Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“26 Ağustos 1922 sabah saat üçte hayvanlarla ordugâhtan Kocatepe gözetleme mevkiine yollandığımız zaman herkesin kalbinde kutsal bir he­yecan vardı, Kocatepe’de hafif sabah sisleri arasında düşmana, pek yakın bir akıbeti ifade eden azametli bir varlık görünüyordu. ”
Sayfa 478Kitabı okudu
816 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#OkudumBitti #DağGölgesi #GregoryDavidRoberts Shantaram adlı kitabın devam kitabı. Dağ Gölgesi'ni on iki yıl sonra yazmış yazar. Niye bu kadar ara verdi bilinmez. Diğer kitapta yazılanların /yaşananların üzerinden iki yıl geçmiş. Bombay'da her şey değişmiştir Mensup olduğu mafya grubunun lideri ve birçok adamı ölmüştür. Yeni kurulan grupta yer almak istemese de bir zaman çalışmak zorunda kalır Lin. Geçmişi unutup sevdiği kadın Karla ve yakın dostlarıyla bir aile kurmak için çaba harcamaktadır. Ölümler, ayrılıklar, vedalar hiç yakasını bırakmaz Lin'in. Lisa ölmüş, eski birçok arkadaşını kaybetmiş. Geride kalanlarla yeni maceralara yelken açan Lin'in en büyük yardımcısı, tek sevdiği kadın Karla olmuştur. Dağda yaşayan Bilge İdriss'e sık sık giderler. İnancı olmayan Lin, maneviyata değer verir. Evet macera devam ediyor. Bir Shantaram olmasa da, ilk kitabı okumuşsanız bunu da okumalısınız mutlaka. Kimler geldi kimler geçti, vazgeçilmeyenler oldu, yitip gidenler. Birbirlerine kenetlenenler. Gerçekten önemli olan her şeyde biriz aslında. Aşkta, inançta empati, aile ve dostlukta, gün batımlarında ve şarkılarda. İnsanlığımızda doğan her dilekte biriz. Kaderimizin bu anında, biz insanoğlu anlamadan ya da düşünmeden bir karahindiba çiçeğini üfleyen bir çocuğuz. Ama bir çocuğun hayranlıkla karışık şaşkınlığı bizim içimizde de var. Bizim hikayemiz bu. Tanrı kelimesinin anlamı bu : Biz biriz. Okumanızı tavsiye ederim, kitapla kalın sevgili dostlar
Dağ Gölgesi
Dağ GölgesiGregory David Roberts · Artemis Yayınları · 2016197 okunma
Reklam
88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Para Hırsı Yüzünden Yok Olan Hayatlar
Bugün
Honore de Balzac
Honore de Balzac
'ın kısa; ama çok anlamlı bir hikâyesinden bahsetmek istiyorum:
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
.
Honore de Balzac
Honore de Balzac
bu öyküsünde 19. yüzyıl insanını eleştiriyor. İnsanlık Komedyası eserinin felsefi inceleme bölümünde yer alan bu öyküde insan olmanın acıklı hikâyesi ele alınıyor. Kral’ın haznedarı olan
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
’un kendinden çok değer verdiği hazinesinin çalınması
Efendi Cornelius
Efendi CorneliusHonore de Balzac · Can Yayınları · 2022125 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaseminler Tüter mi Hâlâ?
