"Ben hoş görülmeyi arzu etmiyorum, inançlarım ne olursa olsun her türlü hakka sahip bir yurttaş olarak görülmek istiyorum. İster Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede Hıristiyan ya da Yahudi ister Hıristiyan ve Yahudiler arasında bir Müslüman, hatta hiçbir dine bağlı olmadığını ilan eden biri de olsam."
Bütün suç Yahudilerde, diyorsun. - Yahudi nedir? diye soruyorum. - Damarında Yahudi kanı bulunan kimse, diye yanıtlıyorsun sorumu. - Yahudi kanıyla başka kan arasında ne ayrım var peki? Bu soru karşısında afallıyorsun; kafan karışıyor, sakınımlı bir tavırla şu yanıtı veriyorsun. -Yani Yahudi ırkı demek istemiştim. - Peki, ırk nedir?
Reklam
Kudüs İslamındır ! ! !
(Yahudiler) tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur. -Allah zalimleri sevmez .
Sayfa 56 - Âl-i İmrân Sûresi/54-57.AyetKitabı okudu
Ne mutlu Türküm diyene sözü ırkçılik diyenler buyrun okusun. Kim ırkçı?
Kurtuluş Savaşı’nı veren Türkiye halkının ne kadarının etnik kökeni Türk’tü, yüzde 50’yi aşar mıydı, kuşkuluydu. Kafkaslar’dan gelen Çerkez, Gürcü, Çeçen ve diğer Müslüman topluluklar; Balkanlar’dan gelen Boşnaklar, Arnavutlar; ötesinde Anadolu’da yerleşik Kürtler, Yahudiler; Osmanlı’ya isyan etmemiş ve savaşta düşman tarafına geçmemiş Rumlar, Ermeniler... Türkleşmeyi ve İslamlaşmayı hedef alan bir toplum mühendisliğini bu koşullarda kim, nasıl uygulayabilirdi? Kimse zorlamasın, kurucu atalarımızın böylesi bir zorlamaları da olmamıştır... Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, değişik din, kültür, etnisite farkları tek bir ulus devleti potasında nasıl toplanabilir, bu denenmiştir. Atatürk’ün tanımıyla, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına (Türk halkı da değil, Türkiye halkları da değil) Türk ulusu denilmesini” öngörmüşlerdir. Bunu da son derece meşru bir “meşru müdafaa” çizgisine oturtmuşlardır.
Sayfa 41
Hollanda’da yahudilerin imha süreci
“Hollandalı yahudiler, kendi çöküşlerine yavaş ama emin adımlarla kendileri ilerlemişti: 1940: Yahudilerin kamu görevlerinden kovulması. 1941: Serbest meslek icraatının yasaklanması, toplu taşıma araçlarının kullanımının yasaklanması, dükkân sahibi olmanın, tiyatroların, parkların, sporun, kısacası hayatı güzelleştiren her şeyin yasaklanması; servetin 10.000 gulden ile sınırlandırılması; sonraları 250 guldene düşürülmesi. 1942: Sürgünlerin başlaması, yaşamın yasaklanması. Süreç yavaştı, çünkü Hollandalılar, "kendi" yahudilerinin Hollanda'nın herhangi bir yerinde terör henüz zirveye ulaşmamışken imha edilmelerine tahammül edemezdi…”
Glinice Gettosu / Güney Polonya
“Güneye doğru Glinice’ye ilerledik. Burası bir Yahudi mahallesiydi. Bu çevredeki bütün Yahudiler buraya taşınmak zorunda bırakıldılar, bir kısmı da Walowa Gettosu’na yerleştirildi. Getto, tahta panolardan yapılmış çitlerle çevriliydi. Üzerlerinden elektrik telleri geçiyordu ve en üst tarafına da dikenli teller yerleştirilmişti. Sokaklarında hoparlörden düzenli olarak anons edilen cümle duyuluyordu: ‘Her kim Yahudilere yardım ederse, ölümle cezalandırılacaktır!’ Bu bütün çit üzerindeki posterlerin de üzerinde yazılı olan cümleydi. Bir gün çitin altında bir ekmeğin geçebileceği büyüklükte bir delik açtım. Yanımda getirdiğim yiyecek parçalarını bir teneke kutuya doldurdum ve çitin altındaki deliğe bıraktım. Ertesi gün çitin altındaki kutuyu aradım. Yerinden çıkardığımda kutu boştu. Artık ölüm cezasına çarptırılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğumu biliyordum. Bundan sonraki her gün, her dışarı çıkabilme şansı yakaladığımda, çitin altına yiyecekler bırakıyordum. Yaptıklarımın okyanusta bir damla olmanın ötesine geçmediğini biliyordum ama hiçbir şey yapmadan öylece de oturamazdım. Getto tarafında hiçbir zaman kimseyi görmedim. Kimse de beni görmedi. Yaptığım ne olursa olsun, önceliğim bu insanlara yardım etmekti.”
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.