Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un alınmasından sonra, İstanbul'un alınmasından sonra, İspanya ve Avrupa'nın diğer yerlerinde baskı altında bulunan Yahudileri Osmanlı topraklarına davet için Edirne başhahamı Isaac Tzarfati'yi görevlendirmiş olması, bu dostane ilişkilerin temellerinden birini oluşturmuştur. Tzarfati dindaşlarına yaptığı çağrıda; "... burada Türklerin topraklarında şikayetçi olabileceğimiz hiçbir şey yok. Büyük nimetler elde etmekteyiz. Çokça altın ve gümüş ellerimizde. Ağır vergi yükümüz yok ve ticaretimiz serbest, engellenmiyor. Her şey ucuz ve bol, herkes barış ve özgürlük içinde.." diye seslenmiştir.
"Mrs Nesta Webster savaşlar ve devrimler için gerekli fonlamanın uluslararası bankerler tarafından sağlandığı sonucunu belirtmekten kaçamamıştır. Bu fonlamayı Yahudi bankerler yapmaktadır, Yahudiler son iki bin yıldır devrimlerin devrimlerini finanse eden ajan-provakatörlerdir. Yahudiler kurulu devletlerin karışamayacağı gizli beş örgütün yönetimindedirler." ( The New York Times, 8 Mart 1925)
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Devlet Yahudilere Borçlarından Nasıl Kurtuldu (!)
Yukarıda da bahsedildiği üzere erken dönemlerden itibaren Yahudilerin saray ve devletle olan yakın para ilişkileri bu işi onların tekeline geçirmiştir. Nitekim bu durum yıllar boyunca devam etmiş, 19.yy. başlarında Carmona, Aciman, Gabay gibi Yahudi aileler Osmanlı ekonomisinin lokomotifi olmuşlardır. Yeniçerilerle de yakın ilişkileri bulunan bu aileler, 1926'da Yeniçeri Ocağı'nın ilgasıyla birlikte tasfiye edilmişlerdir. Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra yeniçerilerle ilişkilerini gerekçe göstererek, idam ettirmek ya da sürgüne göndermek suretiyle bu Yahudi aileleri uzaklaştıran devlet, böylece onlara olan yüklü borçlarından da kurtulmuştur.
424 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
16. Yüzyılın yahudi banker ve mültezimlerinin uzun mesafeli ticarete hakim bir mevki elde edinmelerini, iltizam ve ticaret sahasındaki faaliyetleri ile dönemin krallık ve imparatorlukları ile ilişkilerini bu ilişkiler ve paranın gücü ile dindaşlarına yardımcı olma çabalarını konu edinen eserimiz La Sinyora lakaplı Dona Gracia'yı her sayfada vitrinde tutmakta, yahudilerin engizisyon mahkemeleri ile kiliselerin baskı zulüm ve işkencelerine rağmen verdikleri varolma mücadelelerini, fedakarlıklarını anlatmaktadır. Kendimce her görüş bir gerçeğin diğer yarısıdır.... Bizler inançlarımızı layıkınca yaşayabilmek için neler yapıyoruz? Nelerden fedakarlık edebiliyoruz? gibi soruların zihinlerde canlandırıp mukayese edilebilmesi açısından okunmasının fayda sağlayacağını düşünüyorum....
Endülüs’ten Osmanlı’ya Paraya Yön Veren Yahudi Bankerler
Endülüs’ten Osmanlı’ya Paraya Yön Veren Yahudi BankerlerAaron Nommaz · Destek Yayınları · 201910 okunma
Geri14
47 öğeden 41 ile 47 arasındakiler gösteriliyor.