Psyche ile birlikte yabancı şairlerin dilimize çevrilen şiirleri ile ilgili bir liste oluşturmaktan bahsetmiştim. Tavsiyeleriyle bize yön veren herkese çok teşekkür ederiz.
Biraz uğraştıktan sonra tatmin olduğumuz bir liste oluşturduk. Daha önce böyle bir liste
..kimsenin yok, yağmurun bile, böyle küçük elleri..
(bilmiyorum nedir bu sende olan, bu kapayan
ve açan; yalnız anlıyor içimde birşey
gözlerinin sesini güllerden derin olan)
FATOŞ’a; bağışlaması dileğiyle sunu yerine:.Kitabı okudu
Havva isimli öykü kitabını okuduktan sonra güncelerden oluşan bu romanını kendisini tanımak adına okumaya karar verdim.Bay Muannit Sahtegi’nin Notları romanın da yazar manevi kızı - evlatlık kızı- Fatoş' la inişli çıkışlı baba- kız ilişkini, iç dünyasını kaleme almış. Yazarlıkla, avukatlıkla
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Dönerli merdiven.
En tepedesiniz. Baktığınızda bitiş noktasını görüyorsunuz. Başlıyorsunuz döne döne inmeye. Başta her şey çok normal. Birinci sarmal bitti, ikinci sarmal, üç, dört derken başınız dönmeye başlıyor. Döndükçe yolunuzu kaybediyorsunuz. Bir anda bu merdivenleri yeniden tırmanmaya başladığınızı fark ediyorsunuz. Tekrar yön
Ölüm ister istemez olağan nedenler yüzünden gelecektir. Bu kaçınılmaz sonu insanın tüm hayatı hazırlar ve yağmurun yağışı gibi doğal bir olaydır bu. İşte bu düşünceye bir türlü boyun eğemiyorum. İnsan neden dilediği gibi, kendi seçme hakkını kullanarak ona bir anlam vererek arayamaz ölümü? Bunu yapamaz da ölmeyi bekler elleri bağlı? Neden?
.
IV.
Orada, yağmurun sustuğu yerde
Gözleri önemli, gözleri
İki damla çığlık, bir yudum keder
Takılmış sokak dolusu çocuğun ardına
Kalbi bedeninde bir çakır dikeni
Elleri balkon demirlerinde pır pır eder...
Önce annesinin sıcak elleri, karanlık, sesler... Minicik kulaklarında nehrin uğultusu, yağmurun sesi, hafifçe işitilen çan sesleri, serçe sürülerinin tatlı gürültüsü...
Doktoradan sonra Arapçada kelime türetimi konusunu çalışmayı tasarlıyordum. Konuyu ana hatlarıyla bilmekle beraber, sistemli bir bilgi sahibi değildim. Bu bakımdan öncelikle iştikâk kelimesinin sözlük anlamından işe koyuldum.
İlk başta Lisânu'l-'Arab'ın şakka maddesine mürâcaat ettim. Yavan bir dille anlatılamayacak kadar romantik, bazen şen