283 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Yazarımızın yine sağlam kalemle ele aldığı bir biyografi kitabıdır. Diğer birkaç kitabını okudum. Diğer kitapları kadar bu kitabı fazla yormadan güzel bir anlatıcı-dinleyici tarzında gidiyor. Çok rahat ve tadında cümlelerle anlatılan bir Mustafa İnan'la sanki sohbet ediyormuş havası veriyor yazarımız. Bir bilim adamının romanı'nı yazarımız
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnanOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202017.1k okunma
190 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
“İSTANBULCUNUN SANDIĞI...”
Zamana ayak uydurmaya çalışırken, unuttuğumuz değerleri, yazar, ‘İstanbul’da zamanı kaybettik, izini toza kaptırdık, dünde bıraktık anı ve unuttuk dostu yaranı..’, sözleriyle ne de güzel anlatıyor. Şair ve yazarların ilham perisi, üzerine sayısız eserler yazılmış, Orhan Veli’nin de belirttiği gibi, ‘Gözleri kapalı dinlenmesi vardır İstanbul’un.’
İstanbulcunun Sandığı
İstanbulcunun Sandığıİskender Pala · Kapı Yayınları · 2014629 okunma
Reklam
Yahya Kemal ne güzel anlatmış; Kalbi olanın dili yok, dili olanın kalbi yok...
Yahya Kemal ne güzel anlatmış ; Kalbi olanın dili yok ,, dili olanın kalbi yok ...
203 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Üsküp'ten Kosova'ya eseri Yavuz Bülent Bakiler'in gezi yazısı türünde kaleme aldığı bir kitaptır fakat sadece gezi yazılarından oluştuğu söylenemez. Bakiler anılarına, düşüncelerine, şiirlere de yer vermiştir. 1976 yılında Yugoslavya'da düzenlenen Struga Şiir Festivali'ne ülkemizi temsil etmesi için Bakiler davet
Üsküp'ten Kosova'ya
Üsküp'ten Kosova'yaYavuz Bülent Bakiler · Diyanet Vakfı Yayınları · 1997696 okunma
. Eğer bu iki yavru olmasaydı o güzel ve kederli dul, erkeğini bu büyük imtihan karşısında yalnız bırakmazdı! Lâkin bir vazifesi vardı. O iki yavruyu dağlara kaçırmak, onlara orada açlığa tahammül etmeği ve şehirlerde bir lokma ekmeğe ve bir yatacak yere mukaabil insanın önünde av avlayan zelil hayvanların insanla akdettiği ittifaknâmeye hiç bir zaman dâhil olmamayı öğretmekti. ... Şâir, kurdun o son bakışında ne demek istediğini anlıyor. Asil hayvan, o son bakışıyle demek istiyor ki: “İnlemek, ağlamak, yalvarmak hepsi zillettir. Kaderinin seni sevkettiği yolda uzun ve ağır vazifeni dişini sıkarak ifâ et! Sonra da benim gibi hiç ses çıkarmaksızın ıztırap çek ve öl!” Bu kurt hikâyesi kaç defâ beni derin derin düşündürdü. Zannettim ki şâir Vigny bizim mâcerâmızı anlatmış! O erkek kurt, ölen ordudur; o dişi kurt, anne Anadolu'dur, o kurdun yavruları İnönü ve Dumlupınar çocuklarıdır ki dul annelerinden aldıkları dersi tekrâr ediyorlar: “Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl!” .
Reklam
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.