Atatürk'ün Yunanlılara Büyük Tuzağı: Başaramazsak Beni Asarsınız
26 Ağustos 1922 Atatürk'ün hayatındaki en zor gündür. Çünkü beş bin yıllık milletin yükü onun omuzlarına binmiştir. Savaşın kaybedilmesi halinde yapılması gerekeni söylemiştir. Atatürk 1921'de Sakarya Savaşı'nı kazandı fakat ordunun önemli bir kısmı firar etti. Aslında firarlar Filistin cephesinden beri artarak devam ederken
Şampiyonlar ligi tam liste,
Çanakkale savaşlarının diğer önemli bir sonucu ise; Çanakkale Savaşı'na katılarak üstün bir savaş tecrübesi kazanan subay kadrolarının İstiklal Savaşı'nın komutanlarını oluşturmalarıdır. Çanakkale'de savaşan ve İstiklal Savaşı'nda da görev alan komutanlar arasında şunlar bulunmaktadır: M. Fevzi (Çakmak) Paşa, Cevat (Çobanlı) Paşa, Yakup Şevki (Subaşı), Kazım (Karabekir), İzzettin (Çalışlar), M. Selahattin (Adil), Şükrü Naili (Gökberk), Mehmet (Arif), Kemalettin Sami, Fahrettin (Altay), Kazım (İnanç), Nihat (Anılmış), Nazif (Kayacık), Cemil (Conk), Kazım (Sevüktekin), M. Munip (Uzsoy), Veysel (Özgür), M. Emin (Yazgan), Reşat (Çiğiltepe), M. Şefik (Aker), A. Sami (Sabit), H. Nurettin (Özsü), M. Sabri (Erçetin), Nazmi (Solok), Mehmet Hayri (Tarhan), İsmail (Hakkı), Ahmet Fuat (Bulca), Nuri (Conker), Alaeddin (Koval), H. Hüsnü (Erkilet), Ahmet Naci (Tınaz), Osman Zati (Koral), Ahmet Zeki (Soydemir), Mehmet (Nazım), A. Fuat (Cebesoy), Cafer Tayyar (Eğilmez), M. Rüştü (Sakarya), Nazif (Kayacık), M. Muhittin (Kurtiş), Salih (Omurtak), Abdurrahman Nafiz (Gürman), Nuri (Yamut), Fevzi (Mengüç), Cemal (Gürsel), Muzaffer (Alankuş).
Sayfa 69 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
Hocaya bu kıymetli çalışması için teşekkürler. Sahada gece, gündüz,vs.. yılmadan çok emek verilerek hazırlanmış. ( Bir savaşı anlatırken geçtiği coğrafyayı işleyebilmek ve anlatabilmek çok zordur ve çok güzel işlenmiş) Merakı olmayanlar için anlaşılması zor bir kronoloji olabilir. Sovyet ilişkileri,Fransızların ve İtalyanların ayrı düşürülmesi, iç düşmanların bertaraf edilmesi,inanmayanların, anlamayanların ikna edilmesi,vs.. bence çok büyük başarı. Dünya varlık içinde büyük ordulara komuta edip savaş kazanmış generalleri yazar ama bu kadar yokluk ve karmaşa içinde bu savaşı kazanan ordunun komutanları çok daha büyük övgülere layık.. "Türkler bu coğrafyada içinde İngiltere yada maşalarının olmadığı yeni bir düzen kuruyor. Oturacağınız masayı iyi seçin.." Milli mücadele esnasında unutulan "Akıncı" müfrezelerini de hatırladık Selim hoca sayesinde. Büyük Taarruzda planlar yapılmış komutanlar planı beğenir ama hazır olmadığımızı düşünerek savaşı ileri tarihe ötelemek isterler. Nerdeyse hiçbiri zafere inanmıyor.. (Özellikle Yakup Şevki paşa) Bir nalbant mektebi olayı var okumak lazım(daha buna benzer ne hikayeler var) bir de Almanyadan,İtalyadan ve Fransadan uçak almışız ama uçuracak pilot uçuşa hazırlayacak teknisyen yok. O kısıtlı zamanda uçuş okulu ve teknisyen okulu kuruluyor.. Ali İhsan Sabisin yaptıkları var burda anlatmaya kelimeler yetmez.
