Osmanlı hariciyelerinin temasa geçtiği diğer bir grup, Musevilerdi. Siyonizm'in dünya üzerindeki tüm Musevi toplumları tarafından benimsendiğini ya da başka bir deyişle her Musevi' nin Siyonist olduğunu iddia etmek yanlıştır. "Ortodoks" ya da dindar Museviler, Siyonizm'e en az Osmanlılar kadar karşıydılar. Eğer Siyonizm, Yahudilerin Filistin'de yeniden iskan edilmeleri ise Ortodokslar buna karşı değildi; bu düş her dindar Musevi' nin kalbin de zaten yatıyordu. Fakat bir farkla ki Ortodokslar bu düşün insanlar tarafından değil de Mesih' in dirilmesi ve onlara Filistin'e kadar rehberlik etmesiyle gerçekleşeceğine inanıyorlardı. Bu nedenle Dr. Herzl, bir Mesih olamazdı; o bir şarlatan olmalıydı. Kul kısmının dinin tekelinde olan birtakım işlere karışması doğru değildi. Dindar Musevilerden başka " Reformcu" Museviler de Siyonizm'e karşıydılar. Reformcu Museviler, Yahudiliğin sadece bir din olduğunu ve Yahudilerin Filistin'de ulus olarak yeniden iskan edilmeleri yerine bağrında yaşadıkları ulusların kültürü içinde eriyip onlardan biri olmamaları gerektiğinde inanıyorlardı. Siyonizm, eğer amacına ulaşır da Filistin'de bir Yahudi Devleti kurulursa Musevilere ev sahipliği yapan bazı devletler Musevi yurttaşlarından - onların da bir vatanı olduğu gerekçesiyle - ülkelerini terk etmelerini isteyebilirlerdi. Bu da Batı'daki Reformcu Musevilerin rahatlarını kaçırıp sosyal konum ve servetlerini geride bırakarak azgelişmiş bir ülke olan Filistin'e görmelerine neden olabilirdi.
Sayfa 113Kitabı okudu
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Reklam
Hakikati olmayanın çözümü de, mutluluğu da hayaldir.Ortadoğu’da ulus-devletlerin nasıl inşa edildiklerine ilişkin birkaç örnek sunmak, içyüzlerini anlamak açısından öğretici olacaktır. Bugünkü Irak 1920’lerden önce var olmayan bir ülkeydi. Ütopya olarak bile yoktu. Britanya İmparatorluğu’nun stratejik ihtiyaçları ve petrol çıkarları göz önüne
Yeryüzünde hiçbir ulus, bizim yaşadığımız acılarla ve zulümlerle karşılaşsaydı varlığını sürdüremezdi, hayatta kalamazdı.
Siyonist liderler bir önceki yıl tüm Filistin'de "Yahudi Ulus" fikrinden vazgeçerek bölünmeyi kabul etmişlerdi. Ama hâlâ, BM oylarının neden olduğu bölünme sonucunda geniş Arap azınlığının Yahudiler için tahsis edilen topraklarda olması David Ben-Gurion'u endişelendiriyordu. Ben-Gurion BM oylamasından hemen sonra Siyonist işçi liderlerine, "Böyle bir bileşim Yahudi devleti için istikrarlı bir ortam sağlamaz," demişti; "Böyle bir bileşim ile kontrolün Yahudi çoğunluğun elinde olması kesin bir şekilde temin edilemez. Bu gerçek tüm açıklığıyla ve keskinliğiyle gözden geçirilmelidir... Sadece yüzde altmış (gerçekte yüzde 55) Yahudi çoğunluğu olduğu sürece istikrarlı ve güçlü bir Yahudi devleti olamaz.."
Sayfa 85 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Filistinliler Başardı
Yeryüzünde hiçbir ulus, bizim yaşadığımız acılarla ve zulümlerle karşılaşsaydı varlığını sürdüremezdi, hayatta kalamazdı.
Sayfa 24 - Ataç YayınlarıKitabı okudu
Reklam
112 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Ayaklar altında çiğnenen, suratına tükürülen Yahudi, düşmanlarından intikam almak için ne yapabilirdi? Goyimlerin [Goy da denir] ideallerini alçaltmak, kıymetten düşürmek, içyüzünü meydana vurmak ve Hristiyanlığın ayakta durabilmek iddiasıyla dayandığı kıymetleri mahvetmek! Hakikaten, iyi dikkat ederseniz, Yahudi zekası, bir asırdan beri,
Yahudi Devleti
Yahudi DevletiTheodor Herzl · Ataç Yayınevi · 2007655 okunma
Ne yapacağız?
Pratikte Şii İran, Sünni Suudi Arabistan ve Yahudi İsrail arasında şaşırtıcı derecede az fark var. Bunların hepsi bürokratik ulus devleti, aşağı yukarı aynı kapitalist politikaları izliyor, hepsi çocuklarını çocuk felcine karşı aşılıyor ve hepsi bomba yapımı için kimyager ve fizikçileri itimat ediyor. Şii bürokrasisi, Sünni kapitalizmi ya da Yahudi fiziği diye bir şey yok. O halde insanlara emsalsiz olduklarını hissettirmek, onları bir insan grubuna sadık diğerine düşman belletmek için ne yapacağız?
