Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İkinci Dünya Savaşı, cephede öldürdüklerinden çok, geride yaşayan ölüler bıraktı.
Sayfa 155
İkinci Dünya Savaşı’nın en belirgin görüntüsü, daha doğrusu zihinlerdeki kalıntısı, tonlarla bombanın neden olduğu harabeler değildir; toplama kamplarındaki cesetler veya Rusya steplerinde sürüklenen sivil esirler arasında kucağında çocuğuyla kurşunlanan analardır.
Sayfa 160
Reklam
Dünyanın yeni düzeni; yeni rekabetler ve yeni kinler yarattı. Ama kimse isteklerini kabul ettirmek için savaşa cesaret edemiyordu. Avrupa'nın küçük adamı savaşın ne olduğunu anladı, kimse onun savaşçılığına artık güvenemezdi… Ama başkalarının savaşmasına karşı gereken hassasiyeti göstermediği gibi savaş endüstrisinden geçinmeye de itirazı yoktu.
Sayfa 162
Kütüphane nedir? Beşeriyetin hafızasıdır.
Sayfa 248
Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerine kurulduğu topraklar Osmanlı Devletinin anavatanıdır. Bu nedenle Cumhuriyetle beraber devlet devam ediyor;diliyle, diniyle, toprağıyla ve insanlarıyla elbette Osmanlı'nın halefi biziz. Türkiye bir 'reddi miras' hakkına sahip değil.
Türkiye'ye dayatılan ise çok ağır şartları olan Sevr'di. Türklere karşı "Avrupa'da yeriniz yok ve Anadolu'da da kim isterse sizden istediğini alır. Kurak Anadolu yaylasının bir tarafına sokulsanız ve İstanbul'da yaşama hakkı elde etseniz ne nimet!" havası hakimdi.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Bir yerde İstanbul'daki Damat Ferit çevreleri Mustafa Kemal ve çevresindekileri ittihatçılıkla suçluyorlardı. Halbuki onların ittihatçılıkla bağları çoktan kopmuştu. İttihat ve Terakki liderlerinin onları pek sevmediği ve onların da İttihatçılardan pek hazzetmediği hepimizin malumudur.
Sayfa 121Kitabı okudu
Yeni Osmanlıcılık safdil bir milliyetçiliğin değil, tahakküm kurmak isteyen dar bir muhalefetin kullandığı mızmız bir ifadedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun eski topraklarının böyle bir gelişimi kaldırması mümkün değildir.
Sayfa 170Kitabı okudu
Sonuç olarak toplumumuzda okuma, yabancı dil öğrenmek, eleştirici bir dünya görüşüne yönelmek ve çevreyi incelemek bilincinin elde edilmesi olarak anlaşılmamıştır, halen de anlaşılmıyor. Kuşaktan kuşağa aydın olarak kurumlaşan bir sınıfımız yok. Bu toplum, çocuklarını okuyarak büyüten ve çocuk okumaya yönelik bir edebiyatı yaratabilen bir toplum değil. Litteras denen yazılı kültürün, okumaya dayanan eğitimin verilemediği bir toplumda hiçkimse "bu asır başka asırdır" diye bilgisayarların mucizeler yaratmasını beklemesin.
Sayfa 234Kitabı okudu
Daha 1918 yılında, mütarekenin en hazin vaktinde, Trakya ve İzmir'de Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurulmuştu. Millet her yerde direniyordu. Ama bu direnişlerin arasında koordinasyon, yani eşgüdüm yoktu. O eşgüdümü hangi politik deha sağlayacaktı. Ancak arkasında askeri bir başarı ve müspet intibaları olan bir komutan...Mustafa Kemal ATATÜRK!
Sayfa 120Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.