bakışları da vardır."
Reklam
Ismarlama Salıncak
Serin bir nisan günü, bilgisayarıma gömülmüş önümdeki dosyaların yarına kadar bitmeyeceğini düşünmeye başladığım vakitte, oturduğum kafenin camından bir ışık yansıdı. Ardından ürkütücü bir gök gürültüsü. Benim içimeyse bir ferahlık. Bir iki derken cama vuran damlalar çoğalmaya başladı. Ben de işimi gücümü bırakıp bu dansı izlemeye
Gülüşün, hani yağmur yağarken güneş açıverir ya, onun gibi bir şey...
Bana tiksindigin şeyi soyle, sana kim oldugunu soyleyeyim. Kisiliklerimizin hukmu yoktur, egilimlerimizin her biri otekinden onemsizdir. Bizi gercekten anlatan sadece tiksintilerimizdir.
Sayfa 91 - DK
-"Gülüşün, hani yağmur yağarken güneş açıverir ya, onun gibi bir şey..." (Amelie Nothomb / Yağmuru Seven Çocuk)
Reklam
Gülüşün, hani yağmur yağarken güneş açıverir ya, onun gibi bir şey...
Birisi kaderine kavuştuğunda, gülmek gerekir.
Sayfa 98
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.