Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne yapacağız?
Pratikte Şii İran, Sünni Suudi Arabistan ve Yahudi İsrail arasında şaşırtıcı derecede az fark var. Bunların hepsi bürokratik ulus devleti, aşağı yukarı aynı kapitalist politikaları izliyor, hepsi çocuklarını çocuk felcine karşı aşılıyor ve hepsi bomba yapımı için kimyager ve fizikçileri itimat ediyor. Şii bürokrasisi, Sünni kapitalizmi ya da Yahudi fiziği diye bir şey yok. O halde insanlara emsalsiz olduklarını hissettirmek, onları bir insan grubuna sadık diğerine düşman belletmek için ne yapacağız?
Hellen Monarşisi
Bu ismi taşıyan, iki yüz sayfalık bir kitap kadar uzun olan ve 1806 yılında İtalya’da yayımlanıp Yunanistan’da da dağıtılan risalenin dile getirdikleri, demokratik yada cumhuriyetçi görüşün tipik bir örneği sayılabilir. Yazarı belli değildir; “anonim bir Hellen” diye tanıtır yazar kendini. “Nomarşi” sözcüğü yazar tarafından türetilmiştir: “nomos”,
Reklam
Bir ulus, daima ve her yerde eğitilebilecek koca bir çocuktur.
Tarih Tekerrürden İbarettir, Bazan Coğrafya Değişir
Yahudi Ulus Devlet anayasasında yer alan maddelerin Türkiye Cumhuriyeti'nin 1924 ve sonrasında yazılan anayasalarında yer alan maddeleriyle olan benzerlikleri çok bariz. Filistinlilerin 2018'de kabul edilen Yahudi Ulus Devleti anayasasına karşı yaptığı ayaklanmayı terörizm olarak görenler, can havliyle yapılan bu gayretin Filistinler'in son gayretleri olduğunu bilmeliler. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi kuruluş tarihinden tekleştirmeye karşı yapılan bu isyan dalgalarının nasıl sonuçlandığını öğrenebiliriz.
giriş
Buna rağmen devlet adamlarına, mucitlere, sanatçılara, filozoflara, zanaatkârlara, önemli kişilere ya da ulus olarak adlandırdığımız, insanlığın tarihsel ortak şahsiyetine teşekkür etmeliyim. Büyük şahsiyetlere minnet duyuyorum. Ortadan kayboldukları için de üzülmüyorum. Her kim yok olmak istiyorsa bırakın yok olsun. Fakat Yahudilerin kendine özgü ulusçuluğu ne yok edilebilir ne de yok edilmelidir. Yok edilemez, çünkü dış düşmanlar birliğimizi sağlamlaştırıyor. Yok edilmeyecektir; iki bin yıllık korkunç acılar bunu gösteriyor. Yok edilmemeli ve bunu umutsuzluğu reddeden sayısız Yahudinin torunlarından biri olarak bir kez daha bu kitapçıkta kanıtlamaya çalışacağım. Yahudiliğin bütün dalları solup düşebilir, fakat geriye sağlam bir gövde kalmalıdır. Dolayısıyla, Fransız Yahudilerinin hepsi ya da birkaçı kendi 'asimilasyonu' nedeniyle bu plana karşı çıkarsa, buna vereceğim cevap oldukça basit olacaktır: Olanların tamamı onları ilgilendirmiyor. Onlar Fransız Yahudisi, rahat ve iyiler! Bu kimsesiz olan Yahudileri ilgilendiren bir meseledir.
giriş
Kaygılı veya çekingen mal-mülk sahiplerinin kişisel ilgileri tek başına ele alınıncaya kadar umursamayabilirler, çünkü yoksulların ve ezilenlerin sıkıntıları kendi sorunlarından daha fazla. Fakat başlangıç kısmından dolayı doğabilecek herhangi bir yanlış anlaşılmanın ortaya çıkmasını önlemek isterim. Özellikle taslağıma yanlış fikirler atfedilecek, ama projemin gerçekleşmesi hâlinde Yahudilerin sahip oldukları mülkiyete en az zararı vermeyi umut ediyorum. Bu nedenle, mülkiyet haklarına ilişkin her şeyi en ufak ayrıntısına kadar açıklamayı uygun görüyorum. Oysa ki, planım hiçbir zaman bir edebiyat parçasından öteye gitmezse, hiçbir şey değişmez ve her zamanki gibi kalır. Bir halk, bir ulus olduğumuzu söylediğimde, Anti-Semitizmin elini güçlendirdiğim düşüncesiyle bana karşı mantıklı bir şekilde itiraz edilebilir. Tek bir yazarın her şeyi engelleyebileceği ya da tehlikeye atabileceği ölçüde, Yahudilerin tamamlanma aşamasında olan asimilasyonunu engelliyorum ve bu durumu mümkün olduğunca engelleyen veya tehlikeye atan bir plan yapacağım.
Reklam
1948 ve 1949'da, yeni kurulan Yahudi devleti ilk zorlu sına­vından savaşla sağ çıktı. 1979'da İsrail-Mısır barış antlaşmasının imzalanması ile Yahudi devletinin kuruluşundan otuz yıldan fazla bir süre sonra barışa yönelik ilk büyük adımlar atılmış oldu: Bu tarihe kadar birçok Arap-İsrail savaşı vuku buldu. Bu arada, dış iliş­kilerindeki anomalilere rağmen, İsrail iç işlerinde daha normal bir ülke haline geliyordu ve Siyonizm, en azından vatandaşları için ya­vaş yavaş bir İsrail vatanperverliğine dönüşüyordu. Fakat bugün bile, modern İsrail ulus devletinde, bir Yahudi ag­nostik hatta ateist bile olabilir ve yine de tefrişi geçer. Ama başka bir dine geçti mi, işte o zaman devlet, kanun ve halkın ezici ço­ğunluğunun nezdinde Yahudi olmaktan her anlamda çıkar. Belki de zamanla İsrail sıradan seküler bir ulus haline gelecektir, şu an bu geçerli değil. Belki de İsrail'e en benzer ülke -aralarındaki farklılıklar derin ve açık olsa da- Pakistan'dır. Orada da mücadele, kargaşa ve bölünmeden sonra, dindar bir cemaat etrafında yeni, modern bir ulus oluşturma girişiminde bulunuldu.
Sayfa 120 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
_(Cia ajanı Fuller’in “Yeni Türkiye” planı- 2008)_ _Atatürkçülük öldü. Nurcular ileri. Paul Henze(Cia) _Kemalizme son verip Osmanlıyla övünün. Fuller(Cia) _Türkiye, Atatürk'ün mirasını reddedip Osmanlı şeriatına geri dönmelidir. Samuel Huntington. (Cia) _Yapılması gereken Atatürk'ün İslam ve kürt düşmanlı olduğu fikrini yaymaktır. Kurt
_İslam, ezilen insanların ideolojisidir. _Sihirli bir el Batı’yı dünya haritasından silse, petrol zengini halklar deve sırtında vahadan vahaya gitmekten öte ne yapabilir? _Bir lokantada yemek yerken istediğinizi seçebilirsiniz ama menünün dışına çıkamazsınız. _Kavga, operasyonun kurbanları arasındadır. _Düşüncesinin doğruluğundan şüphe eden
Nihal Atsız, Sinanoğlu, Renan
_Nihal Atsız: _Bu memleket gerizekâlılarla, delilerle, ruh hastalarıyla doludur. _En büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük bir karşılık beklemeyiniz. _Bütün dünyada yurt düşmanlarına müsamaha
159 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.