Merhaba arkadaşlar bugün @alatlialev ‘nın kaleme aldığı @kapiyayinlari tarafından yayınlanan #YASEMİNLERTÜTERMİHALA kitabı ile geldim. Eleni, daha 12 yaşındayken annesinden koparılır zengin bir ailenin yanına verilir. Burada ev işlerine yardım eder. Zamanla gelişen olaylar sayesinde Eleni acı bir şekilde evden atılır. 15 yaşına gelmişti artık babası onu teyzesinin yanına bırakır ve orada yaşamaya çalışır. Ama burada yaşamak önceki evde yaşamaktan daha zordu…. Arif, tamircide çalışıp çok sevdiği motorlara, araçlara yakın olur. Severek yapar işini parasını kazanır babasının ölümünden sonra abiside evlenmiştir zaten eve destek olur. Annesi ve kardeşleri ile birlikte yaşarlar. Bir gün Eleni’yi görür ve görür görmez vurulur. Uzun uğraşlar sonucu nihayet buluşurlar. Ama bu buluşma yeni hayatın başlangıcı olur. Naciye olarak artık koca kapısındadır Eleni hayatta yaşadığı zorluklar bitmiş miydi? Yeni zorluklar kapıda mıydı kim bilir? Artık onun yeni bir hayatı vardı. Yunanlıların fazla Türk yanlısı, Türklerin fazla Yunan yanlısı bulduğu söyleniyor kitap için ben böyle bir şey hissetmedim her karakterin Rum’u, Türk’ü hepsi kendinden beklenecek tepkiler vermiş bence ben severek okudum şimdi ne olacak diye diye kitabın sonuna geldim. Kimi zaman hüzünlendim, kimi zaman gülümsedim. Kısacası ben sevdim #kitap #cigdemileokuyoruz #books. #bookstagram #bookstagramturkey #türkiye #dünya #fransa #yunanistan #kıbrıs #rum #türk #kıbrıscık #ada #ingiltere #kesfet #kapıyayınları #işbirliği #okudumbitti
Yaseminler Tüter Mi, Hala?
Yaseminler Tüter Mi, Hala?Alev Alatlı · Kapı Yayınları · 2024396 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
John Steinbeck'ten okuduğum ikinci eser. Mükemmel bir kalem gücü. Eserde öyle bir hava yaratıyor ki, romanın içindeki gerçekliğe kapılmadan edemiyorsunuz. Kitaplığımda her zaman en baş köşede yerini alacak. Eserde George ve Lennie çok iyi anlaşan iki yakın dosttur. Lennie, George'a göre biraz daha geri kafalı biridir. George her zaman Lennie'nin arkasını kollar. Lennie bir kadın tarafından iftiraya uğrar. Çiftlikte çalışan ikili mecburen başka bir çiftlik ararlar. Lennie'nin aklı kıttır ancak hayvanlara(özellikle tüylü olanlar) ve yumuşak şeylere dokunmayı çok sever. Bazen hayvanları o kadar çok sever ki, severek öldürür onları. Tüylü ve yumuşak şeyleri sevmesi Lennie'nin büyük zaafıdır. Normal bir insandan kat kat güçlüdür.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · İletişim Yayınları · 2021171,1bin okunma
İnsanların kitapları okumak zorunda olduğunu hatırladım. Oturup bütün kelimeleri arka arkaya okumaları gerekiyor. Ve bu da zaman alıyor. Çok fazla zaman. İnsanlar bir kitabı alıp yutamıyor, aynı anda farklı ciltleri çiğneyemiyor ya da sonsuza yakın bilgiyi birkaç saniyede sindiremiyorlar bizim gibi. Kelime kapsüllerini ağızlarına atamıyorlar tek hamlede. Düşünsenize! Hem ölümlüler, hem de o değerli ve sınırlı vakitlerinin bir kısmını okumaya ayırmak zorundalar. İlkel bir tür olmalarına şaşmamak gerek aslında. Bir bilgi birikimine ulaşmalarına yetecek kadar kitap okuyup bu bilgiyle istediklerini yapabilecek duruma geldiklerinde ölüveriyorlar ne de olsa.