Büyük Taarruz
Büyük TaarruzSelim Erdoğan (Hidrojeolog) · Kronik Kitap · 2021250 okunma
Büyük Komutanlar Adala'daki 2.Ordu Karargâhında, törenle karşılandılar. Yakup Şevki Paşa M.Kemal Paşa'nın önüne geçti. Elini uzattı: "Paşam! Sen haklı çıktın. Ver elini öpeyim." "M.Kemal Paşa sarıldı: "Estağfurullah. Ben sizin ellerinizden öperim." "Bu zafer senin azmin sayesinde kazanıldı." "Hayır Paşam, milletin gayreti, sizin emeklerinizle kazanıldı. Bu zafer hepimizin." Yakup Şevki Paşa, "Sana son bir kez daha itiraz edeceğim.." dedi, "..Hayır!Benim gibilere kalsa saha yerimizde sayıyorduk. Sen bu millete Allah'ın bir lütfusun."
Sayfa 658Kitabı okudu
Atatürk diyordu ki, “Paşam, biz büyük bir gizlilik içerisinde kuvvetlerimizi kaydıracağız.” Şevki Paşa, “Nasıl olur, şuradan şuraya bir tabur kaydırıyorum, Yunan’ın haberi oluyor” diye cevap verirken Atatürk de, “Paşam birliklerinizi gündüz kaydırırsanız haberleri olur, biz hareketimizi gece yapacağız, gündüz ise birliklerimizi saklayacağız” diyordu. Yakup Şevki Paşa bu hareket planına bir türlü anlam veremiyor, “Ben bu mesuliyeti alamam” diye ısrar ediyordu. Mesuliyet sözünü işitince Atatürk hemen şunları söyler: “Bir dakika arkadaşlar, hiçbirinizde bir mesuliyet yok. Bütün mesuliyet bana ait, millete karşı ben sorumluyum.”
Büyük Taarruz'un ve Başkomutanlık Meydan Muhare­ besi'nin üst komuta kadrosu şöyleydi: Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa, Genelkur­may Başkanı Korgeneral Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı Tuğgeneral İsmet Paşa, 5. Süvari Kolordu Komutanı Tuğgene­ral Fahrettin Paşa, Kocaeli Grup Komutanı Albay Halit (Karsı­alan), 1. Ordu Komutanı Tuğgeneral Nurettin Paşa, 1. Kolordu Komutanı Albay İzzettin (Çalışlar), 4. Kolordu Komutanı Albay Kemalettin Sami (Gökçen), 2. Ordu Komutanı Tuğgeneral Ya­kup Şevki Paşa, 2. Kolordu Komutanı Albay Ali Hikmet (Ayer­dem), 3. Kolordu Komutanı Albay Şükrü Naili (Gökberk), 6. Kolordu Komutanı Tuğgeneral Kazım (İnanç) Paşa, Batı Cep­hesi Menzil Müfettişi Albay Kazım (Dirik). Mustafa Kemal Paşa'nın ifade ettiği gibi, Türk ordusun­ daki subay ve komutanlar kendilerine verilen vazifeyi yerine getirmeyi adeta bir namus borcu olarak görüyorlardı. Büyük Taarruz'un ikinci gününde Başkomutan'a verdiği sözü yerine getiremeyen 57.Tümen Komutanı Albay Reşat Bey'in (Çiğilte­pe) hayatına kıyması da bunun acı bir örneğiydi.
Sayfa 425 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2022 / Üçüncü Basım: Haziran 2022, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Korkmayın Paşam. Tarihe ve millete karşı bütün sorumluluk bana aittir.
