Eser Sakarya'nındır. Fena olabilir;fakat benim sanatımın yapabileceği en iyi şeydir. İnsan en çok sevdiklerine ancak en iyi yapabileceği şeyi verebiliyor.
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Kardeşim gurbet elden yani çalıştığı yerden bu kitabı göndermişti ve kütüphanemde duruyordu bu kitap. Daha fazla beklemeden alıp okumaya başladım. Fakat bu kitabın iki versiyonu var, benim okuduğumun dili biraz ağır yani Osmanlı Türkçesiyle yazılmış ve sonunda sözlük kullanılmış. Bu kelimelere aşina olmayanlar zorlanacaktır. Bir de günümüz Türkçesiyle var isteyenler öyle de alıp okuyabilirler.
Biraz da size romandan bahsetmek istiyorum. Arkadaşlar sakın su koyvermeyin çünkü biraz uzun bir inceleme olacak.
Kitapta Ateşten Gömlek'in isim babasının Yakup Kadri olduğu belirtiliyor ve ön sayfada Yakup Kadri Bey'e açık bir mektup var.
Peyami isminde bir karakterimiz var. Peyami Ankara Cebeci Hastanesinde, savaşta iki bacağını kaybetmiş bir asker. Yani Kurtuluş Savaşına katılmış birisi.
Daha sonra biz Peyami'nin hatıra defterlerini okuyarak aslında Peyami'nin hayatında neler geçtiğini, neler yaşadığını, bunları okuyoruz. Peyami'nin hatıra defterlerinde Peyami'nin Hariciye memuru olduğunu yani şimdikinin Dışişleri memuru olduğunu düşünün.
İhsan, Cemal, Ayşe adında karakterlerle yollarının nasıl kesiştiğini ve bu karakterlerle nasıl Kurtuluş Savaşına katıldığını anlatıyor. Oradaki insanların ruh halleri, neler konuşulduğunu, çok iyi bir şekilde özetlemiş Halide Edib Adıvar.
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201923,4bin okunma
"...Eser Sakarya'nındır. Fena olabilir fakat benim sanatımın yapabileceği en iyi şeydir. İnsan en çok sevdiklerine ancak en iyi yapabileceği şeyi verebilir..."