Reklam
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman ,bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da,canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
Genellikle büyük İslâmî şahsiyetler hayattayken yeri ve değeri bilinmez. Ancak onların değeri bu insanlar cennete çekip gittikten sonra bilinir. Abdullah Azzam'ın varlığını ve değerini her ne kadar o hayattayken bilsek bile asıl değeri şehadetinden sonra açığa çıkacaktır. Bunu şöyle bir misalle açıklayalım. Mesela; tarihteki seçkin şahsiyetler yazın doğan güneşe benzer. İnsan yazın sıcaklığından onun değerini bazen bilemez ve güneşin ısısından bıkar. Kış veya soğuklar geldiği zaman ya da güneş battığı zaman insan onun değerini anlar ve ona ihtiyaç duyar. Önder ve kumandan durumundaki İslâmî şahsiyetlerin değeri de genellikle ölümlerinden sonra ortaya çıkar ve o zaman bu boşluğu doldurmak İslâm ümmeti için çok zor olur. Biz, şehadeti, İslâm âlemi için zafer alametlerinden bir alamet ve şanlı asırlara dönüş alametlerinden bir alamet olarak görüyoruz. Tarihte şehitlerin varlığı ne zaman azalmışsa, İslâm ümmeti o zaman çökmeye yüz tutmuş, ne zaman ki kurbanlar takdim edilmiş ve şehitler kafilesi harekete geçirilmişse o zaman hayata ve şerefe dönüşün başlangıcı olmuştur. Bizler içimizdeki şehitlerin varlığını, başarıya ve zafere ulaşmanın bir alameti olarak görüyoruz. Abdullah Azzam'ın şehadeti gibi şehitlikler bizlere zaferin yakın olduğunu müjdeliyor. Bizler, Müslüman ve mücahid olarak hayata şehitlikle son vermeyi Cenab-ı Allah'tan temenni ediyoruz."
192 syf.
·
Puan vermedi
190 sf. #kurtgecesi #i̇mparatoryum /24/
Gökhan Çelik
Gökhan Çelik
@yediverenyayinlari
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ne Mutlu Türk'üm Diyene. Her devirde coğrafyanın her noktasında biz varız. Kan dökülmesini seven bir millet olmasak da söz konusu vatan olduğu zaman Dünya’nın bile şah damarını kesebilecek bir güçteyiz. Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü
Kurt Gecesi - İmparatoryum
Kurt Gecesi - İmparatoryumGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 047 okunma
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Reklam
Karanlığın Çağırışı
Ben böyle olsun istememiştim Ya sana çok yakın Ya senden çok uzak olmalıydım Aramızda aşılmaz engeller olsun istiyordum Büyük dağları, derin denizler olsun istiyordum Sana gelmeye gücüm yetmemeliydi Çaresizliğimin bütün hıncını mesafelere yüklemeliydim Dağda yanan bir çoban ateşi gibi Gökte bir yıldız gibi Seni görmeli Seni yaşamalı Ve
Yaralı bir geçmiş, çaresiz bir şimdi, ama hep ışıyıp duran bir gelecek. Sevginin ve inancın olduğu yerde, iç yaşantının dünyadan büyük olacağını sessizce biliyorsunuz. Böyle olunca da bir derviş tevekkülü ile sürgüne de, geçmişe de, geleceğe de elbette şifalı sözler büyüteceksiniz. Siz denizseniz, uzak-yakın bütün acıları göğsünüzde uyutursunuz; adanızı merhametli bir hasretle kucaklarsınız. Yoksa dünya denen, zaman denen bir hoyratlık sizin iyiliğinizi bir nefeste tüketecektir.
Bunları ne diye seninle uzun uzun konuşuyorum ? Çünkü cana yakın bir insansın, içli-dışlı oluşun hoşuma gidiyor... Son­ra çektiğin bunca acılar yüzünden seviyorum se­ni. İstersen şimdi çok günah işleyebilirsin... pek çok! Fakat hepsi geçirdiğin ağır yaşamdan ötü­rü sana bağışlanır... Tanrı hakkını gözetir her­kesin! Sonra sağlam düşüncelerinden dolayı be­ğeniyorum seni... Senin şu gerçeği sevmen yok mu ya! Hiç aklından çıkarma, bu her zaman hesaba katılır! Yeryüzünde gerçeği arayan kaç kişi kaldı ki? Oysa arıyorsun sen onu, seviyor­sun, korkmuyorsun... Gerçekten korkmayışın Tanrı katında beğenilen, senin adına işlenmiş büyük bir sevap olacak!
İlişkilerin Önemi
"Fakat geçmişin yalınlığı bir efsanedir. Yaşam hiçbir zaman o kadar kolay olmamıştır."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.