ve iyilerle doğrulara karşı tetikte ol.
onlar, kendi erdemini yaratanları çarmıha germeye can atarlar,
onlar yalnızlardan nefret ederler.
kendi sevginin baskınlarına karşı dahi tetikte ol!
her önüne gelene elini uzatmaya pek hazırdır yalnız kişi.
elini değil, yalnız pençeni uzatmalısın nice kimselere;
hani pençenin tırnakları da olursa, yok mu…
ama karşına çıkabilecek en çetin düşman kendin olmalısın hep;
sen mağaralarda ve ormanlarda kendine pusu kurarsın.
kendi yalımınla yakmaya hazır olmalısın kendini;
önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki!
sevginle git yalnızlığına, kardeşim,
yaratmanla git, doğruluk ancak daha sonra topallar ardın sıra senin.
benim gözyaşlarımla git yalnızlığına.
kendinden öte yaratmak isteyeni severim ben,
ve böylece yok olanı.
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Dile gelmez, içte dert dağı,
Aş aşabilirsen ey gönül!
Benliği sarmış keder ağı,
Taş taşabilirsen ey gönül!
Zehir oldu yediğin aşın,
Toprağına karıştı taşın,
Gel şimdi ayrılık ataşın,
Yak yakabilirsen ey gönül!
Hiç yoktur bu hâlin duası,
Kararmış hilkatin seması,
Firkat örgülü gam libası,
Giy giyebilirsen ey gönül!
Eller bilmez bu çetin yolu,
Her yanı dikenli gül dolu,
Ayık kalıp da sağı solu,
Bul bulabilirsen ey gönül!
Ne deyim de ne söyleyim
Ölü bizden olmayınca
Birer birer Çerkez mi biter
Kırkı birden ölmeyince
Çerkezleri sevmeyen Avşar kadınına: “Bizim ölümüze de ağıt yak” diye ısrar edilince söylediği ağıttan bir dörtlük.