bilmiyorum ne var sende böyle kapayan
ve açan: yalnızca içimde bir şey anlıyor
gözlerinin sesi daha derin bütün güllerden
kimsenin, yağmurun bile, yok böylesi küçük elleri
Doktoradan sonra Arapçada kelime türetimi konusunu çalışmayı tasarlıyordum. Konuyu ana hatlarıyla bilmekle beraber, sistemli bir bilgi sahibi değildim. Bu bakımdan öncelikle iştikâk kelimesinin sözlük anlamından işe koyuldum.
İlk başta Lisânu'l-'Arab'ın şakka maddesine mürâcaat ettim. Yavan bir dille anlatılamayacak kadar romantik, bazen şen
IV.
Orada, yağmurun sustuğu yerde
Gözleri önemli, gözleri
İki damla çığlık, bir yudum keder
Takılmış sokak dolusu çocuğun ardına
Kalbi bedeninde bir çakır dikeni
Elleri balkon demirlerinde pır pır eder...