Hellen Monarşisi
Bu ismi taşıyan, iki yüz sayfalık bir kitap kadar uzun olan ve 1806 yılında İtalya’da yayımlanıp Yunanistan’da da dağıtılan risalenin dile getirdikleri, demokratik yada cumhuriyetçi görüşün tipik bir örneği sayılabilir. Yazarı belli değildir; “anonim bir Hellen” diye tanıtır yazar kendini. “Nomarşi” sözcüğü yazar tarafından türetilmiştir: “nomos”,
Bir ulus, daima ve her yerde eğitilebilecek koca bir çocuktur.
Reklam
Tarih Tekerrürden İbarettir, Bazan Coğrafya Değişir
Yahudi Ulus Devlet anayasasında yer alan maddelerin Türkiye Cumhuriyeti'nin 1924 ve sonrasında yazılan anayasalarında yer alan maddeleriyle olan benzerlikleri çok bariz. Filistinlilerin 2018'de kabul edilen Yahudi Ulus Devleti anayasasına karşı yaptığı ayaklanmayı terörizm olarak görenler, can havliyle yapılan bu gayretin Filistinler'in son gayretleri olduğunu bilmeliler. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi kuruluş tarihinden tekleştirmeye karşı yapılan bu isyan dalgalarının nasıl sonuçlandığını öğrenebiliriz.
giriş
Buna rağmen devlet adamlarına, mucitlere, sanatçılara, filozoflara, zanaatkârlara, önemli kişilere ya da ulus olarak adlandırdığımız, insanlığın tarihsel ortak şahsiyetine teşekkür etmeliyim. Büyük şahsiyetlere minnet duyuyorum. Ortadan kayboldukları için de üzülmüyorum. Her kim yok olmak istiyorsa bırakın yok olsun. Fakat Yahudilerin kendine özgü ulusçuluğu ne yok edilebilir ne de yok edilmelidir. Yok edilemez, çünkü dış düşmanlar birliğimizi sağlamlaştırıyor. Yok edilmeyecektir; iki bin yıllık korkunç acılar bunu gösteriyor. Yok edilmemeli ve bunu umutsuzluğu reddeden sayısız Yahudinin torunlarından biri olarak bir kez daha bu kitapçıkta kanıtlamaya çalışacağım. Yahudiliğin bütün dalları solup düşebilir, fakat geriye sağlam bir gövde kalmalıdır. Dolayısıyla, Fransız Yahudilerinin hepsi ya da birkaçı kendi 'asimilasyonu' nedeniyle bu plana karşı çıkarsa, buna vereceğim cevap oldukça basit olacaktır: Olanların tamamı onları ilgilendirmiyor. Onlar Fransız Yahudisi, rahat ve iyiler! Bu kimsesiz olan Yahudileri ilgilendiren bir meseledir.
giriş
Kaygılı veya çekingen mal-mülk sahiplerinin kişisel ilgileri tek başına ele alınıncaya kadar umursamayabilirler, çünkü yoksulların ve ezilenlerin sıkıntıları kendi sorunlarından daha fazla. Fakat başlangıç kısmından dolayı doğabilecek herhangi bir yanlış anlaşılmanın ortaya çıkmasını önlemek isterim. Özellikle taslağıma yanlış fikirler atfedilecek, ama projemin gerçekleşmesi hâlinde Yahudilerin sahip oldukları mülkiyete en az zararı vermeyi umut ediyorum. Bu nedenle, mülkiyet haklarına ilişkin her şeyi en ufak ayrıntısına kadar açıklamayı uygun görüyorum. Oysa ki, planım hiçbir zaman bir edebiyat parçasından öteye gitmezse, hiçbir şey değişmez ve her zamanki gibi kalır. Bir halk, bir ulus olduğumuzu söylediğimde, Anti-Semitizmin elini güçlendirdiğim düşüncesiyle bana karşı mantıklı bir şekilde itiraz edilebilir. Tek bir yazarın her şeyi engelleyebileceği ya da tehlikeye atabileceği ölçüde, Yahudilerin tamamlanma aşamasında olan asimilasyonunu engelliyorum ve bu durumu mümkün olduğunca engelleyen veya tehlikeye atan bir plan yapacağım.
1948 ve 1949'da, yeni kurulan Yahudi devleti ilk zorlu sına­vından savaşla sağ çıktı. 1979'da İsrail-Mısır barış antlaşmasının imzalanması ile Yahudi devletinin kuruluşundan otuz yıldan fazla bir süre sonra barışa yönelik ilk büyük adımlar atılmış oldu: Bu tarihe kadar birçok Arap-İsrail savaşı vuku buldu. Bu arada, dış iliş­kilerindeki anomalilere rağmen, İsrail iç işlerinde daha normal bir ülke haline geliyordu ve Siyonizm, en azından vatandaşları için ya­vaş yavaş bir İsrail vatanperverliğine dönüşüyordu. Fakat bugün bile, modern İsrail ulus devletinde, bir Yahudi ag­nostik hatta ateist bile olabilir ve yine de tefrişi geçer. Ama başka bir dine geçti mi, işte o zaman devlet, kanun ve halkın ezici ço­ğunluğunun nezdinde Yahudi olmaktan her anlamda çıkar. Belki de zamanla İsrail sıradan seküler bir ulus haline gelecektir, şu an bu geçerli değil. Belki de İsrail'e en benzer ülke -aralarındaki farklılıklar derin ve açık olsa da- Pakistan'dır. Orada da mücadele, kargaşa ve bölünmeden sonra, dindar bir cemaat etrafında yeni, modern bir ulus oluşturma girişiminde bulunuldu.
Sayfa 120 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.