... Yakup Şevki Paşa geri çekilmedi, bir kez daha itiraz etti: "Yapmayın. Türk milletinin bütün varı bundan ibaret. Askeri, topu, tüfeği, cephanesi işte bu kadar. Şimdi siz onu bir noktaya yığarak tehlikeye atıyorsunuz. Buna razı gelemem." M. Kemal'in sesi keskinleşti: "Varımız bundan ibaretse, kesin sonucu bununla almak zorundayız." "Buna karar verenler tarihe karşı, büyük vebal altında kalırlar. Adama vatan haini derler. Hepimizi Meclis'in önünde asarlar." "Korkmayın Paşam. Tarihe ve millete karşı bütün sorumluluk bana aittir."
Sayfa 584 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Büyük komutanlar Adala'daki 2. Ordu Karargahında, törenle karşılandılar. Yakup Şevki Paşa M. Kemal Paşa'nın önüne geçti. Elini uzattı: "Paşam! Sen haklı çıktın. Ver elini öpeyim." M. Kemal Paşa sarıldı: "Estağfurullah. Ben sizin ellerinizden öperim." "Bu zafer senin azmin sayesinde kazanıldı." "Hayır Paşam, milletin gayreti, sizin emeklerinizle kazanıldı. Bu zafer hepimizin." Yakup Şevki Paşa, "Sana son bir kez daha itiraz edeceğim.." dedi. "Hayır! Benim gibilere kalsa daha yerimizde sayıyorduk. Sen bu millete Allah'ın bir lütfusun.."
Sayfa 658 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Mucizenin sırrı Mustafa Kemal Paşa...
Yakup Şevki Paşa, " Ben tecrübesiz, kararsız, korkak bir asker değilim.." dedi kendine dargın bir sesle, "..ama ne iddia ettimse tersi çıktı.Neye karşı durdumsa muhcup oldum.Yahu, bu mucizenin sırrı ne?" Fevzi Paşa, Yakup Şevki Paşa'nın elini okşadı ve sorusunu cevapladı: "Mustafa Kemal Paşa."
Fevzi Paşa’nın açıklamasını dinleyen Yakup Şevki Paşa, “...Yani Afyon cephesini yardık, düşman ordusunu üçe böldük ve dört günde düşmanın iki kolordusunu kuşatacak duruma geldik ha?” dedi. Hayret içindeydi. Fevzi Paşa güldü: “Evet paşam.” Yakup Şevki Paşa, “Ben tecrübesiz, kararsız, korkak bir asker değilim..” dedi kendine dargın bir sesle, “..ama ne iddia ettimse tersi çıktı. Neye karşı durdumsa mahcup oldum. Yahu, bu mucizenin sırrı ne?” Fevzi Paşa, Yakup Şevki Paşa’nın elini okşadı ve sorusunu cevapladı: “M. Kemal Paşa.”
Reklam
Durumun Yakup Şevki Paşa’ya telefonla bildirilmesi kararlaştırıldı. Asım Bey 2. Ordu Komutanı’nı arayıp durumu anlattı. Yakup Şevki Paşa itiraz etti: “Benim cephemden çekilen yok. Düşman yerinde duruyor. Harekete geçemem.” Afyon müstahkem mevkiinin bu kadar çabuk yıkılabileceğine inanmadığı için durumu kabullenemiyordu. Ordusunun Kurmay Başkanına döndü: “Güya düşman Afyon’dan çekiliyormuş. Yalan!” Yakup Şevki Paşa’nın cevabı İsmet Paşa’yı kızdırdı. M. Kemal Paşa, “Kolayı var..” dedi, “..hareket emrini doğrudan birlik komutanlarına ver, Y. Şevki Paşa ordusunun peşine takılsın.”
