. . . SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ ******* (Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
Yahya b. Muâz (r.a) şöyle demiştir: "Âlimler ümmet-i Muhammed'e anne ve babalarından daha merhametlidir. Zira anne ve babaları onları dünya ateşinden ve âfetlerinden korur. Âlimler ise onları ahiret ateşinden, korku ve belalarından muhafaza eder "
''Nefsinle Allah' a itaat ve riyâzetle mücadele et. Riyâzet: Az uyumak, az konuşmak, yaratılmışlara eziyetten kaçınmak ve az yemektir. Az uyumak irade kararlılığı sağlar. Az konuşmak birçok belayı önler. Canlıları incitmemek insanın amacına ulaşmasını kolaylaştırır. Az yemek nefsin azgın duygularını öldürür.'' ||Yahyâ b. Muaz er-Râzî (r.a.)||
Sayfa 23 - Anadolu Gençlik YayınlarıKitabı okudu
Yahya b. Muaz (r.a.) : “İnsan ne zaman tevekkül sahibi olur?" diye sorduklarında, “Her işine vekil olarak Allah Teâlâdan razı olduğu zaman” demiştir.
Yahya b. Muaz(r.a) ; -Hikmet göklerden iner, gönüllerde karar eder.Yalnız,zerre kadar dünya kokusu olan gönülde durmaz.
Yahya b. Muaz (r.a) şöyle der:
"Dünya, şeytanının ticarethanesidir. Ticarethanesinden bir şey çalma ki, onu senden istemeye gelip elinden almasın!"
Yahyâ b. Muâz (r.a.) der ki: “Ey âdemoğlu, kalbin dünya sevgisine bağlı olduğu müddetçe, dînin hâlâ paramparça demektir..” Sıfatu’s Safve 2/294
Yahyâ b. Muâz -r.h.a. -dünyâ âlimlerine şöyle sesleniyordu: "Ey ilmiyye sınıfı! Köşkleriniz kayserlerin köşkleri, evleriniz kisrâların evleri, giysileriniz (vezir) Tâhir'in giysileri, ayakkabılarınız Câlût'un ayakkabıları, binekleriniz Kârun'un binekleri, yemek kaplarınız Firavunların yemek kapları, günah yerleriniz câhiliye devri insanlarının günah yerleri, gittiğiniz yollar şeytanın yolları! Nerede kaldı Muhammed'in şeriati?"
Birisi Yahya b. Muaz'ın (r.a) yanında "Yine de ona (Firavun'a) söyleyeceklerinizi yumuşak bir üslupla söyleyin." (Taha,20/44) mealindeki ayeti okudu. Yahya b. Muaz (r.a) ayeti duyunca ağlamaya başladı ve "Allah'ım! 'Ben ilahım' diyene merhametin bu derece ise acaba 'Sen ilahsın' diyene nice olur! dedi.
Sayfa 12
Yahya b. Muaz Razî (r.a) anlatıyor: "Rüyada Peygamber'i (s.a) gördüm ve hemen sordum: 'Seni nerede bulabilirim?' 'Ebu Hanife'nin ilminin yanında' dedi"
Sayfa 161 - Dergâh Yayınları
Yahya b. Muâz (r.a) demiştir ki: "Şeref sahibi hiçbir insan Allah'a (cc) isyan etmez, Hikmet sahibi hiçbir insan da dünyayı âhirete tercih etmez."
Sayfa 6 - Bahar YayınlarıKitabı okudu
Birisi Yahya b. Muaz'ın (r.a) yanında "Yine de ona (Firavun'a) söyleyeceklerinizi yumuşak bir üslupla söyleyin." (Taha,20/44) mealindeki ayeti okudu. Yahya b. Muaz (r.a) ayeti duyunca ağlamaya başladı ve "Allah'ım! 'Ben ilahım diyene merhametin bu derece ise acaba 'Sen ilahsın' diyene nice olur! dedi.
Hak Dostları*18 Ahmed b.Harb Hz
Evliyânın büyüklerinden. Çok ibâdet etmekte, haram ve şübhelilerden sakınmakta zamanın önde gelenlerinden olan Ahmed bin Halil bin Harb en-Nişâbûrî’nin (r.a.) künyesi, Ebû Abdullah’dır. Fazîletleri ve büyüklüğü herkes tarafından bilinir ve kabûl edilirdi. Yahyâ bin Muâz-ı Râzî (r.a.) vefât ettiğinde, başının, Ahmed bin Harb’in (r.a.) ayaklarının ucuna gelecek şekilde defnedilmesini vasıyyet etmiştir. Ahmed bin Harb, Süfyân bin Uyeyne ve başka zâtların sohbetlerinde bulunup ilim öğrendi. Kendisinden de İmâm-ı Nesâî rivâyette bulundu. 234 (m. 848) târihinde vefât etti. “Kitâb-üz-Zühd, Kitâb-üd-Duâ, Kitâb-ül-Kesb, Kitâb-ül-Hikmet ve Menâsik” isimli eserleri vardır. Bir defasında annesi bir tavuk kızartıp, oğluna “Gel kendi evimizde büyüttüğüm bir tavuğu kızarttım. Bundan ye” dedi. Hazreti Ahmed bin Harb “Birgün bu tavuk, komşumuzun damına uçup oradan bir kaç dâne yedi. Halbuki o komşumuz, ahlâkı bize uymayan ve kazancı şübheli olan birisidir. Bunun için o tavuktan yiyemiyeceğim” dedi.
Abdullah b. Salih der ki: Bize Yahya b. Eyyûb, ona İbn Cüreyc, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.) şöyle buyurduğunu haber verdi: “Lûtiliği fail veya mef’ul olarak yapan kimseyi, hayvanlarla cinsel temasta bulunanı ve onunla evlenmesi yasak olan akrabasıyla zina edeni öldürün.” Hişam b. Ammar der ki: Bana Rifde b. Kudâa, ona da Salih b. Râşid şöyle anlattı: Haccac’a, kızkardeşine tecavüz etmiş bir adam getirildi. Haccac: “Onu hapsedin ve burada bulunan sahabelerden birine durumunu sorun,” dedi. Onlar da durumu Abdurrahman b. Matraf’a (r.a.) sordular. O (r.a.) şöyle dedi: “İki hürmet gösterilmesi gerekeni birden çiğneyen kimseyi de siz ortasından kılıçla yarın.” İbn Abbas (r.a.) da buna benzer bir fetva vermiştir. Ömr b. Şebbe der ki: Bize Muaz b. Hişam, ona Ebû Katâde şöyle anlattı: Haccac’a, kızkardeşiyle zina etmiş birisini getirdiler. Haccac, Abdullah b. Abbas’a bunun hükmünü sordu. Abdullah: “Kılıçla öldürülür” dedi. Haccac da öldürülmesini emretti ve kılıçla boynu uçuruldu. _____ YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İKİ GÜNAH VE YOL AÇTIĞI ELEM VE KÖTÜLÜKLER
Sayfa 404 - ŞULE YAYINLARIKitabı okudu
“ İnsanın düşmanı üçtür: Dünya, şeytan ve nefis. Dünyaya karşı zühd ile şeytanın emirlerine muhalefet ile ve nefse karşı da şehvetleri terketmek suretiyle tetikte ol " Yahya b. Muâz er-Râzî R.a
Resim