„Yakup Şevki Paşa geri çekilmedi, bir kez daha itiraz etti:   "Yapmayın. Türk milletinin bütün varı bundan ibaret. Askeri, topu, tüfeği, cephanesi işte bu kadar. Şimdi siz onu bir noktaya yığarak tehlikeye atıyorsunuz. Buna razı gelemem."   M. Kemal'in sesi keskinleşti:   "Varımız bundan ibaretse, kesin sonucu bununla almak zorundayız."   "Buna karar verenler tarihe karşı, büyük vebal altında kalırlar. Adama vatan haini derler. Hepimizi Meclis'in önünde asarlar." "Korkmayın Paşam. Tarihe ve millete karşı bütün sorumluluk bana aittir.“
Sayfa 583Kitabı okudu
Doğu Anadoluda Ermeni İşgali
Rusya'daki Ekim 1917 İhtilali'nden sonra, Rus ordusu dağılmaya, savaş gücünü kaybetmeye başlar. Rus birliklerinin çekildikleri yerleri İngilizlerin desteğindeki Ermeni kuvvetleri tutarlar. Doğu Anadolu'da Ermeni işgali ve zulmü giderek artar. Bitlis-Şirvan hattını tutmakta olan Vehip Paşa komutasındaki 3. Ordu 12 Şubat 1918'de ileri harekete başlar; soğuk ve yokluk içindeki birlikler adım adım ilerleyebilmektedir. Kazım Karabekir Paşa komutasındaki 1. Kafkas Kolordusu 13 Şubat'ta Ermeni kuvvetlerini dağıtarak Erzincan'a girer ve Erzurum'a yönelir. Yakup Şevki Paşa komutasındaki 2. Kafkas Kolordusu bir koluyla Bayburt'a, diğer bir koluyla Rize'ye varır. 27 Şubat'ta Trabzon'a girilir. 1. Kafkas Kolordusu 12 Mart 1918'de Ermenilerce tahkim edilmiş olan Erzurum Kalesi'ni düşürerek şehre hakim olur. Türk birlikleri sahilden Hopa'ya ve doğuda Kars'a doğru ilerlemelerini sürdürürler. 2 Nisan'da Van, 6 Nisan'da Batum kurtarılır. Mayıs başında Doğudaki birliklerimiz 1877'deki sınırlarımızı geçerler. Kars, Ardahan ve Artvin alınır.
Sayfa 368Kitabı okudu
Yâşa Mustafa Kemal Pâşa
Fevzi Paşa, Yakup Şevki Paşa'nın savaş idare yerine gelmişti. İki paşa kucaklaştılar. Kurmaylar paşaların çevresini sardı. Hepsinin yüzü parlıyordu. Fevzi Paşa'nın açıklamasını dinleyen Yakup Şevki Paşa, "... Yani Afyon cephesini yardık, düşman ordusunu üçe böldük ve dört günde düşmanın iki kolordusunu kuşatacak duruma geldik ha ?" dedi. Hayret içindeydi. Fevzi Paşa güldü : "Evet paşam." Yakup Şevki Paşa, " Ben tecrübesiz, kararsız, korkak bir asker değilim." dedi kendine dargın bir sesle, "..ama ne iddia ettimse tersi çıktı. Neye karşı durdumsa mahcup oldum. Yahu, bu mucizenin sırrı ne?" Fevzi Paşa, Yakup Şevki Paşa'nın elini okşadı ve sorusunu cevapladı: "Mustafa Kemal Paşa"
Sayfa 640Kitabı okudu
Başkumandanlık Meydan Muharebesi
Tüm komutanlar ödüllendirildi ve İsmet Paşa ile 1. Ordu Komutanı Nurettin Paşa'nın rütbesi tuğgeneralden ferikliğe ( tümgeneralliğe) yükseltildi. Ama Nurettin Paşa, Mustafa Kemal'in kendisine kötü davrandığını ileri sürerek yıldızını takmayı reddetti. 2. Ordunun başındaki Yakup Şevki Paşa'nın görevi, kuzeyde Marmara Denizi yönünde kaçan Yunanlıları kovalayan güçlere komuta etmek olarak değiştirildiği halde, Nurettin Paşa bu ordunun kendi komutasındaki 1. Ordu ile birlikte İzmir'e doğru ilerlemesini kabul etmedi. Gerçekten de, Nurettin Paşa'nın hırsının sağduyu sınırlarını aştığını fark eden Mustafa Kemal yetkisini kullanarak onun birliklerine doğrudan doğruya emirler vermişti. Gerçi Mustafa Kemal ordunun başında uzun süre bulunmuyordu, ama bulunduğu zaman da yetkinin kimde olduğu konusunda hiçbir kuşkuya yer bırakmıyordu.
109 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.